İnsanın var olması ile başlar aşkın öyküsü. Gerçeğini yaşamak herkese nasip olmayan yeryüzündeki en güzel, en güçlü duygulardan biri aşk... Neye ya da kime olduğu fark etmeden kalbe girdiği anda insanın bütün kimyasını değiştiriyor.
Peki soğuk hava aşk hayatımızı nasıl etkiliyor?
Soğuk hava romantizmini seviyoruz. Karda el ele yürüyelim, birlikte karın yağışını seyrederken sıcak bir şeyler içelim, beyazın bizi büyüleyeceği romantik bir tatile çıkalım ya da evde battaniye altında film izleyelim, soğuktan üşüyen ellerinizi ısıtan biriyle olalım...
Kışın içimizi ısıtan sıcak olan her şeye aşkla bakmamız mümkün.
Anlatırken kış mevsimi çok romantik ama pratikte pek öyle değil. Soğuk havalarda daha negatif, daha depresif, daha yalnız bir ruh haline bürünüyoruz. Yapılan araştırmalar, kış mevsiminde insanların kendini daha fazla yalnız ve depresif hissettiğini gösteriyor. Bu duyguların sonucunda da negatif duyguları bastırmak için duygusal bir arayış, kısa süreli bir flört veya değerli olduğunu hissetme arzusu yükselişe geçmeye başlıyor.
Sosyal medya paylaşımlarına bakıldığında da genel olarak kasım ve şubat ayları arasında kullanıcılar ilişki durumlarını 'İlişkisi var” olarak güncelliyor. Buda yapılan araştırmaları destekliyor diye düşünüyorum.
Ayrıca kış aylarında yeni yıl, sevgililer günü gibi kutlanacak romantik günlerin fazla olması da insanları ilişki psikolojisine yönlendiriyor olabilir. Bu durum elbette her şeyde olduğu gibi kişiden kişiye göre de değişebilir. Herkes bir ilişki arayışına girecek diye bir durumda yok tabi, yalnızlığı da seviyor olabilirsiniz.
Ayrıca kış aylarında D vitamini eksikliği nedeniyle serotonin hormonunun düşüşe geçmesi de bu eksikliğin yerini doldurmak için farklı arayışlara girme dürtüsünü doğuruyor. Bu durumda aşk en güzel seçenek olarak karşımıza çıkıyor.
Her ne şekilde olursa olsun, hangi mevsim ya da ayda olsun kalbimiz hep bir duygu arayışında olabilir. Bu duyguyu hak edenlerle paylaşmak, yaşamak güzel olan.
Her zaman hayata sevgi dolu, aşk dolu gözlerle bakabilmeniz dileğiyle.
Sevgiyle kalın.
Anlatamıyorum
“Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum…”
Orhan Veli Kanık