güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

BİZ NEDEN BÖYLEYİZ?

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:51
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:51

 

BİZ NEDEN BÖYLEYİZ?

( Tarihsel süreçte küçük bir gezinti)

Sultan Abdülaziz’i tahttan indiren “ Sarasker Hüseyin Avni Paşa” komutasındaki askerler, eski padişahı Dolmabahçe Sarayından Topkapı Sarayına götürüp aç bıraktıklarını yazar tarih kitapları. Sonra, Abdülaziz’e bir kırık kaşıkla çorba içirildiğinden ve eski padişahın “ Takdiri İlahi” diyerek çorba içtiğine tanık olunuyor.

1.Meşrutiyet’in öncülerinden Sadrazam Mithat Paşa, Sultan Abdülaziz’in ölümünden sorumlu tutularak bir kukla mahkemede yargılanıp, mahkûm olur. Padişah Abdülhamit, Mithat Paşa ve arkadaşları için verilen ölüm cezalarını yaşam boyu hapse çevirir ve “ İzzettin” isimli vapur ile Süveyş’e, oradan da Taif’e gönderir. Mithat Paşa, “ 2. bölük efradından, Edirne’nin Beyazıt Mahallesinden berber İsmail” tarafından Taif’deki Cezaevindeki odasında boğularak öldürülür.

Kısacası, Osmanlı tarihi “ Evlat ve kardeş katili padişahlar” ile doluluğunu bilmeyeniz var mı?

Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında İstiklal Mahkemelerinin kararları ile sonradan hata olarak kabul edilen uygulanmış idam cezalarının tartışmalarını bugün yapmamızın nedenini bileniniz var mı?

Zannetmiyorum.

Menderes döneminde insanlar siyasal düşüncelerinden ve inançlarından ötürü az mı acı çektiler? Ne Ocaklar söndü, nice insanlar işkence evlerinden geçti. Bu memlekette binlerce insan işkence gördü. Menderes’in ve arkadaşlarının asılarak idam edilmeleri tarihimizin bir başka acı sahifesi…

Siyaset dünyası hepimiz için derslerle dolu. 1970–1980 arası kurulan idam sehpalarında sırf inandıkları ülküler yüzünden can veren gencecik delikanlılar için yıllar sonra nedamet getirmemiz için geç kalınmadı mı? Ya 1980 darbesi sonrası kurulan Milli Güvenlik Mahkemelerinin kararları ve kurulan idam sehpalar… Bütün bu acılı yaşam öykülerini insanlarımıza yaşatanların savundukları tek şey: “ Devletin bekası veya devletin bölünmez bütünlüğünü koruma, bir başka deyişle vatanı, vatan bu inlerinden kurtarma...” gibi, daha sayamadığımız bir sürü nedenler…

Hâlbuki insanını koruyacak olan DEVLET, maalesef bunun tamamen tersini uygulamaktadır. Biz neden böyleyiz?

İşin ilginç yönü ne biliyor musunuz?

Bir dönem “ Vatan Haini” diye saydığımız kişilerin bazılarını, bir başka dönemde generallerin saygı nöbeti tuttukları “ Devlet Töreni” ile toprağa verilişleri. İdam cezası artık yok. Peki, Devlet Güvenlik Mahkemeleri yerine kurulan Özel Yetkili Mahkemeler günümüzdeki işlevi bizlere eski acılı günlerin değişik bazı görüntülerini hatırlattığını acaba düşünenler yok mudur?

İnsan yüreği bu; hep güzel şeyler yaşansın, insanlarımız acı görmesin ister. Tarihimizin ibret dolu sahifelerinden ders çıkarmamız gerekirken, nedeni ne olursa olsun insanlarımıza acılı günler yaşatıyorsa ve bu cezalar; halen “ Devleti Koruma” veya bir başka nedenlerden dolayı uygulanıyorsa demek ki değişen bir şey yok.

Biz neden böyleyiz?

 Bu soruyu sorarken, sorunun yanıtının ne zaman verileceğinin beklentisi içerisinde değilim. Zaten sorunun yanıtını sen-ben-biz ve siz biliyorsunuz. Bilmeyenler mi? Onlar hazineden geçimli, siyasi arenada “ Vatan-Millet” edebiyatı yaparak, size- bize acılı tarihi yaşatanlardır.

Sohbetimizi burada noktalarken minnacık bir fıkramızı da ekleyelim:

Bir Avcı, havada tembel tembel uçuşan bir kartal görür.

Derhal okuna sarılıp nişan olarak okunu fırlatır.

Ok hedefini bulur.

Ağır yaralanan kurtul, hızla yere düşerken, okun sapının kendi tüyünden yapıldığını görür..

Ve

Neden? Neden? Diye haykırır. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.