AKIL,SEN NE İŞE YARARSIN…!

Kulların vergisi olur da, Allah’ın vergisi olmaz mı?

Olur tabii.

Yalnız Allah’ın vergisi ile devleti osmaniyenin vergisini karıştırmayın.Zira birisinde ocağınıza incir ağacı dikilebilir diğerinde ise size bahşedilenle küpünüz akılla dolar ve çok akıldane bir kişi oluverirsiniz.

Bu reformist gelişimin sonucunda beğeniler ortaya çıkar.

Maşallah akıl küpü.Allah akıl vermiş kardeşim bizimki gibi gerizekalı değil ya!

İşte burada akıl ile zeka karışımı ortaya çıkar ki bu da bizim ne kadar akıllı olduğumuzu gösterir!

Şöyle bir çocukluğumuza doğru uzanırsak birimiz yerinde duramayan, öğrenme hastalığı olan görüntüsünde isek,yaramaz,şeytan,afacan diye sayabildiğin kadar unvan ile taltif edebilirsiniz.Diğerlerimiz uslu puslu,yerinde oturan,ses çıkarmayan sadece aşikare röntgenci misali bir tipleme isek, “Maşallah çok uslu,çok mülayim…”yakıştıralı madalyonlar ile boynunuz süsleniverir.

İşte bu da bir Allah vergisidir.Gerçekten bu Allah vergisi sayesinde bizim kafamız çok çalışır.Ne demişler:

 “İşleyen demir pas tutmaz” veya “İşleyen demir ışıldar”

Bu özdeyişlere göre üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur.Sadece “geri kalmışlık” bu kadar çalışan kafaya rağmen.Geri kalmışlıkta diğer ulusların gerisinde kaldığımızın nedenini neden çözemediğimizi “akıl sen ne işe yararsın?” şikayetnamesi ile perçinlemişiz.

Fena halde çalışır kafamız.Trafik mi tıkandı hemen yaya geçitlerini, kaldırımları işgal ederiz.

Çevreci geçinir,vatandaştan çevre temizlik vergisi alır, bu konudaki zekadehalığımızı lağım sularını denizimize veya nehirlerimize akıtırız.

Allah vergisi zekamız ile her iki yılda bir Milli Eğitim Bakanımız değiştirir, her gelen eğitim ve öğretimde kendine göre birtakım değişiklikler yapar ve böylece eğitimin canına ot tıkarız.Ve bu güzelim dehamızın karşılığı olarak eğitim sistemimize “Milli Eğitim”ünvanı taşıtırız.

Dedik ya Allah vergisi olan zekamız sayesinde kafamız çok çalışır.Bu çalışkanlığımız sayesinde de geri kalmışlıktan bir türlü kurtulmuyoruz.

Bunca çalışan kafaya rağmen sıfır sorunlu dış politikamızıçok sorunlu hale getiririz.

Daha ne diyelim?

Akıl sen ne işe yararın desek arkasından “kime göre?” sorusu sorulabilir. En iyisi biz sana, bana, ona deyip bu abuk sabuk sohbetimizi noktalayalım…