Ardından gelmişken eski gümrük kapsının bulunduğu bölgeye geçtik. Hemen köşede bir büfe var. Büfede bulunanlar ‘hoş geldiniz’ den sonra durumla ilgili bilgi verdiler. Büfenin sağ tarafına da sol tarafına da sabahtan havan düşmüş. Büfenin demirlerini gösterdiler. Kamışlı tarafından açılan ateşle docka mermilerinin ne hale getirdiğini. Cep telefonu ile fotoğraf çekmek istedim. Orada bulunan arkadaşlar engel oldular. Fotoğraf çekildiğini görürlerse ateş açtıkları uyarısını yaptılar. Büfenin yan tarafındaki boşlukta birer çay içip oradan ayrıldık. Biz oraları dolaşırken Gazetecilerin bulunduğu otelin terasına dockalardan ateş açılmış.
Sonradan gittiğimiz Berber Süleyman bazı bilgiler verdi. Onunda amcalarından bir kısmının Kamışlı tarafında yaşadığını söyledi. Şu an Kamışlı tarafında keskin nişancıların tespit edildiğinde imha olmamaları için izledikleri stratejileriyle ilgili bilgi verdi. Bulundukları binaların Nusaybin’i görebilen en uç odalarına gizlendiklerini ateş açtıktan sonra vurulma riskini aza indirdiklerini ifade etti. Bu arada aldıkları bilgilere göre Kamışlı bölgesinde yoğun bir savunma-saldırı hazırlığından haber ettiler.
Bu arada Kamışlıda bulunan Hava Alanına gece çok sayıda uçuk iniş ve kalkışı yaşandığına da işaret ettiler.
Halen Kamışlıda Bir milyonun üzerinde kişi yaşıyor. ABD’nin, Rusya’nın, İran’ın, Fransa’nın PKD-PKK ve Rejim güçlerinin İsrail’ın üsleri bulunuyor.
Bu arada şehirde PKK’nin Harekâtın birinci akşamı atılan ve TOKİ Bloklarına düşerek vatandaşların ölümüne neden olan roket mermisinin MKE yapımı olduğu dedikodularını yaydığını duydum.
Nusaybin’de arka sokaklarda insanların yoğunlaştığı görülse de aşırı bir tedirginlik hâkim olduğu görülüyordu. Araçlarını insanlar sınıra en uzak yerlere park ediyorlardı. Cadde ve sokaklarda çok sayıda bayanın şehri terk etmek için bavulları ile dolaşdıkları göze batıyordu.
Bizim Nusaybin’den ayrılıp Mardin’e geri döndükten sonra Kamışlıdan saldırılar artmış. Bir havan mermisi Noterin bulunduğu binaya düşmüş. Bir başkası çarşının güvenli sayılan bölgesine düşmüş. Yanından yeni ayrıldığımız Berber Süleyman’ın dükkânının çok yakınına isabet etmiş. Süleyman arkadaşlarına yardım için Hastane’de idi aradığımızda.
Sonradan bir başka kanaldan görüntüler geldi. Yerde yatan 7-8 kişi sayabildim. Bu görüntüleri izlediğimde 15 Temmuz gecesi Genelkurmay’ın önünde helikopterin taramalarında yaşanan manzarayı hatırladım.
PKK-PYD’nin Nusaybin’de sivillerin bulunduğu alanlara saldırmasının amacı şehrin boşaltılmasını sağlamak olarak yorumluyor bölge halkı. Böylelikle Güvenlik güçlerine yönelik yoğun saldırı planlandığı konuşuluyor. Şehrin en uzak noktasındaki TOKİ Bloklarına attığı roketle de şehirde hiçbir noktanın güvenli olmadığı mesajı verilmek istendiği.
Kısaca Nusaybin’de durum tehlikeli görülüyor. Kamışlının çok yakın olması ve PKK-PYD’nin orada sivil halkı kalkan kullanması operasyonun en sıkıntılı yeri haline getiriyor.
Bu arada kırsal bölgede poşu takmış çok miktarda ABD, İsrail ve Fransız askeri olduğu bilgisi de var.
Bölgeden haberler almaya devam edeceğiz.
Rabbim Barış Pınarı Harekâtımızı başarılı kılsın. Bu harekâtta her şeyden önce vatandaşın ve askerlerimizin canı öncelikli olmalıdır. Varsın Harekât bir hafta- bir ay sonra bitsin. Ama bütün tedbirler alınarak yapılsın.
Kalın sağlıcakla…