güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

YAVUZ DEVRİNE KADAR OSMANLI DEVLETİ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:46

Mısırda üslenen Türk memluk devletini İran da üslenen Safavi devletini hedef almış Memlüklüleri ortadan kaldırırken Safavileri Anadolu’dan ve orta doğudan uzaklaştırırken Safavilerin amansız Osmanlı düşmanlığını doğurmuş bu devlet Osmanlının doğu Türkleriyle bağlantısını kesmiştir. Dul Kadiroğlu beyliğine son vererek Kürt kitlelerini serbest bırakmış bunun neticesinde Osmanlı devleti Doğu Türk dünyasıyla ancak Kırım Hanlığı vasıtasıyla temas kurabilir hale gelmiştir. Bunun neticesinde Türk dünyasından yeni takviyeler alamayan yeni kitle katılımları bulamayan Osmanlı devleti yönünü batıya dördermiş orduları için gerekli askerlik için gerekli insan kaynaklarını Avrupa sahasındaki Hristiyanlardan temin etmeye yönelmiştir.

Bu yüzdendir ki yavuz devrinden sonra Avrupalı Hristiyanlardan yapılan devşirmelerle oluşturulan kapıkulu askerleri orduda hızla artarken Türk ve Türkmen kökenli askerler tımarlı sipahiler hızla azalmışlardır. Bu yüzdendir ki anaları nineleri Hristiyan kökenli olan Osmanlı padişahları tahtta hüküm sürerken devşirme kökenli sadrazam ve vezirler eliyle devletlerini yönetirken Yeniçeri çoğunluklu orduları Osmanlı devletinin silahlı kuvvetlerini oluşturmuş Osmanlı devleti bireylerinin büyük çoğunluğu ciddi ciddi biyolojik açıdan Türklüğünü yitirmişlerdir. Yeryüzünde başka büyük İslam ve içinde Türklerin önemli miktarda yer aldığı devlet olmadığından Avrupalılar Osmanlı devletine Türk hatta İslam devleti gözüyle bakmışlardır. Osmanlı devletinin tarih içindeki görünümü bu merkezde iken bugün Osmanlıyı diriltmek isteyenler Osmanlı sultanlığını hilafetini geri getirmek isteyenler Osmanlının ortaya koyduğu şeri din devletini korumayı arzulayanlar Osmanlının bu döneminin tarihini konu alan kuruluş ve yükselme devrini konu alan dizi filmler oluşturarak halkımızı Osmanlı sempatizanı yapmak için Osmanlının bu dönem yaşantısını hamasi sahnelerle tarihe uymayan tarihi gerçeklere aykırı faraziyelerle süsledikleri bu dizi filmleri tarihi gerçek olarak halkımıza kabul ettirmeye uğraşmaktadırlar diye düşünmekteyim. Bu yüzdendir ki gençliğimize ve halkımıza tavsiyem bu tür dizi filmlere filmler gerçek gözüyle bakıp buralardaki yansıtmaları ve ifadeleri gerçek tarih kabul etmekten uzak kalmaya özen göstermeleridir. Bildiğiniz tarihi şahsiyetler hiçbir zaman olağanüstü dinsel güçlerle keramet gösterecek dinsel vasıflarla donatılmış değillerdir. Hiçbir Osmanlı padişahı evliya değildir. Dini bütün dinine riayet eden İslam olabilmelerine karşılık keramet gösterecek ölüm derecesinde yaralandıktan sonra tekrar dirilip düşmanlarına galebe çalacak şahsiyetler değillerdir, olmamışlardır. Şunu da belirtmek isterim ki halkımızda belirli bir kitlenin alışkanlık haline getirdiği bir yanlışlık vardır. Türk askeri komutanları Türk askerleri hep zaferlerini nedense evliyaların yardımları şehitlerin yardımları sayesinde kazanırlar zaferlerde ne askeri komutanları nede askerlerin rolünden bahsedilmez. Hep evliyalar zaferi kazandırır. Ama Türk yenilgilerinde hezimetlerinde nedense suç Türk komutanlarının Türk askerlerinin üzerine yüklenirken evliyalar ve keramet sahipleri şehitler onların yardımları ortada yoktur. Artık millet olarak bu yanlış inancımızdan da vaz geçmeliyiz düşüncesindeyim. Sarı kamışta Türk askeri kırılırken kanal cephesinde Türk askeri kırılırken Filistin, Suriye, Irak cephelerinde Türk askeri kırılırken buralar bir bir elimizden çıkarken neden evliyalar askerimize yardım etmemiştir diye hiç düşünmeyiz ama Çanakkale’de zaferi Mustafa Kemal ve Türk askeri değil de evliyalar kazanır hatta bulutla gelip düşman kuvvetlerini alıp ortadan yok ederek zaferi bize kazandırır Kıbrıs Barış Harekatında yeşil kuşlar ve yeşil sarıklı evliyalar barış harekâtının kazanılmasında bize yardım ederler bütün bu safsataları bir yana bırakıp iman gücünün Allah’a inanmışlığın askerimize kazandırdığı manevi güçle donanmışlığı askerlerimizi yöneten komutanlarımızın yönetim ve stratejik bilgileri askerimizin elindeki  silahı en üst seviyede başarı getirecek şekilde kullanması sayesinde zaferlere ulaştığımızı artık görmeli fark etmeliyiz. Bu nedenledir ki askerimizi teknik açıdan güçlendirmeli siyasetçilerin menfaatlerine uygun kullanım durumuna düşmekten uzak tutmalıyız. Askerimizin milletin temsilcisi olduğunu millet adına vatan müdafaası yapan bir kuvvet olduğunu unutmamalıyız. Sözümü bitirirken Osmanlı devletinin tarihini özellikle kuruluş ve yükselme devri tarihlerini hamasi anlatımlardan uzak gerçekçi sebep sonuç ilişkisine önem veren anlatımlarla dile getiren olayları tarafsız gözle gözlemleyip anlatan tarihçilerin tarihlerinden incelemeliyiz. Siyasi bir akıma katılmış dinsel bir akıma katılmış belirli kitlelerin goygoyculuğunu yapan onları överek yüceltmekten başka amaçları olmayan adına tarihçi denilen taraflı tarih yazan kişilerin eserlerine aldanmamalı değer vermemeliyiz diye düşünmekteyim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.