güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

BELEDİYEMİZİN STRATEJİK PLANINDAKİ BANDIRMA’YA GENEL BAKIŞI AYNEN AKTARIYORUM…

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:51
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:51

 

“ Bandırma’nın ilk kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Çeşitli araştırmalardan, Bandırma’nın M.Ö. 8. ve 9. yüzyıllar arasında, Kapıdağ Yarımadasındaki KYZİKOS şehri ile aynı zamanda kurulmuş olabileceği sonucuna varılmıştır. Bir balıkçı köyü olan ve KYZİKOS şehir devletinin limanı olarak da kullanılan Bandırma, o yıllarda “Güvenilir liman” anlamında gelen PANARMOS olarak anılıyordu.

Çeşitli zamanlarda Frigler, Mysialar, Traklar ve Perslerin egemenliğinde kalan Bandırma bölgesi M.Ö. 334 yılında Mekodonya Kralı Büyük İskender tarafından fethedilmiştir. Bu bölge daha sonra ki yıllarda Roma ve Bizanslıların eline geçmiştir.

Bandırma’ya Türklerin ilk gelişi ise, Anadolu’da ilk Türk Devletini kuran Kutulmuşoğlu Süleyman Bey’in 1080 yılında KYZİKOS’la birlikte Aydıncık ve Bandırma’yı fethetmesiyle gerçekleşmiştir. 1106 yılında Selçuklu Sultanı 1. Kılıçaslan’ın vefatı sonrası bölge tekrar Bizans egemenliğine geçmiştir.

Bandırma 1328 yılında Karasi Beyliği’nin himayesine germiş, 1336 yılında Orhan Gazi zamanında Osmanlıların eline geçmiştir. Dünya Savaşı sonrası 02 Temmuz 1920 tarihinde Yunanlılar tarafından iş edilen Bandırma 17 Eylül 1922 tarihinde işgalden kurtarılmıştır.

17 Eylül 1922 tarihi, Kurtuluş Savaşımız açısından da ayrı bir önem taşımaktadır. Hasan Tahsin’in ilk kurşunuyla başlayan Kurtuluş Savaşımızda SON KURŞUN da, Bandırma Ayyıldıztepe’de atılmıştır. Bunun anısına, 1974 yılında Ayyıldıztepe’ye yaptırılan SON KURŞUN ANITI şehrimizde gururla yükselmektedir.

Bandırma, ATATÜRK’Ü Samsun’a taşıyan “ BANDIRMA VAPURUNA” verdiği isimle de Kurtuluş Savaşı Destanında özel bir yere sahiptir.

Baştanbaşa yakılmış, harap olmuş bir kasaba olarak Cumhuriyetle tanışan Bandırma, kısa sürede yaralarını sararak hızlı bir gelişimin içine girmiştir. Bu gelişmede Bandırmalıların yoğun çabaları yanında, devletin de önemli katkısı olmuştur.

Cumhuriyetten hemen sonra, 1924 yılında sahildeki eski beton iskelenin yapımına başlanmış, 1926 yılında da bugün kentimizin en güzel ve sembolik binalarından biri olan Eski İskele Binası tamamlanmıştır. Binanın inşaatı sırasında 8 Ekim 1925 günü Bandırma’ya ilk kez gelen ATATÜRK, yangın sonrasının hazin tablosu karşısında bile milletine duyduğu güvenle şu sözleri söylemiştir:

MİLLETİMİZ ÇALIŞKANDIR. BU FAZİLETİ TAŞIYAN BANDIRMALILARIN DA, HALEN BARUT VE İS KOKAN BU ŞEHRİ KISA ZAMANDA İMAP EDİP, MAMUR HALE GETİRECEKLERİNDEN ASLA ŞÜPHE DUYMUYORUM.”

Bandırmalılar Atatürk’ün bu sözündeki güveni boşa çıkarmamış, kenti güzel bir şehir haline getirmek için çalışmışlardır. 1926 yılında ( Şimdi yerinde yeller esen) Tekel Binası, İdman Yurdu Lokali, Maarif Otelin inşaatlarına başlanılmıştır.

1928 yılında Elektrik Fabrikası hizmete alınmış, 1931 yılında Kapıdağ’ın tatlı suyu şehre getirilmiştir. 1932 yılında Hükümet Konağı ve Eksi Karakol Binası yapılmış. 1936 yılında tatlı su şehir şebekesine bağlanmış, 1938 yılında Bandırma ile İstanbul arasında yolcu taşımacılığı ise SUS, TRAK ve MAKARAZ adlı üç gemi alınarak seferlere başlanmış, 1940 yılında Ticaret Borsası kurulmuştur.

1924-1926 yıllarında, mübadele ile Yunanistan ( Selanik, Serez, Kılkış)dan gelen göçmenlerle şehir nüfusu önemli ölçüde artmıştır.

