Ramazan Bayramı gönüllerde hoş bir sada, İslâm âleminin bir arada bulunduğu huzur ayıdır. Müslümanların bir arada toplanarak, muhabbet dergâhına yüz sürerek edâ ettiği mübarek bir aydır.Ramazan Bayramında Allah’ın râhmeti, merhameti, şefkati tüm insanların yüreğine işler. Bayram gelmeden önce bir arada sevinçle huzur içinde, yemekler tatlılar hazırlanır. Böylelikle gelecek olan misafirlerin yolu gözlenir. Bayramlarda ailelerin en ulvi vazifesi sıla-i rahim yapmaktır.
Bayram namazı sonrası evlatların anne ve babasının elini öperek kutlaması, daha sonra komşularını ziyaret edip sevinç ve mutluluklarımızı bir arada paylaşmak, bizi hayli mesud eder. Vefat eden yakınlarımızın kabrini ziyaret ederek duâ etmemiz çok önemlidir. Günümüzde maalesef bayramlar eski önem ve değerini yitirmiş durumdadır. “Nerede eski bayramlar.” cümlesi insanların dilinde devamlılığı ile, var olmuş vaziyettedir.
Öyle ki, insanlar aile bireylerini ziyaret etmek yerine, tatile gitmeyi tercih etmişlerdir. Bu durum aileleri ziyadesiyle üzmüştür. Aileler bir arada sevinçlerini paylaşmak niyetinde olsalar dahi, devrimiz eski benliğini ve değerini kaybetmiş vaziyettedir. Eskiden çocuklar bir arada şeker toplar, büyüklerin ellerinden öper ve verilen harçlıklar bir mendil içerisine konulurdu. Coşkuyla yapılan kutlamalar sonucunda anılar birikirdi.
Böylelikle bayram kutlamaları kültürümüzün, anlamını önemini ve değerini gösterilerek kuşaktan kuşağa aktarılırdı. İnsanlara dinî Bayramın değerini eski dönemde örf ve adetlerimizle anlatabiliriz. Zira kültürümüzün devamlılığını sağlamak esastır. Tüm gönülleri celb ederek aktarılan bayram kutlamaları yapılırken, aynı zamanda dargınların barış sağladığı andır. Hadi gelin üstad Abdurrahim Karakoç’a kulak verelim:
BAYRAMLAR BAYRAM OLA -2
Ana, bu bayram mı? . Aman çok ayıp
Çocukken gördüğüm bayramlar hani?
Mübarek elleri öpüp, koklayıp
Yüzüme sürdüğüm bayramlar hani?
Hani ya o özlem, hani ya o tad?
Ne dışım kaygusuz, ne içim rahat
Haftalar öncesi her gün, her saat
Babamdan sorduğum bayramlar hani?
Nur yağan geceler, gündüzler nerde?
Neşe paylaştığım öksüzler nerde?
Dost yollar, dost evler, dost yüzler nerde?
Huzura erdiğim bayramlar hani?
Kar çiçeğim solmuş kar yatağında
Can verir ırmağın dar yatağında
Arife gecesi yer yatağında
Üstüme serdiğim bayramlar hani?
Bayram demek takvimdeki yazı mı?
Bayram hasret, bayram ağrı, sızı mı?
Açıp yüreğimi, yumup gözümü
Özüne girdiğim bayramlar hani?
Bayram af günüdür, barış günüdür
Bayramlar rahmete giriş günüdür
Bayram, Hak menzile varış günüdür
Gönlümü verdiğim bayramlar hani?
Esenlikle kalın...