BAŞINIZ GÖĞE ERDİ Mİ?

Hayatımızda kin güden, kibirli, riyâkâr, egosu tavan yapmış birçok insan var olmakta ve bu insanları hayatımızda barındıran maalesef bizleriz. Birçok kez bu insanları fark edemiyoruz. Çünkü kendilerini çok iyi gizliyorlar. Bize olan davranışları çok farklı meselâ, kendilerini olduğu gibi göstermezler. Kin güden insanlar herhangi yanlış bir durumda, size yüz çevirir ve düşmanmış gibi davranış sergiler. Öte yandan kibirli insanlar ise, kendi benliğinden çıkmış vaziyette olurlar. Kendi vasfını koruyan kişiler, bu durumun farkında olan kişilerdir. Pekâlâ farkına varamadığımız durumda ne yapabiliriz? Söz konusu olan bizim hayatımızda barındırdığımız insanlar ve bu insanlar için, yapılması gereken sınır koymak olmalıdır.

“Ağaç, ne kadar uzasa başı göğe ermez: Ağaçların hepsi göğe doğru yükselir. Ancak ne kadar zaman geçerse geçsin, hiçbiri belirli bir yükseklikten öteye gidemez, göğe eremez. Zaten ağaçların amaçları da göğe ermek değil, güneşi bulmaktır. Ağaçlar nasıl güneşi daha iyi görebilmek, daha fazla meyve vermek için yükseliyorsa bizler de insanlığa hizmet görevimizi yerine getirebilmek için, gayret etmeliyiz. Bir başkasını yenmek ve yok etmek için çalışmamalıyız. Önemli olan en büyük olmak değil en faydalı olmaktır. İnsanları sevip yardımcı olmadıktan sonra büyük ve güçlü olmanın bir anlamı olmaz. Ağacın göğe ermek için değil de güneş ve havayı bulmak için uzadığı gibi insan da çevresindekilere karşı güçlü ve üstün olmak için değil; insanlara hizmet etmek ve yardımcı olmak için çalışmalıdır.”

Riyâkâr insanlar ise, kendi benliğinden çıkmış gaflet uykusuna dalmışlardır. Gaflet uykusundan uyanan insanlar, kendi vaziyetlerinin farkına varırlar ve böylece iki yüzlü gösterişçi yaşam biçimlerini terk ederler. Gaflet uykusundan uyananlara ne âlâ. Peki uyanamayan gösterişçi iki yüzlü insanlara ne demeliyiz? Gayemiz bu insanlara yardımcı olmak ve kırmadan ahvallerini kendi davranışlarımızla anlatmak olmalıdır. Hiçbir insan diğerinden üstün değildir. Her insanoğlu bu dünyadan göç edince iyi anılmak ister. öyle değil mi? Bundan dolayı amacımız ebedi âleme göçmeden önce, yaptığımız davranışları elekten geçirerek, bin düşünüp bir konuşmak olmalıdır. Yardımcı olmak isteyen insanlara kulak vermeliyiz. Ne kin gütmenin kibirlenmenin veya riyâkâr olmanın kimseye faydası olmaz. Aksine zararı olur. Nefsin oyunlarına gelmeyin. Sorarım size: “Güç ve kudret benim elimde benim bildiğim doğru, bu dünyada benim sözüm geçer.” Diyorsanız yanlış bir yoldasınız ve bu davranışın size hiçbir faydası yok. Bir beyin fırtınası yapmanızı öneriyorum. Sorun bakalım böyle yaparak başınız göğe erdi mi? Ne kazandınız ve ne elde ettiniz?

Esenlikle kalın...