DİLİNİN AYARI OLMAYANLAR

Toplumda ele alınması gereken konuları içeren bir tanesiyle daha karşı karşıyayız. İnsanlar yapmış oldukları davranışın bazen farkına varamıyor. Öyleki; bazen üzerine düşmeyen konuların içerisinde yer alma cüretini göstererek konu içerisinde yer alıyor. Bu davranış ile karşı karşıya olan insanı üzmekle beraber öfkelendirebiliyor. Uyarmaya çalışıldığında ise, iyi niyetle konuya dâhil olduğunu anlatarak kendini rahatlatıyor. Boş bir bardağın damla damla akan su ile dolduğunu düşünün ne anlam verirdiniz? Ben bu konuyla alakalı insanların sabrederek bekleyip ne zaman olaya yani herhangi bir konuya dâhil olmayacak acaba düşüncesinde olmayacağını düşünürdüm. Peki, bardak dolup taşarsa, işte o vakit sabır yerini öfkeye bırakır. İnsanlar “Yeter artık bezdirdin” ifadesini kullanabilir. Dengesiz, patavatsız davranışta bulunan insanlar çevremizde ki bu tür insanlar bir elin parmaklarını geçebilecek miktarda. Biz ne kadar uyarırsak uyaralım fıtratının gereğini yapıyor. Büyüklerimiz tecrübelerine dayanarak derler ki “Bir insan yedisinde neyse yetmişinde odur.” Bu tür davranışlardan vazgeçmeyi deneyen insanlar çok nadir bulunmaktadır.

Şuan ki devrimizde teknoloji çok ilerlemiş ve birçok uygulamada ayarlar bölümü yer almaktadır. Birçok insanların gerek yorum yapar iken, gerek mesajlaşırken hakaret içerikli konuşmaları çok fazla görülmekte herhangi bir konuşmada edepsizce küfürlü yorumlar, davranışlar o tür insanların hayatında normal bir davranış olmakla beraber uyarılınca yadırganır “Bana ters değil gayet normal sen sanki yapmıyorsun o davranışı” gibi ifadeler sizin önünüze serilir. Ve sizde şaşkın bir yüz ifadesiyle baka kalırsınız.  İnsanların gerçekten dilinin ayarı yoktur. Bu konuyu anlatırken; anlamayana anlamak istemeyene tüm yollar kapalıdır. Ve büyüklerimiz derler ki, ”Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az.” Günümüz insanı hayatı yaşamı o kadar tozpembe görmektedir ki, dilinden dökülen olumsuz yıkıcı yok edici üzücü kelimeleri çok normal karşılamaktadır. Karşısındaki insanın halini kendi hali gibi kabul eder. Bu tür insanların bu tavrı etik olmamakla birlikte insanın yaratılış fıtratına da aykırıdır. Ailelerin yetiştirme tarzı bu konuda çok önemlidir. İnsanlar kendi karakterlerini seçemez bunu yalnızca ebeveynlerin yetiştirme tarzı belirler.  İnsanlar arasında kurulan bağ çok önemli nedeni ise çok açık ve net kırmadan incitmeden hareket etmek….

Hani bir ilaç içersiniz ve size iyi gelir, sizi iyileştirir. İşte insanların kurduğu cümleler çok önemli Yunus Emre’nin dile getirdiği gibi, “ Söz ola kese savaşı söz ola kestire başı.” Kullandığımız kelimeler bir insanı sevindirebileceği gibi bir insanı da üzebilir. Çünkü bazı insanların sözleri yüreğe şifadır. Kalbin dertlerini dinlendirir. Yürek yaralarına merhem olur göğsü genişletir. Zihni berraklaştırır. Asıl olan şu ki,  kendimiz yönlendirmeli ve bu tür sevmeyip hoşlanmadığımız davranışlar sergileyen insanları görmezden gelmemeli, üç maymunu oynamamalıyız düşünen insan “ Görmedim, duymadım, bilmiyorum” Üçlüsünü hayatın hiçbir noktasına uygun göremez.

Sözlerimize ve davranışlarımıza özen göstererek hayatımıza devam edersek yaşadığımız her nefesten haz alırız…