Kim Olduğunu Sanıyorsun?

Kim olduğumuzu sanıyoruz? Gerçekten kim olduğunu sanıyorsun, yani sandığımız kişi olduğumuza emin miyiz? Bu kendimize sormamız gereken birinci soru. İkinci soru; sandığınız kişi olup olmadığımızı nasıl anlarız? 3. Soru; peki sandığımız kişi değilsek ne yapmamız gerekir? Güzel sorular, değil mi? İnsanın kendine olan yolculuğuna götüren, kendiyle yüzleştiren, insanı kendiyle tekrar tanıştıran, kendine ulaşmasını, kendine dokunmasını sağlayan çok güzel sorular bunlar.

Şimdi öncelikle şunu söylemekte fayda görüyorum; kesinlikle sandığımız kişi değiliz. Hiçbirimiz değiliz. Küçükken 3 ile 7 yaş arasında zihnimizin kayıt altına aldığı inançların haritalarına göre oluşmuş birer çakma biziz. Evet hepimiz çakmayız, hepimiz 3 ile 7 yaş arasında oluşturduğumuz, tabii ki yanlış, gerçek dışı deneyimleri inanca dönüştürüp bu dönüştürdüğümüz inançlara uygun bir oluş hali ve deneyimler çekmeye başlayıp hayatımızı bu doğrultuda yaşıyoruz. Yani aslında bizler sandığımız kişiler değiliz, emin olun. Aslında bizler her an her olayda yeni deneyimler yaşayan, yeni deneyimler, anlam yüklenmemiş zihnimizden kolayca akıp gidecek deneyimler edinen, edinmesi gereken, bu dünyaya kendimizi gerçekleştirmeye gelmiş canlılarız.

Genelde sandığımız kişi, olmasını istediğimiz kişidir. Hayalimizdeki ya da kendi ütopyamızda kurduğumuz ideal genelde mükemmele yakın özelliklere sahip, çoğu zaman kurban rolünde, çoğu zaman bu dünyaya fazla olduğunu düşünen canlılarız. Ama gerçek öyle mi? Her yaşadığımız şey bir defaya mahsus deneyim bizim için. Aslında ona deneyim derken bile bir sınır çizmiş oluyoruz. Bir çerçeve koymuş, bir isim vermiş oluyoruz. Aslında baktığınızda bu da sağlıksız, yani deneyim dediğimiz şeyin adının deneyim olmaması lazım.

Çünkü deneyim de etiketleyip sınırlandırıyor, onu oraya sabitliyoruz. O zaman yazının başına dönersek hiçbirimiz, evet hiçbirimiz, sandığımız kişi değiliz. Bizler her anda kendini gerçekleştirmek için dünyaya gelmiş canlılarız. Evet her anda. Peki anda bir deneyim yaşayabiliyor muyuz? Yine %90 hayır. Neden? Çünkü bizler anda kalamıyoruz. Bizler anı yakalayıp ondan faydalanamıyoruz.

Bizler ya geçmişin hayalinde ya geleceğin illüzyonundayız ve o yüzden anda kalıp anı deneyimleyemiyoruz. Kendinize ne zaman "ben kimim?" dediğinizde bu yazıyı lütfen hatırlayın. Emin olun sandığınız kişi değilsiniz. Her anı nasıl deneyimlemeyi başarırsanız işte o zaman o deneyimi yaşayan, o olmuş halinizle kendiniz olacaksınız. Diğer iki sorunun cevabını birbirini takip eden haftalarda ikinci ve üçüncü haftadaki yazımızda vermiş olacağım, hiç merak etmeyin.

Güzel haftalar dilerim, sevgilerimle...