ÇEVRE TEMİZLİĞİNE BAKTIK VE…

Bir Hadis-i şeriflerde şöyle buyrulur:

“Müslümanlık temizlik dinidir. Temiz olun! Cennete ancak temiz olanlar girer.”

“Çevrenizi ve evlerinizi temiz tutunuz. Yahudilere benzemeyiniz. Çünkü onlar süprüntülerini evlerinde biriktirirler.”

“Temizlik imandandır.”

Bugün sohbetimize birkaç Hadis-i Şerif’le başladım. İstedim ki, belki bazıları Peygamberlerimizden utanır, dini duyguları uyanır ve bunun eşliğinde çevre temizliğine dikkat eder.

Temizlik ile ilgili, daha doğrusu çevre temizliği ile ilgili sizlere küçücük bir örnek vereceğim.

Bandırma’nın sokaklarına bakıyorum, her taraf sigara küllüğü gibi…

Atatürk heykelinin çevresindeki çiçeklerine bakıyorum, sanki izmarit tarlası…

Meydanda ki elektrik direklerine bakıyorum,  sanki montalama yapılmış reklam panosu gibi..

Şimdi gelin başka kentlere gidelim. Böyle çirkin bir görüntüyü görebilir misiniz?

Hayır.

Yahu el insaf, bu kentte reklam panoları yok mu?

Var.

Sen, üç-beş kuruş vermemek için kamunun malı olan bu yerlere o çirkin reklam kağıtlarını asarken, çevre kirliliği yarattığını biliyor musunuz?

Sen, Allah’tan korkmaz, peygamberin sünnetinden bihaber, kuldan utanmaz mısın?

Sen, bunun kabahatler yasasına göre suç olduğunu da mı bilmiyorsun?

Hepsini biliyorsun ama, yine de yapıyorsun…

Bakın, önümüzde Kuş cenneti festivali var. Bu festival nedeniyle gelin hep beraber bu kirliliğe son verelim. Öncelikle, belediye olarak şu kirlilik yaratanlara cezai uygulamadan önce, temizlik işlerinde görevli olanlara şu elektrik direklerinde, boş dükkanların camlarında asılı olan ilan ve afişleri söktürelim.

Bu o kadar zor bir şey değil. Unutmayın ki, temizlik imandandır. Biz temizliği yaptıktan sonra, aynı olayla karşılaşırsak; “Tekdir ile uslanmayanın, hakkı kötektir” sözüne uyarak, çevre kirliliği yaratanlara gerekli parasal cezaları uygulamaya geçelim. Kimse alınıp, gocunmasın. Ben, madem bu kentte yaşıyorum, ben de kentimin bir Çanakkale kadar temiz olmasını istiyorum. Bu benim en doğal hakkım…