Maviye Olan Tutkum

Ruhumuz suda oluşan titreşimler kadar bazen hassas, bir çiçekten beslenen arının çiçeği salladığı gibi dengeli ve bir pamuğun rüzgârda savrulduğu kadar hafif olur.

Bazen de, yıldırımlar gibi gürültülü, hırçın ve zapturapt altına alınamaz hale gelir. Zaman zaman bir bebek kadar masum, zaman zaman avının üzerine saldırmak için sabırsızlanan vahşi bir kaplan gibi olur. 

İnsanın diğer canlılardan farklı olarak akıl denen hazineye sahip olması, davranışlarındaki etkileşim faktörlerini de zenginleştirerek, hayran kalınacak bir bilmece ile karşı karşıya kalmamıza neden olmuştur hep. Beynimizin nelere tepki verdiği, hangi etkenlerle bizleri hangi serüvenlere sürüklediği konusunda yüzlerce kitap yazılmasına ve insanlık tarihinde canlı kişilik örneklerinin bolca olmasına rağmen, insanoğlunun davranış psikolojisinin tamamen çözüldüğü söylenemez. İnanılmaz bir hesabın silsilesinin ve büyüleyici bir renk cümbüşünün ortasına bırakılan insan, kendinin tamamlayıcısı bu faktörlerden nasıl etkileniyor, hangi etkileşimlerin peşinde nasıl davranışlar sergiliyor? Yaşamın renkleri karşısında nasıl tepkiler veriyor? Bu sorular hep merak edilmiş ve tarihler boyu birçok düşünür, sosyolog, psikolog ve yazar tarafından cevaplanmaya çalışılmıştır. 

Renklerin insan üzerindeki etkileri de çağlar boyunca hep araştırılmış, gözlemleme yaparak deneylenmiştir. Aslında insan ruhunun hangi renkler karşısında hangi tepkiyi verdiği ve nasıl bir ruh haline geldiğini sabitleştirmek çok zor. Bu konu sadece insanın ruh ve zihin yapısıyla ilgili değil birazda insanın kendi genetik şifresiyle ilgili bir konu olduğunu düşünüyorum. Farkında olalım yada olmayalım renklerin bilinç altımıza olan etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış. Hatta öyle ki, insanın psikolojisini doğrudan etkileyebiliyor. Bazı renkler mutluluğu tetiklerken, bazı renkler ise mutsuz, hayal kırıklığına uğramış veya çaresiz hissettirebiliyor.

Derler ya ‘renklerle zevkler tartışılmaz’ diye. Fakat bu konulara ilgili biri olarak ve kendi yapmış olduğum gözlemlere dayanarak bazı paylaşımlarda bulunabilirim. Aslında kendimi bu konuda daha iyi gözlemledim ve kendimle ilgili tespitlerde bulundum. Mesela benim mavi renge olan ilgim ve tespitlerimi sizlerle paylaşmak isterim. Tabi ki de benim maviye bakış açımla sizinki farklı olabilir. Çünkü herkesin yaşam felsefesinde kendine uğur getiren ve etkileyen, yakışan renkleri özeldir. İşte sadece mavi renk özelinde mavinin insan ruhunu yönlendirdiğine inandığım ve sizlerin çoğunun da katılacağınıza inandığım tespitlerimi sizlerle paylaşacağım. Belki de bu yazımı okuduktan sonra sizlerde renkleri kendi özelinizde süzgeçten geçirip renklere sadece gözle görülen bir şey olmaktan çıkarır farklı anlamlar yüklemeye başlarsınız.

Hayatta çoğu şeye bir nesne olarak bakmadığım için ben renklere de anlam yüklüyorum. Bana en sevdiğin renk nedir diye soranlara ‘MAVİ’ diye cevap veriyorum. Mavide kendimi buluyorum. Beni çok iyi ifade ettiğini, üzerimdeki rahatlatıcı etkisini hep hissediyorum. Her tonunda kaybolabilirim. Hayatın rengi de mavidir bana göre. Bunların yanında mavi; sonsuzluk, özgürlük, rahatlık, hayal gücünü ifade etmesinin yanında, bilgeliği ve sadakati de simgeliyor.

İnsanın ruhunu deniz kadar dinlendiren başka bir şey var mıdır hiç bilmiyorum. Denizi izlerken insanın içi bu kadar mı huzur kaplar. Ne kadar mavi, ne kadar özgür, ne kadar derin, ne kadar sonsuzluk duygusu verir deniz.  Deniz ve gökyüzünün de mavi olmasının sanki benim mavi hakkındaki düşüncelerimi destekler nitelik de değil mi sizce de, ben bu yaratılışın tesadüf olduğunu düşünmeyenlerdenim. Yaratıcının bütün kâinatı bir denge ve ahenk içerisinde yarattığını düşünüyorum.

Özgürlüğün rengi mavi; insan sevdikçe özgürleşir. Sonsuzluğun rengi mavi; insan sevdikçe, sonsuzluğa bırakır kalbini. Bedeni olduğu yerde dururken, insanın ruhu, mavi bir gökyüzünde bir kuş misali gezintiye çıkar, mavi bir denizde dalgalarla adeta dans eder.

Denizle gökyüzünün kesiştiği yer kadar, başka neresi bu kadar muhteşem ve etkileyici olabilir ki? Ben denizi seyrederken, o gökyüzüyle birleştiği yere bakarken kendime bu soruyu sorarım. Ve cevabı benim için, hayatımda beni bu kadar rahatlatan, özgür hissettiren başka bir manzara olmadığıdır.

Sizin de hayatınıza anlam katacak kendi renginizi bulmanız dileğiyle, sevgiyle kalın.