güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

YAVUZ DEVRİNE KADAR OSMANLI DEVLETİ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:46

I. Murat 1389’da Sırbistan’a doğru ilerlemiş. Sırpların bağımsız yaşamını nihayetlendirmiştir.

I. Kosova savaşı denilen savaşı kazanarak Sırp’ların gücünü ve bağımsızlığını yok eden I. Murat bu savaşın sonunda bir Sırp fedaisi tarafından öldürülmüştür. Modern çağda dahi bir sorun durumunda olan Kosova Sırplar için bağımsızlığın ve onurun yitirildiği bir yer olmuştur. Aynı zamanda güçlü Türkler karşısında acizliklerinin başlangıcı olan bir savaştır.

Gerçi Sırplar Osmanlılardan Kosova’dan öncede darbe yemişlerdir. Çünkü bir haçlı ordusu içerisinde de olsa Sırp Sındığı zaferi Sırpların askeri gücünü büyük oranda kırmıştır. Papa’ya yenilgilerle onuru iyice kırılan, bağımsızlığını yitiren Sırplar bu acizliklerini örtmek için terör ve suikast eylemleri gibi hain ve korkak kişilerce, çaresizlikten ne yapacağını bilemeyen kişilerce yapılan faaliyetlere başlamışlardır. Bunun ilk örneğini savaş alanını gezen I. Murat’a bir şey söylemek bahanesiyle yaklaşan ve onu hançerle yaralayarak ölümüne sebep olan Sırpların eliyle vermişlerdir. Yaralanmış gibi sardığı elindeki hançerle bu suikastı yapan Sırplı ırkının hainliği ve korkaklığını ispatlarken değerli bir Osmanlı Sultanının hayatını sona erdirmiştir. İşte Kosova bu andan itibaren Osmanlı’lar için yurt olmuş, vatan olmuştur. Uğruna I. Murat gibi değerli evladını veren Türk(Osmanlı) milleti Kosova’yı edebi yurt tutmuştur. Sırplı hain suikastçı farkında olmadan bu bölgenin ebediyen ellerinden çıkışının temel sebebini oluşturmuştur.

Osmanlılar tarafından bir Türk yurdu yapılan Kosova sahası Osmanlılar yakılıp buralara Sırpların etken olduğu Avrupalı devletlerin veya hanedanlarının eline geçtiğinde bile Türk yerleşim sahası olarak kalmıştır. Sırpların her zaman gösterdiği vahşet ve zalimliklere rağmen Türk ve İslam halk bölgede etkenliğini ve iskanını sürdürmüştür. Bugün dahi durum böyledir.

Sırpların dün olduğu gibi bu günde katliam ve zulümle Kosova bölgesini Türk ve Müslümanlardan temizlemeye çalışmaktadır. Ne var ki I. Murat’ın meğhedi olması, I. Murat ve ordusundaki Türk şehitlerinin kanı buraya o kadar Türk yurdu yapmıştır ki bunu bir türlü ortadan kaldıramamaktadırlar. Sırplar ne kadar kan dökerse Kosova o kadar daha Türk kalacaktır. Çünkü şairinde belirttiği gibi bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.

I. Murat o kadar büyük ve değerli ileri görüşlü bir Osmanlı Padişahıdır ki, Verasetleri bugün dahi etkisini sürdürmekte halen geçerlilik göstermektedir. I. Murat iş başındayken Balkanlar dahi Sırplar, Bulgarlar, Macarlar arasında kıskançlık ve mücadelelerden istifade etmesini bilmiştir. Bu fırsatlar Osmanlıların ilerlemesini kolaylaştırmıştır.

Osmanlıların toleranslı ve iyi davranışları Balkan halklarını Osmanlı idaresine yakınlaştırmıştır ve istek duymuşlardır. Bulgar kendileri gibi Hıristiyan olan komşularının saldırılarından kurtulmak için Türk idaresini adeta gönüllü kabul etmişlerdir.

Yine bu devirdeki Katolik(Batı) kilisesiyle Ortodoks (Doğu) kilisesi arasındaki köklü nefret, papa-patrik rekabeti Osmanlıların Avrupa’daki ilerleyişini çok kolaylaştırmıştır. Balkanların Ortodoks halkı, bogomil mezhebi gibi mezhep taraftarları Osmanlıları tercih etmişlerdir. Papa ve onun yandaşı Hapsburg’lulara karşı Osmanlı idaresine taraftar olmayı yağ tutmuşlardır. I. Murat Osmanlı imparatorluğunun kurucusudur. Nasıl Osman Bey, Osmanlı beyliğinin kurucusu ise, I. Murat’ta Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusudur.

Fethettiği sahalardaki akıllı hareketleri ve taktiği ile darbe indirmeden, zulmetmeden bütün toplulukların teslimiyetine emniyet altına almayı başarmıştır.

Kendisinden sonra gelecek yöneticilerinin hedef ve stratejilerine oluşturmuştur. Osmanlılar Bizans’tan aldığı Anadolu topraklarındaki halkı politik sistemlerine kolayca katmışlardı.

Ancak güneydoğu Avrupa’daki(Balkanlardaki) oldukça geniş toprakları elde edince buradaki Hıristiyan, İslav ve Rumları kendilerine bağlı tutmak için sayılarının (Nüfus miktarlarının) yetersiz olduğunu gören Osmanlılar toleranslı davranışları terk edeceklerdir.

Yeni bir sistem deneyeceklerdir. Bu sistemi ilkin I. Murat uygulayacaktır. Bu uygulanan sisteme göre Müslüman olan, Müslümanlığı kabul eden Hıristiyanlar her yönden tam Osmanlı vatandaşı olmuştur. Devamı yarın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.