güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

GİDİŞİNDEN BELLİYDİ

Yazının Giriş Tarihi: 20.04.2021 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.04.2021 00:03

Yalnızlık yine hükmünü sürdürüyor yalnızlığın kanatları altında uçuyordum. Sensizliğin kol gezdiği diyarlardan sana bir ses duyurma çabası içerisindeydim. Sen yoktun gitmiştin. Oysaki sana cesaret edemeyip söyleyemediğim, anılar biriktirdiğim, düşlediğim o kadar çok şey vardı ki bunu sana diyemeden göç etmiştin diyarımdan…

Ve ben yine yalnız kaldım. Sensiz ve sessiz akşamlarım yine bana misafir oldu. Acaba dedim kendime “Misafir mi olacak yoksa ebedi kalacak mı?” Neden bilmem ben devamlı yalnız kalıyordum. Kimsenin bilemediği bir düş rengim vardı. O renk hayatımın koşuşturması içerisinde yaşadığım mazide bıraktığım her şeyi bana hatırlatıyordu. Şimdi hangi limanda soluğu alacaktım. Son durağım neresi olacaktı. Bunu kendime devamlı sormaktan alıkoyamıyordum. Hasretini çektiğim düşlediğim o kadar çok şey vardı ki bir şarkı sözünde, bir şiirin mısralarında seni anıyordum. Gecenin karanlığında yıldızları seyreyliyor yüreğimde beslediğim sevda sandalına binmeyi hayal ediyordum.

Bu yolun sonu nereye varırdı ki. Hayal etmek güzelde ya hayal ettiğimiz gerçek olmazsa, ucunda ölüm yok ya hayal etmeden neyi gerçekleştirebilir her insan. Gönlümün kapısı sana sonuna kadar açıktı. Acı tatlı tüm her şeyi seninle yaşamak istiyordum. Aşkın ruhumu bedenimi bütünüyle sardığını biliyor muydun? Gözlerime baksaydın beni belki fark ederdin. Gönlüm senin kanatlarının altında uçmayı arzulamış,  kalbim senin adını kazımış, sana ses duyurmak için çok çabalamıştı. Sen varken bahar mevsimini soluyordum. Rengârenk bir gelincik çiçeği etrafında dolanıyor, bembeyaz papatyaların kokusunu içime çekiyordum.

Sen gittin ya, iklimim değişti mevsim baharken sonbahar havasını soludum. Eteklerimden süzülen rengârenk çiçekler yerini gazellere bıraktı. Artık gönlümün defterinde yazılan sevda sandalım yerini yalnızlığın kollarına bıraktı. Yüreğimi aşka serdiğim vuslat vaktini beklediğim ne çok anlarım vardı biliyor musun? Şimdi nereye baksam sensizliğin acısı, sensizliğin derin yarası sarıyor etrafımı…

 Çağlayan ırmaklar gibi gözlerimden akan yaşlar. Kanadı kırık kuş gibi yüreğim. Uğruna harcadığım yılların telafisi yoktu. Ruhumda barındırdığım hislerin artık bir anlamı kalmadı. Hüznün esareti altında ruhum, hicran yarası kalbim.

Sabahattin Ali’nin dediği gibi; “O gelmez artık!” dedi.” Nereden biliyorsun?” dedim. “Gidişinden belliydi!” dedi. Yüreğime bir bıçak saplamış gibiydi gidişin. Gidişinden belliydi gidişinden…

                                                                                

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.