güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Yunus İle Karıştırılan Halk Ozanı Ümmi Sinan

Yazının Giriş Tarihi: 27.10.2021 00:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.10.2021 00:08

Bu ifadelerle karşılaştıktan sonra eserin tamamını incelediklerinde, söz konusu ifadelerin sadece bu iki kıtada geçtiğini tespit ettiler. Böylece hem kendilerinin şevki arttı, hem de Sözler’in hakkaniyetine ve nuraniyetine yordular.

Risale-i Nur’un basıldığı Sinan Matbaası ve Hür Adam Gazetesi'nin sahibi Sinan Omur’unn Bediüzzaman ile ilgili hatıralarında da Ümmi Sinan’ın ismi zikredilmektedir. Bediüzzaman ve talebelerinin çok sıkıntılar çektiği, Nur Risalelerinin basım ve yayımı konusunda her türlü engellemelerin yapıldığı bir zamanda Sinan Omur, kendi matbaasında Risale-i Nur’un basılmasını sağladı.

Omur, Bediüzzaman Hazretlerinin; “Benim üç Sinan’ım var: Mimar Sinan, Ümmi Sinan ve Omur Sinan” şeklindeki iltifatlarını aktarmaktadır. (Son Şahitler, 1. C. s. 94)

Ümmi Sinan’ın Kutbü’l-Meani ve Divan-ı İlahiyyat adını taşıyan iki eseri vardır. Birincisinde daha çok tasavvuf ve yükselişe dair ifadeler yer almaktadır. İkincisi ise kaleme almış olduğu ilahilerini ihtiva etmektedir. Türk-İslam dünyasında önemli bir şöhrete ulaşmasında bu eserin etkisi büyük olmuştur.
Bu eserinde iki yüze yakın ilahi yer almaktadır.

Yazımızın başında her ne kadar Yunus ile karıştırılan bir tasavvuf ozanı desek de Ümmi Sinan’ın Mevlana ile benzer özellikte şiirler yazdığını Mevlana gibi mesnevi tarzı şiirleri bulunduğunu onun gibi aruz veznini bazı eserlerinde kullandığını da görerek her iki şairle benzer özellikte bir tasavvuf adamı olduğunu söylememiz mümkündür.

Kendisinden çok sonra yaşamış Said’i Nursi bıraktığı eserlerinde de ismine ve fikirlerine rastlanır olması bugün Nurcu denilen yahut Nursilik denilen tarikat ve düşüncelerle bağlantısı kurulmaya çalışılan hatta bu düşünce tarzının ve tarikatın öncülerinden olduğunu söyleyenlerin de söz konusu olabilmesi Ümmi Sinan’ın fikirlerinin günümüze kadar ulaşması olarak da kabul edilebilir düşüncesindeyim.

Belki de Ümmi Sinan’ın Yunus Emre gibi Mevlana gibi tüm Anadolu’da tanınmış bir şahsiyet olmasını tarikat fiili konumunda görülmesi söz konusu olmuştur. Ama biz yine de hece ölçüsü ve öz Türkçe tasavvufi şiirleri nedeniyle onu Yunus’un takipçilerinden sayabiliriz düşüncesindeyim. Belki de Ümmi Sinan’ın Yunus’la karıştırılmasının bazı şiirlerinin Yunus’a mal edilmesinin tanınmamasının ana sebebi budur.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.