Tarifsiz Acı ve İnsanlık

Bir hafta önce sabaha karşı Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ilimizi etkileyen yüz yılın en büyük deprem felaketlerinden biri olan faciada yüreğimiz yandı.

Hayatının kaybedenlerin sayısının 20 bini aştığı felakette, binlerce insanımız da yaralandı.

Bu büyük acı karşısında yurdun dört bir yanından deprem bölgesine başlatılan yardımlarda yüce Türk Milleti kadirşinaslığını, gönül zenginliğini bir kez daha gösterdi.

Hele hele öncelikli düşman saydığımız Yunanlıların ilk yardıma koşanlardan olması, İsrail başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından yardıma gelen ülkelerin ekiplerinin kurtardığı canlarla birlikte ağlaması bizleri de bilgisayarların ve televizyonların başında ağlattı.

İnsan yaşamı için kritik sayılan 72’nci saatten sonra kurtarılan onlarca canın her birinin ayrı hikayesi vardı.

Saatlerce enkaz altına kalan ve çıkartıldığında ‘Ben su içemem daha muayene olmadım’ diyen minik kız hepimizi hem tebessüm ettirdi, hem gözyaşına boğdu.

80, 90 105,120, 130, 140 ve 150’nci saatlerde ard arda gelen mucize kurtuluş haberleri umutların tazelenmesine yol açtı.

Umarım son dakikaya kadar güzel haberler almaya devam ederiz.

Deprem felaketinde Balıkesir’de üzerine düşeni yaptı ve yapmaya devam ediyor.

Balıkesir’in 20 ilçesinden 10’larca TIR dolusu yardım, onlarca iş makinesi ve onlarca personel bölgeye gitti.

İlk günden itibaren Vali Hasan Şıldak ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’da Osmaniye’de görev yapıyor.

Allah yardımcıları olsun.

Balıkesir’in kırsal mahallelerinde depremzedeler için köy ekmeği yapan analara, bacılara da selam olsun. Sizlerin hakkı ödenmez.

Bir de bu felakete rağmen, binlerce insanımızı kaybetmiş, on binlerce insanımız yaralı olmasına rağmen sosyal medyada, televizyonlarda, hala siyaset yapan, hala kavga peşinde olanlar var.

Size söylenecek söz yok bence.

Size sadece insanlığı hatırlatıp, Allah’a havale etmek geliyor elimizden.

Milletimizin başı sağ olsun.

Rabbim bir daha böyle acılar yaşatmasın.