… Kayda değer yatırımlar ise, 1941 yılında Eski İskeleye ek yapılması, 1943 yılında Merinos Çiftliği ( Bugün Marmara Koyunculuk ve Araştırma Enstitüsü)nin kurulması, 1953 yılında Endüstri Lisesi Binasının yapılması, 1954 yılında Sivil Havacılık seferlerinin başlatılması ve 1955 yılında Tekel Binasının yapılmasıdır. Bugünkü Atatürk Anıtının yapılması da 27 Mayıs 1961’dir.  Bu dönemde halkın ve Belediyenin katkılarıyla; Eski Garaj (1953), bugünkü Belediye Binası ( 1954) ( Bu da eski oldu), Şehir Kulübü (1955) (yıkılan), Çocuk Sarayı ( 1962) ŞMG Lisesi (1663), Verem Savaş dispanseri (1963) Bandırma’ya kazandırılmıştır.

Bandırma’nın bulunduğu coğrafi konum itibariyle sanayi ve ticaret alanlarındaki gelişme potansiyeline rağmen, yeterli alt yapının bulunmaması nedeniyle bu alanlarda gelişme sağlanamamıştır. O yıllardaki limanın yetersizliği, yükleme boşaltma işlemlerinin ilkel yöntemlerle yapılması ticaret gemilerini Bandırma’dan uzaklaştırmıştır. Şehirdeki elektrik enerjisinin yetersiz ve pahalı olması nedeniyle de sanayi tesislerinin gelişimi mümkün olmamıştır. 1965 yılında şehrin elektrik şebekesine bağlanması, ardından da 22 Ağustos 1964 tarihinde temeli atılan yeni limanın hizmete girmesiyle, 1970’li yıllarla birlikte Bandırma yeniden gelişme sürecine girmiştir. 1969 yılında Etibank Boraks Fabrikası, 1970 yılında Fabrikalarının hizmete girmesiyle Bandırma Sanayi kenti olma yolunda önemli avantaj sağlamıştır. 1974 yılında S.S.K Bandırma Hastanesi hizmete girmiştir.

Bandırma, bölgenin önde gelen sanayi kentlerinden biridir. Sanayi yatırımları, 1980 yılından sonra gıda sektöründe yoğunluk kazanmıştır. İlçemizde gübre, un, yem, çırçır, bitkisel yağ, damızlık civciv, etlik piliç, yumurta, salça, dondurulmuş su ürünleri, mermer ve taş işletmeciliğinde ülkemizin önde gelen firmalarının tesisleri bulunmaktadır. Bugün ülkemizde üretilen kimyasal gübrenin % 15’i, etlik civcivin % 25’i, yumurtalık civcivinin % 20’sı Bandırma’da üretilmektedir. Taştepe yöresinde inşaat çalışmaları süren Organize Sanayi Bölgesinin tamamlanmasıyla Bandırma’nın önünde yepyeni bir ufuk açılacak, sanayi ve ticaret alanında büyük atılımlara zemin hazırlanmış olacaktır.

1993–1994 yılında öğretime başlayan Bandırma İktisadi İdari Bilimler Fakültesi ile Üniversite kenti olma yolunda ilk adımı atan Bandırma’da halen fakültenin yanı sıra Meslek Yüksek Okulu ve Sağlık Yüksek Okulu bulunmaktadır.

Ülkemizin doğal güzellikleri arasında ayrı bir yeri olan Bandırma Kuşcenneti Milli Parkı, Kuş Gölünün kuzeydoğu kıyılarında yer alır. Bandırma-Balıkesir karayolunun 15. kilometresinden güneye sapan 3 kilometrelik bir yolla Kuşcenneti’ne ulaşılır.

Avrupa Konseyi “ A” sınıfı diploması bulunan Kuşcenneti Milli Parkı, Marmara Bölgesinin ılıman iklimi içerisinde ve kıtalar arası göç yolları üzerinde kuşların vazgeçilmez uğrak yeridir. 255 ayrı kuş türünün bulunduğu Kuşcenneti’ne bir yılda gelen kuş sayısının 2–3 milyon kadar olduğu tahmin edilmektedir…”

04.07.2006 tarihli Bandırma Belediyesi Meclisinde oylanan ve kabul edilen STRATEJİK PLANIN BANDIRMA’YA GENEL BAKIŞ BÖLÜNMÜNDEN aynen aktarılmıştır. Amacım, bazı tarihsel verileri sizlerle paylaşırken, bugünün Bandırma’sı ile tarihsel süreçteki Bandırma’yı karşılaştırmanızdır. Bu işlevi yerine getirirken nelerin yok olduğunu, yakın tarihte ne kazanımları sağlandığını kısacası artı ve eksileriyle gelişmekte olan kentimizde neler olduğunu açık ve net olarak mukayese etmeniz sağlamaktır. Esen kalın. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.