Dediğim gibi seçimler bitti. Gündeme kaldığımız yerden devam. Cumartesi günkü yazımızda Cumhurbaşkanlığı Sisteminin en önemli ayağını oluşturan TBMM’nin yeniden yapılandırması üzerinde durmuştuk. Bu konuda yazmaya devam edeceğimizi vurgulamıştık.
Bu yapılandırma ne kadar güçlü ve ne kadar sağlam olursa Cumhurbaşkanlığı Sistemi o kadar etkin, o kadar güçlü ve başarılı olacaktır. Israrla TBMM’nin yeniden yapılandırılması üzerinde durmamızın nedeni budur.
Güçlü bir Meclis oluşturmanın yolları bellidir. Yapılandırmasını ve bu yapılandırma ayaklarını doğru oturttuğunuzda kendiliğinden güçlü bir Meclis yapısına gelecektir. İşte bu noktada Meclis’in görev tanımları ve bu görev tanımlarının çerçevesi öncelikli gelmektedir. Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Meclis’in asli görevi kuvvetler ayrılığı çerçevesinde kural koymaktır. Kural koymak görevinin içinde yasa çıkarmak, Anayasal düzenleme yapmak, kararlar almak, iç ve dış güvenliği ilgilendiren şartları düzenlemek, toplumsal problemlerin aşılmasında hukuki çalışma yapmak gelmektedir. İşte kısaca kural koyma görevi kapsamında Meclis’in işlerliğini ve etkinliğini artıracak yapılandırmadan söz ediyoruz.
Meclis bugüne kadar kural koyma görevini bürokrasi ile paylaşarak yerine getiriyordu. Hatta bürokrasi kuralları belirleyip Meclis sadece onaylıyordu. Onun için bugünkü Meclis’in en önemli handikabı yasama çalışmalarındaki hazırcılık alışkanlığıdır. Hatta öyle bir hazırcılıktır ki Parlamenter Hükümet Sisteminde 90 yıldır, bürokrasinin hazırladığı kanun tasarıları, Bakanlıklara, Bakanlıklar Başbakanlığa, Başbakanlık Meclis’e Meclis ilgili komisyonlara, ilgili komisyonlar ise yine bürokrasi ağırlığından gelen komisyon üyeleri üzerinden Genel Kurula inerdi. Sonuçta Meclis’in çıkacak yasayı uygulayacak bürokrasinin hazırladığı kanunu onaylamaktan başka yetkisi bulunmuyordu.
Cumhurbaşkanlığı Sistemine göre yapılan 24 Haziran seçimleri üzerinden 10 ay, Referandumun üzerinden iki yıl geçti. Fakat halen TBMM’deki yeniden yapılandırma tamamlanamadı. Bugünkü yapısı ile halen Parlamenter sistemin fiili uygulaması Meclis’te devam etmektedir. Kanunlar yürütmenin talebi doğrultusunda bürokrasisi üzerinden resmi değil fakat gayrı resmi Meclis’e indirilmektedir. Yürütmeden gelen taleplerin Meclis’te ivedilikle geçtiği görülmektedir.
24 Haziran Seçimlerinde göreve gelen Milletvekillerinin halen yeni sistemin ruhuna uygun çalışma şartları oluşturulamamıştır. Daha milletvekilleri ulusal veya bölgesel bazda toplumsal nabzı tutarak çözüm üretme adına yasal düzenleme zemini bulamamaktadırlar. Bu konuda ne parti grupları, ne de Meclis yönetimi gerekli sistemleri halen kurabilmiş değildir. Hatta son yapılan içtüzük tadilatlarında bir milletvekilinin kanun teklifi verebilmesi veya soru önergesi verme imkânı grup yönetimlerinin insafına bırakılmış durumdadır.
Bu nedenle milletvekillerinin bölgesel sorunları daha yakından takip edebilmeleri, ülke sorunları konusunda çözüm önerileri sunabilmeleri ve kamu görevlerinde meydana gelen aksaklık ve hataların giderilmesi için gerekli yasal düzenlemelere katkıda bulmalarına imkân verecek yeni düzenlemeler gereklidir. Bu düzenlemeler toplumsal yapıda milletvekili itibarını hızla yükseltecek, saygınlığını da artıracaktır.
Bugün yeniden yapılandırılabilmesi halinde TBMM Türkiye’nin her noktasında meydana gelen gelişmeleri anında değerlendirebilecek bir imkâna sahiptir. 600 milletvekili o vekillerin bütün ülkeyi kapsayan etkiliği müthiş bir imkândır. TBMM oluşturacağı yeni mekanizma ile ülkenin her noktasındaki gelişen olaylar, yaşanan sorunlar dâhil haberdar olacaktır. Bu mekanizma ile en küçük ferdinin yaşadığı derdinden devletin karşılaştığı problemlere kadar çözüm üretme kabiliyetine ulaşacaktır.
Bu noktada TBMM’de grubu bulunan partilerin Cumhurbaşkanlığı Sistemi dâhilinde milletvekillerine yönelik gerekli teşvikleri sağlamalıdır. Milletvekillerinin eski alışkanlıkların devamı niteliğindeki iş takipçiliği formatından kanun yapıcılığı formatına bir an önce çekilmesi gereklidir.
TBMM Başkanlığı’nın bütün milletvekillerini kapsayacak çalışmaları ve yeni yapılandırma çalışmalarını ayrı tutuyorum. Kanun hazırlama teknikleri, komisyonların görevleri ve ihtiyaç duyulan kanunların tespitlerine yönelik yeni komisyon ve birimlere yönelik önerileri yazılarımızda dile getireceğiz.
Kalın sağlıcakla…