SON DAKİKA

AİLE TOPLUMDAKİ EN DEĞERLİ KURUMDUR

Yazının Giriş Tarihi: 21.06.2025 09:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.06.2025 09:00

Önceleri geniş aile dediğimiz büyükannelerimizin, dedelerimizin hatta amca ve halalarımızın da bizlerle birlikte aynı çatı altında yaşadığı konak tarzı evlerimiz vardı. Kendi kendine ekip biçen hayvancılık yapan ve dışarıya bağlı olmayan bir yaşam sürmekteydik. Domatesimizi ve biberimizi ne de olsa evin bahçesinden kopartmaktaydık. Tereyağımız ve ayranımız ise doğal olarak sürekli elimizin altında mevcuttu. O dönemler paranın varlığı hakkında çok bilgi sahibi olmadığımız ve paranın gücünü hissetmediğimiz dönemlerdi elbette…

Zaman içerisinde hayvancılık yapılmaktan vazgeçildi. Tarlalar satılmaya başlandı. Büyük beton binalar çoğaldı. Sonraları şehirlere göç etmek ve kadınların da çalışma hayatına başlamalarıyla birlikte daha küçük aileler oluşmaya başladı. Bu ailelerin varlığı ile de birçok değerimizi kaybettik. Örneğin imece denilen toplu iş yapma kabiliyetimiz yok oldu. Daha benmerkezci bir anlayışla hayatımızı sürdürmeye devam ettik. Anne, baba ve çocuklardan oluşan bu ailelerin beslenmeleri için gerekli besin eski aile biçimine göre daha az da olsa bu besini bulmak artık zor olmaya başlamıştı. Çünkü artık her şey para ile alınabilmekteydi. Bağ bahçe ve tarla yerine market ve bakkallardan artık ihtiyaçlar temin edilebilmekteydi. Artık ne sürekli süt sağılan inek kapıdaydı ne de yumurta veren tavuklar…

Son zamanlarda gözlemlediğim kadarıyla; Anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aileyi de zaman içerisinde kaybediyor gibiyiz. Yanlış eğitim ve sosyal defarmosyan sonucu olarak bireyler artık yalnız yaşamak isteğindeler. Son zamanlarda kimse evlenip başka bir insanın sorumluluğunu almak istemiyorlar. Böylelikle Türkiye’de doğan çocuk sayısı ve evlenen çift sayısı geçmiş yıllara göre çok fazla gerilemiş gözüküyor. Özgürlük adı altında bir nesil çok yanlış yönlendirildi. Tabi bu kararı vermekte insanların teknoloji ile ilişkileri de olumsuz yönde insanları etkiledi denilebilir.

Avrupa’da intihar sayıları artık önlenemiyor. Suç oranları ve topluma verilen zarar da çok yüksek sayıları oluşturmaktadır. Oysa aile insanlara yaşama gücü veren ve psikolojik bozulmaların önüne geçebilen hala tek kurum diyebiliriz. Avrupa da insanlar yalnızlıktan konuşabilmek adına evcil hayvanlar edinip onlarla konuşmaktadırlar. Yalnızlaşmanın ve dolaylı olarak biten ailelerin yerini amaçsızlık ve boş vermişlik almaktadır.

Eve geldiğinizde çocuklarınızın seslerinin ve eşinizin size pişirmiş olduğu üstü dumanlı çorbanın sıcaklığını bu hayatta hiçbir şeyin yerini tutmayacağını unutmamalısınız. Aile kurumu her zaman bir güç ve birliğin sembolünü oluşturmaktadır. Erkeğin ve kadının varlığının ayrı ayrı değerli olduğunu kabul edersek iş bölümü ve birlikte yaşamın aslında insanların hayatlarını ne kadar kolaylaştırdığını görebiliriz. Babanın güç gerektiren işlerde annenin her daim yanında olması asla yadsınamaz.

İnsanlar birçok gelişmiş ülkede huzurevlerinde yahut yaşlı bakım evlerinde hayatlarına son vermektedirler. Evlilik ve çocuk olmayınca yaşlanan nüfus nedeniyle dışardan göç alan bu ülkeler aynı zamanda ülkelerini de elleriyle yabancılara teslim etmeyi seçmektedirler. Vicdanın ve merhametin paranın gücüne bırakıldığı bu merkezlere kimin kendini emanet edip etmek istediği elbette ayrı bir yazım konusunu oluşturmaktadır. Önemli olan aile kurumunun varlığının yok olmasıyla daha hayatımızdan nelerin yok olabileceği meselesidir.

Aile; bireyleri hem sosyal hem psikolojik hem de fiziksel tehditlerden koruyabilen en değerli ve güçlü kurumdur. Bizden sonraki nesillere bu kurumu iyi anlatmaya gayret gösterelim. Sevgiyle kalın…

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bandırma Yaşam En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.