AF

            İnsanlar bazı şeyleri duyunca, bazı şeyleri hatırlıyor. Bazı şeyleri değil iki şeyi hatırlattı. Birincisi: “Adaletin bu mu dünya?” şarkısı, ikincisi MHP Başkanı Bahçeli’nin ikide bir gündeme getirdiği “af” konusu…

            Adam başta Aladdin Çakıcı olmak üzere olan bir takım mafya babalarının affı için, “kader mahkûmu” yakıştırması yaparak ille de af diye kendini yırtıyor.

            Neyse bu bize neyi hatırlattı biliyor musunuz?

            Köy yerinde kızı kaçırıp ırzına geçmişler, jandarma saldırganları yakalamış, mahkemeye vermiş, saldırganlar mahkum olmuş. Bir süre sonra kız Pazar yerinde kendisine tecavüz edenleri görünce jandarmaya koşmuş, haber vermiş, “hapishaneden kaçmışlar!” diye. Jandarma çavuşu kızı yatıştırmış:

            -Yok yok kaçmadılar, af çıktı af!

            Kızcağız şaşırmış:

            -Kim affetti onları?

            -Devlet affetti!

            -Devlet kim oluyor, onlar devletin mi ırzına geçti? Devleti mi becerdiler beni mi?

            İşte bu “af” konusunu duyunca, Rahmetli Hasan Pulur Hocamızın bu fıkrasını hatırladık. Diyeceksiniz ki oldu mu? Bu habere bu fıkra uydu mu?

            Uymazsa uymasın, uysa da yazdık uymasa da… Bizimki de o hesap, yazdıklarımız uydu mu uymadı mı diye kafa yormayın! İşin içinde böyle bir “af” konusu olunca sizin aklınıza bu fıkra gelmez mi?