güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

BOŞVERMEYİN AMA BOŞUNA DA ENSEYİ KARARTMAYIN…

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:50

 

“Sakın Menderes, kendisini ve DP iktidarını destekleyen yazarlara, gazetecilere, mecmua ve ajansa örtülük ödenekten türlü yardımlarda bulunmuştur…

Din istismarcılığını geçim vasıtası yapan, muhalefet liderine yazıları ile tecavüz eden Necip Fazıl Kısakürek’e yekûnu 147000 lirayı bulan ödemelerde bulunmuş, mumaileyhin bir suçtan mahkûm olduğu sırada karısı Neslihan Kısakürek’e dahi muhtelif zamanlarda Cem’an 5000 lira vermiştir…”

Uğur Mumcu bu olayı Yassı Ada tutanaklarından aynen böyle aktarıyor. Tabii, bu kararın neticesi belli…

Bir başka örnekte İstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan zamanında jaguar servis istasyonu olayı var. Adı geçen bu istasyon firmasına verilen yere karşılık, zamanın Başbakanı Özal’ın kızı ve damadına 52 milyonluk jaguar araba armağan ediliyor.

Olay başına yansıyınca, Başbakan Özal kamuoyu aracılığı ile kızı ve damadından arabanın geri verilmesini istiyor. Ve Dalan ekipleri 1875 yılı aralık ayında jaguar istasyonunu da yıkıyorlar…

Uğur Mumcu bir başka yazısında şöyle anlatıyor:
“… Dilerseniz, Özdağlar’ın hangi gerekçe ile mahkûm olduğunu, Yüce DİVAN kararına bakarak anlatayım:
Kararda deniyor ki:
_ Özdağlar’ın … Mengenecioğlu’ndan 25 milyon lira haksız menfaat sağladığı sabit olmuştur. Ancak paranın hangi nedenle alındığı… Konularında yeterli delil elde edilememiştir…
Sonra? Sonrasında da şu yazılı:
_ Keza paranın hangi iş karşılığı alındığı saptanamadığından…
Görülüyor ki, Yüce Divan “Sağlanan menfaatin haklı bir dayanağı” bulunmamasını mahkûmiyet gerekçesi olarak benimsemiştir.”

Türk siyasi tarihinde bu aktardıklarıma benzer olaylar çoktur. Zamanın Başbakanlarından Sayın Çiller’in anacığının çıkınından çıkan servet olayı…
Sayın Erbakan’ın “kayıp trilyonlar” olayı…
Ve şimdi gündemimizi işgal eden 4 Bakanın Yüce Divan ile ilgili trajikomik olaylar zinciri…

Türkiye Siyasi tarihi “yolsuzluk”larla dolu. Her gelen siyasi iktidar” yolsuzluklarla mücadele edeceğiz!” laf salatalığı ile bir güzel dalgasını geçer, bazılarımız “olamaz” diyerek karşı çıkar, bazılarımız da, “Bal tutan parmağı yalar”

“Çalıyorlar ama iş de yapıyorlar!” mantığı ile “benim hırsızım iyi” uyutmacılığına şak şak yapar.

Sözün kısası, güçlüler her zaman kazanır, zayıflar ise her zaman kaybeder. Günümüze geldiğimizde, bağımsız yargının olmadığı bu düzende bu gibi olayları daha çok göreceğiz. Bu nedenle, düzen böyle olduğu müddetçe doğruları savunanlar feryat edecek ama, yine değişen bir şey olmayacak.

Olanlara ve olacaklara “boşverin” demiyorum ama boşuna da, “enseyi karartmayın!”

Esen Kalın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.