18 Mart 1915 Türk ulusunun destanlarından biridir. 18 Mart emperyalist devletlerin kötü emellerine “DUR” diyen bir zaferin ilk işaretidir. 18 Mart “ÖLDÜ” denilen bir milletin tekrar ayağa kalkış destanıdır.
Bu savaşta nice adsız kahramanların yanında gazilik mertebesine ulaşmış bir de Yüzbaşı Mehmet Hilmi Bey vardı.
Erol Mütercimler’ in “Gelibolu” isimli eserinin 170. Sayfasında şöyle yazıyor:
Saat 14.00’ da Mecidiye’ nin topları bir daha gürledi. Bouvet bu kez tam isabet almıştı. Bir yolunu bularak cephaneliğe inen mermi orada muazzam bir infilak yaratmış ve geminin bir dakika içinde batmasına yol açmıştı. Bu Türk topçuları hesabına büyük bir başarıydı.
Atışların ne derece isabetli olabileceğini anlayan öteki bataryalar büsbütün gayrete gelip gemilere yeniden ateş yağdırmaya başladılar. Ancak Bouvet’ten kurtulmuş olan bahriyeli,leri suyun yüzünden toplamaya çalışan gemilere ateş açılmadı.
İstanbul Edirnekapı’dan Haliç’e doğru yolu düşenler soldaki ekmek fabrikasına varmadan önce eski bir binayı ve önünde uzanan demir parmaklıkları görürler. Orada tam o parmaklıkların önünde bütün ömrünü vatanına milletine ve inançlarına adamış kutlu bir insanın mezarı vardır.
İşte bu mezarda Mehmet Hilmi Bey huzur içinde yatmaktadır. Mehmet Hilmi Bey’i ve daha binlerce yiğit ve şehitlerimizi bir kez daha minnetle anarken Mehmet Hilmi Bey için yazılmış bir şiirin mısraları ile tüm şehitlerimize selam gönderiyoruz.
Nur idi Hilmi akvam içinde
Oldu kurbanı , sundu kurbanı
Buldu Subban-ı, canan içinde
Varlığı kırdı, benlik yıkıldı.
Can feda kıldı bayram içinde
Raci idi ol, razı idi ol
Gazi idi ol, cihan içinde…
Ruhlar şad olsun.
Kaynakça: Çanakkale Geçilmedi adlı eser