güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

ANLAYANA…

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:50

“Delikanlının biri, cinsel bir hastalığa tutulmuş ve doktora gitmiş. Doktor genci iyice muayene ettikten sonra:
-    Maalesef, demiş; cinsel organınızı kesmek gerekiyor, başka bir çare yok kurtulmanız için…
Kapkara kahırların karanlıklarına yuvarlanan delikanlı; başka bir yol bulunur diye, bir o doktora koşmuş, bir bu doktora…
-    Maalesef kesmek gerekir!

Hasta genç, kendine özgü tedavi yöntemleriyle ünlenmiş Çinli bir doktora başvurmuş son bir umutla…
Başından geçenleri anlatmış Çinli doktora. Çinli doktor, bilgece bir tebessümle dinlemiş hepsini ve oda iyice muayene ettikten sonra gence:
-    Kesmeye gerek yok, demiş; şimdi çırılçıplak soyunup, şu taburenin üstüne çıkın…
Delikanlı yeniden hayata dönmenin şavkıyla, hemen çırılçıplak soyunup, çıkmış taburenin üstüne…
Çinli doktor:
-    Öksürün, demiş.
Delikanlı öksürmüş.
-    Bir daha öksürün sıkıca…
Delikanlı bir daha öksürünce, cinsel organı kendinden düşmüş yere…
Çinli doktor:
-    Gördünüz mü, demiş; kesmeye gerek yoktu…”
Çetin Altan’ın 10 Ocak 2005 tarihli köşe yazısından değişik bir fıkra işte.
“Yorum karanlıkta aydınlığı sevmek” gibi de Fazıl Hüsnü Dağlarca.
Fıkralar ile veya bir başka çeşit yaptığımız yorumları ben buna benzetirim. Yorum yaparken, konunun gerçekliğini ve yaptığımız yorumda doğru-yanlış ilişkisini çoğu kez düşünmeyiz bile. Böyle yorumlarda sadece kendi benliğimizi tatmin eder, bilerek veya bilmeyerek “çamur at, izi kalır” örneklemesine uygun hareketle, içimizdeki düşmanlığı çoğu kez…
Örneğin, aktardığımız fıkrada sayın Altan şöyle bağlar fıkranın yorumunu:
“Kimler, hangi siyasal parti kongresinde, hangi siyasilerin yok olmasını istiyorsa; onlara mal ederek, anlatabilirler bu fıkrayı…”
Doğrumudur?
Doğru ve yanlış tartışması yapmayı, sizlere bırakıyorum. Eğer gerçek olan bir şey varsa, o da yorumlar insanın kişiliği ile ilgilidir. Buradaki kişilikten vurgulamak istediğim, asıl olan düşünceme gelince, kişi doğruları araştırmadan, yaptığı yorumlarla, kin ve nefret duygularını etrafa saçma hastalığıdır.
Lafı biraz uzattık galiba?
Yorumların yorumcuyu bağladığını bilenlerdeniz ama, elimiz kalem tutuyor diye, temcit pilavı gibi aynı şeyleri gündeme getirilmesine de “el insaf” diyorum.
Böyleleri kidir derseniz, açın gazete sayfalarını bunları hemen teşhis edersiniz. Sonuçta onların yaptığı şey fıkramızdaki delikanlının öksürünce düşen şeyi gibi görünse de! …
Esen Kalın.
 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.