BAŞKAN ADAYLARININ FALI!

      Suriye kırmalı veya hind sihir özentili bir herif çıkar, yahut acayip suratlı bir kocakarı peyda olur. Dünyanın istikbali, sizin gelmiş geçmişiniz hakkında, bazen avucunuza, bazen de remil atarak bir güzel falınıza bakar…

   Cumhuriyetin ilanıyla falcılık yasaklansa da, günümüzde falcılık eski klişelleşmiş şeklinden çıkarak, sosyetik bir hal almanın yanında, sosyal medyada bile yerini aldı.

   İç kahveni, gönder falan numaraya, gelsin o günkü durumunuzun reçetesi!

   Her zaman kahve içecek değilsin ya, gidersin kentimizin Kristal Cafesine, verirsin üçbeş kuruşcçuk, üçbeş kuruşçuk dedikse, onların deyişidir bu söylem. Sen kimse görmeden sadaka verir gibi Hatçe teyzenin eline sıkıştırırsın on liracığı, işte o zaman bakarlar senin gelmiş geçmişine!

   Falcılık bilhassa işlerin kötüleştiği yerlerde revaç bulur. Örneğin, gönül işleriniz mi kötü, ekonomik durumunuz mu bozuk, sılada bir sevdiğiniz mi var, gizli kapaklı falcılık sanatı yapan roman karılarına başvurursunuz…

   Allah’a şükür, zatıalimizin falcılıkla ilgili bir derdi yok ama, biraz gıcıklık olsun, biraz da eğlenme amacıyla şu bizim CHP başkan aday ve aday adaylarına bir fal baktıralım dedik!

   Hepinizin bildiği gibi parti ağalarının durumu, adayların kurumu , delegelerin sorunu devam etmektedir! Hal böyle olunca, vatandaşlık görevi icabı verdik bir onluk Hatçe teyzenin eline, güzel haberleri başladık beklemeye…

   Bizim Hatçe teyze beş tane oyun kartını attı masanın üstüne, başladı söylenmeye! Önce pek bir şey anlamadım ama, yanımdaki arkadaşım uyarınca, falına baktırmak istediğim isimlerin adlarının baş harflerini vermem gerekiyormuş!.

   İsimlerin baş harflerini verdik ve yine gözlerimiz oyun kartlarında, kulağımız Hatçe teyzenin ağzından çıkan garip seslerde:

   “Çok baykuşu var viranenin, hali yaman dediler, destur alamayan G. N ve diğer G’nin, işi sür sürenin, dür dürenin, fili yuttu bir yılan, gel biraz sen oyalan işine benzer!

   Bak, kağıtlarımdaki hareketleri görüyor musun? ( görüyorum manasında başımı salladım. Halbuki hiçbir şey gördüğüm yok) H’nin sırtındaki kürk, ancak padişahların ve böyyük adamların giyebileceğinden. Bu adamcağımızın attığı nutuk, oturduğu koltuk çok değerlidir.

   İleride iki kişi görüyorum. Ne bahar günün seheri, ne yarış atının eğeri, ne demişler: Baş ol da soğan başı ol, kör ol, şaşı ol ama,  H’nin attığı nutuktur, oturduğu koltuktur!”

   Hadi söyle bir çaycağız da, bak H’yi başkan yapıverdim işte…”

   Kurgu benden ama, fal hikayesi doğrudur. İnanmayan kendisi baktırır…