güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Her Duygu Doğru Olabilir Mi?

Yazının Giriş Tarihi: 02.01.2025 08:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.01.2025 08:06

Bizler duyguları sorgularız. Duyguları yargılarız, duyguların nedenini, niyesini, sebeplerini, neden bu duyguları hissettiğimizi... Evet, masaya yatırmaya çalışırız ama şuna bakmayız; duyguların altında yatan düşünce ne? Yani o duyguyu bir düşünce oluşturur. Burası o kadar hassas bir nokta ki... Birdenbire duygumuz oluşmaz, birdenbire duygumuz gelmez. Eğer bizde bir duygu oluşuyorsa bu duygunun altında bir düşünce vardır ve o düşünce bize bir duyguyu oluşturur, o düşünceyle başlar zaten her şey. Ondan sonra o düşüncenin vücudumuzdaki reaksiyonları, vücudumuza etkisi, sonra işte bu eğer gelecekle ilgili bir kaygıysa gelecek kaygısı başlar. Geçmişle ilgili bir şeyse, geçmiş için üzülmek, geçmiş için yas tutmak, geçmişle ilgili bu sefer negatif anıların tekrar tekrar zihninde simülasyonunun olması... Yani duyguyu düşünce oluşturur.

O yüzdendir ki zihnini değiştir, zihninde üretilen düşünceleri değiştir, zihnin konuşma dilini değiştir, düşündüklerini değiştir, elbiselerini seçebildiğin gibi aynı düşüncelerin de seçilebilir, zihnindeki düşünceleri değiştir ki duyguların da ona göre daha sağlıklı bir hal alsın, duyguların ona göre değişsin, duygu değişince eylemler, duygu değişince buna bağlı yaptığımız gelecekle ilgili adımlar her şey değişecek. Yaşam kalitemiz değişecek... Bizler sadece duyguyu zihinden, düşünceden bağımsız sanıyoruz ama hayır duygu bir sonuçtur. Neyin sonucu? Düşüncenin sonucu. Düşünürüz sonra buna bağlı bir duygu oluşur. Bu detayı atlamamak çok önemlidir.

Evet hadi birkaç örnek verelim bu konuda. Şimdi birinci örneğimiz şu olabilir; diyelim ki ben zihnimden gelen, beni manipüle eden, bana negatif etki veren düşünceleri zapt edemediğimi fark etmedim ya da fark ettim ama onları durdurmaya çalışmadım, onların yönünü değiştirmeye çalışmadım, zihnimdeki düşünceleri değiştirebileceğimin bile farkında değilim. Şimdi geçmişle ilgili çok negatif bir şey düşündüm hatta şöyle bir endişeye kapıldım; " ya yine aynı şeyi yaşarsam? Ya bir daha aynı şey olursa?" Yani buna bir de korku ekleyelim, aslında henüz düşüncede korku. Şimdi ne oldu? Kalp çarpıntım arttığı, ağzım kurudu, avuç içlerim terledi ve buna bağlı kan basıncı arttı ve buna bağlı vücudumda birçok semptom belirmeye başladı.

Aslında tekrar aynı şeyi yaşama ihtimalim sıfır. Şu anda evimin salonunda koltukta oturuyorum ama zihnim bana öyle düşünceler servis etti, öyle düşünceler empoze etti ki... Ne oldu? Duygum da bu yönde değişti ve bu sefer duyguma korku empoze etti bu düşünce. Artık korku duygusundayım, panik duygusundayım, endişe duygusundayım. Hatta "eyvah" duygusundayım. İşte gördünüz mü, aslında o duygu normalinde bu düşünce zihnime gelmeden önce öyle bir duygum yoktu, ama ne oldu? Bu düşünce ile birlikte bu duygu oluştu.

Şimdi bir tane de güzel bir örnek verelim. Yine evimin salonunda oturuyorum. Gelecekte atacağım bir iş adımı ya da yeni bir proje için çok olumlu şeyler düşünmeye başlıyorum. "Olur, hallederim, ben daha önce neler başarmadım ki? Filanca kişiyle konuşurum, şuradan yardım isterim, zaten şöyle bir imkanım da var, şöyle bir şey olursa işimi daha da kolaylaştırırım" gibi kendi zihnimde önümü açacak b planları ortaya koyuyorum.

Şimdi ne oldu? Duyguma bakalım; ferahladım, rahatladım, bu sefer vücudum mutluluk hormonu salgılamaya başladı. Bu sefer korku yerine vücudum heyecan salgılamaya, heyecanı ortaya çıkaracak hormonlar salgılamaya başladı. Buna bağlı sabırsızlık, bir an önce bu güzel şeyleri yaşamak için bir heyecan, buna bağlı şükür... "Çok şükür bak ne güzel hiçbir engel olmadan bu işlerimi de halledeceğim" diye düşünmeye başladım. Buna bağlı başka hayaller başka planlar geldi aklıma. Var mı vücudumda herhangi bir negatif işaret? Ya da var mı vücudumda herhangi bir beni rahatsız edecek fizyolojik, negatif tepkime? Yok. Neden? Çünkü zihnimdeki düşünce zaten pozitifti. O da haliyle hemen arkasından çok olumlu, çok güzel hormonların vücuduma fayda sağlayacak, beni besleyecek, benim enerjimi, girişimciliğimi, yaratıcılığımı arttıracak hormonlar salgılamaya başladı. Olumlu şeyleri düşünmeden önce de öyle bir şey hissetmiyordum değil mi? Sonuçta evimin salondaki koltuğunda öyle oturup televizyon izliyordum.

O zaman şunu söyleyebilir miyiz; gerçekten bizim geleceğe açılan umut dolu pozitif kapımız da zihnimizden geçen düşünceler, kendimizi kapatıp; kendimizi korkutup, kendimizi manipüle edip, en büyük çelmeyi kendimize taktığımız giriş kapımız da yani bizim oradan geçme kapımız da yine zihnimiz. Zihnimizdeki düşünceleri üretebileceğimizi biliyor olmak muhteşem bir duygu değil mi sizce de? Yani bunun bir kader olmadığını, başkalarının düşüncelerine muhtaç olmadığımızı, başkaları düşüncelerini bize empoze etseler bile aklımızı kullanıp sağduyumuzla bu negatif duyguları olumlularla değiştirebileceğimizi, saçma duyguları mantıklılarla, tehlikeli düşünceleri sağduyulu düşüncelerle değiştirebileceğimizi bilmek ne muhteşem bir imkan.

Ne muhteşem bir özellik. Allah'ın bize verdiğine muhteşem bir maymuncuk anahtarı. Hiç böyle düşündünüz mü? Ben o yüzden negatif düşünen insanların asla kurban olduğunu düşünmem. Eğer şu anda negatif düşünüyorsam onun pozitifliği değiştirmekte hemen saniyeler içinde benim elimde. O yüzden tekrar düşünelim mi? gerçekten kurban mıyız?

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.