Şinasi,Osmanlının namdar paşası Raşid Paşa taraftarı olduğu için,onun sayesinde Maarif Meclisine üye olur.Yalnız Raşid Paşa sadrazamlık makamından alınınca işler değişiyor.Raşid Paşanın yerine Ali Paşa gelince;
“Rütbesinin ref-i
memuriyetten def-i
maaşının kat-ı” diye,Şinasi’yi Meclisi Maariften kovar.
Gerekçe şimdikilerin “LÜZUM ÜZERİNE…”dediği gibi değil,”MADEM Kİ SAKALI YOK,MECLİSİ MAARİFE ÜYE OLAMAZ…”şeklindedir.
Tarihimizde,devlet memurlarını aynı bugün olduğu gibi,komik denilecek nedenlerle görevden almalar veya yer değiştirmeler o kadar çok ki,yazmaya kalksak kitap olur.
Mesela,1943 yılında Nadir Nadi,Ankara Palas’ta Hasan Ali Yücel’e rastlar.Bu karşılaşmayı Rahmetli İlhan Selçuk şöyle anlatır:
“Nadir Nadi:
-Hayrola Üstad,neden kestin o güzelim bıyıklarını?
-Sorma! Milli Şef öyle istedi.”
Evet,milli Şef dediği İsmet Paşadır.İsmet Paşa, başta Saraçoğlu olmak üzere bütün hükümet üyelerine bıyıklarını kesmelerini emretmiş.Yalnız Suat Hayri Ürgüplü “Kesersem uğursuzluk olur” gerekçesiyle direnip , bıyıklarını kurtarmıştı.”
Mesela çok partili hayata geçtikten sonra,Yüksel Menderes favori koyuvermiş…Devir demokrasi devri!..Amma velakin Yüksel Menderes’in favorileri siyasi kulislerde konu olmuş, bazıları “Favoriyi koministler bırakır…” diye eleştiri yağmuruna tutmuşlardır.
Zamanımızda badem bıyık modasına,kirli sakal dedikleri sakal modası aldı başını gitti.Hem öyle bir sakal bırakma çeşidi türedi ki, hangi sakalın sünnet, hangi sakalın modavari sayıldığını kestirmek güçleşti.
İnsanlık alemi nelere tanık olmadı ki?Ünlü takunyalılar dediğimiz kişilerin kıyafetleri,68 kuşağının dudakları örten bıyık modası,zamanımızda türeyen Amerikan traş şekilleri,dövme yaptırma hastalığı…
Hele son zamanda şalvar ve fes-sarık devrine dönüşüm yapan tiplemeler batılılaşma denilen yoldan bir güzel doğulaşma yönüne çevirdi bu acayip moda hareketlerini.
Velhasıl, çağdaşlaşma derken, Osmanlılaşma, yani geriye dönüş başladı gibi…