SÜREĞEN HASTALIĞI OLAN ÇOCUKLAR

G-Eğitim Programlarının Düzenlenmesi

Bu çocukların hastalıklarının uzun süreli olması nedeniyle program, okulu bitirdikten sonra neler yapacağına bağlı olarak oluşturulmalıdır. Çocuk hastalığının durumuna göre farklı yaşama biçimlerine göre hazırlanmalıdır. Ortaokula başlandığında ise sonraki öğretim yaşantıları ve iş eğitimi ile ilgili planlamalar yapılmalıdır. Çocuğun çevrenin olanaklarından yararlanabilmeleri için ek yardımlara ihtiyacı olabilir.

Çevrede yer alan kütüphaneye, park ve bahçelere gidebilmeleri, P.T.T ve itfaiyeci ziyaret edebilmeleri için yardıma ihtiyaçları vardır. Bu yardımların sağlanması okul-aile ve gönüllü kişilerin işbirliği ile olacaktır. Süreğen hastalığı olan çocukların öğretim süreçleri de birbirinden farklılık göstermektedir. Merkezi sinir sistemine bağlı gelişen hastalıklar için okuma çok önemlidir. Sınırlı yaşantısı olan çocuk için dünyayla iletişim kurmasını sağlar. Bu çocuklara anlaşılır konuşmanın kazandırılması uzun ve sabır bir süreci gerektirmektedir. Değişik oyunlarla işitsel ayırımlarla uyanılır ve belli seslerin çıkarılması, okuma ve yazma diğer derslerin içine katılabilir. Konuşma mümkün olmadığında yazılı iletişim önem kazanır. Okumayı öğrendikten sonra alfabedeki harflerden iletişim tahtası oluşturulur.

Çocuk anlatmak istediklerini sadece tahtadaki harfleri işaret ederek iletir. Ayrıca iletişim için elektronik araçlar da kullanılabilir. Yazma da aşını güçlüğü olan çocuklara daktilo veya bilgisayarla yazma öğretilebilir.

Süreğen hastalığı olanların öğretim materyalleri de farklıdır.

Çocuğun kitabı tutabilmesi, sayfayı çevirebilmesi, yazabilmesi için eğitim materyallerinde değişiklik yapmak gerekmektedir. Okula hazırlık sınıflarında, renkleri, şekilleri eşleştirme, büyüklüklerine göre ayırma ya da yapıldıkları malzemeye göre ayırma, sayı kavramı geliştirme gibi etkinlikler aracılığıyla el-göz eşgüdümü geliştirilebilir. Çocuğun bedenini ihmal etmeden zihnini de eğitmek çok önemlidir. Böylece çocuk öğrendiklerini yaşamını kazanabilmek için kullanılabileceği gibi yaşamdan doyum sağlamada da kullanılabilir. Bunun içinde öğretmenin fizyoterapist ve diğer uzmanlarla işbirliği yapması gerekmektedir. Süreğen hastalığı olanların hastanede ve evde eğitimi de çok önemlidir.

Hasta çocukla ailesine verilecek olan eğitim ve rehberlik hizmetlerinde, çocuğun ve ailenin durumlarını anlamalarına yardımcı olma, var olan durumla neler yapabilecekleri konusunda da katkıda bulunmaya çalışmak gerekir.

Psikolojik danışma ve eğitsel rehberlik çalışmalarıyla aileler, hem hasta çocuğun aileye katılımın getirdiği farklı duygularla mücadele etme, hem de çocuklarının evde eğitimleri konusunda bilgi edinme fırsatlarını elde edeceklerdir. Bu yönde doğru bilgiler aldıkları ve çocukların eğitimine katkıda bulundukları oranda onların gereksinimlerine cevap verebilmektedir.

Eve ve hastaneye dayalı programlarda bilgisayara dayalı eğitim ve iyi hazırlanmış programı eğitim materyalleri son derece önemli olmaktadır.