güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

YAKIN TARİHİMİZDE ROL OYNAMIŞ, İZLER BIRAKMIŞ ÜNLÜ ASKERİ VE SİVİL GEMİLERİMİZ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

ALEMDAR olayının sonuçlandığını bildiren Kastamonu ve Havalisi Komutanı Mirliva Muhittin’in Erkânı harbiye ye bilgi yazısı ile Erkânı Harbiye Reisi Fevzi ÇAKMAK Paşa’nın Fransız ültimatomu karşısındaki emirleri aşağıya çıkarılmıştır.

“Kastamonu ve Havalisi Kumandanlığına

ANKARA 1–2/2/1921 Şifre Mahlulü Bila 79 nolu paroladır.

Fransız ültimatomu müddeti yarın 2.2.1921 de hitam bulacağından muhtemel her tecavüze karşı tedabiri lazıma ittihazı ile beraber Zonguldak da Fransızlar aleyhine mukabil hareket icrası için istihzaratta bulunulması ve Zonguldak ta kömür ocaklarına veya mubayaaya memur zabitanımızın Fransızlar eline düşmeyecek surette, hareketleri için kendilerine tebligat icrasını rica ederim.

Erkanı Harbiye Umumi Reisi

FEVZİ.”

1-2/2/1921 Erkanı Harbiye ye yazılan emrin raptı 2/2/1921 Muhittin.

Sonunda Fransızlar şartlarımızı kabul etmek zorunda kaldılar. Fransızların İngilizlere darılarak Türklere yönelmelerinin tesirini de inkâr etmemek tarih borcudur. Yalnız Ereğli limanında baştan kara yatan ALEMDAR’ın yüzdürülerek başka bir tarafa kaçırılmaması hakkındaki Fransız isteğini Mutasarrıf Nusret bey şahsen kabul ederek söz vermiş olduğundan ültimatom müddetinin sona ermesine rağmen bir harekette bulunmamışlardı. Ancak silahlarını da geri alarak denizdeki sindirici güçlerini kurtarmak kaygısına düşmüşlerdi. Erkânı Harbiye Riyaseti’nin 79 sayılı emrinde açıklanan tedbirlerin alınması da bu kaygılarını tazelemişti.

Bu suretle ALEMDAR kurtulmuş ve kabotaj haklarımızın ilk adımı atılmış oldu. Kaldı ki yapılan antlaşmada ALEMDAR’ın baştankara edildiği yerden kurtarılmayacağı belirtilmiş ise de ALEMDAR, Ereğli halkının, Liman Reisi Nazmi Bey’in Ereğli Müdafaayı Hukukçuları’nın büyük emekleri, cesaretleri, yılmak bilmeyen azimleriyle bulunduğu yerden kurtarılıp yüzdürülmesi ve fırtınalara karşı emniyete alınması, demirlenmesi çalışmaları başlatılmıştı.

Bahriye Dairesi Şevket imzalı 17.2.1921 tarih 4379 numaralı emirle ALEMDAR’ın kurtarılarak emniyete alınması istenmiştir. Liman Reisi Nazmi Bey’in nezaretinde ALEMDAR’ın personeli ve Ereğli halkı çalışarak kuvvetli boşaltma tulumbaları kullanarak gemideki suyu tamamen boşaltıp, ALEMDAR’ı soluğanlı denizlerde dibi vurmayacak kadar derine alıp dışarıdan temin edilen iki kalyon çapayla demirlediler.

Bir taraftan da Muhittin Paşa ile Fransız Amiraller arasında devam eden telgrafla görüşmelere Zonguldak Mutasarrıfı Nusret Bey de görüşmeci olarak Fransız komutanlarla bir fiil görüşerek katılıyordu, nihayet 17 Şubat 1921 günü “ALEMDAR Antlaşması” yapıldı. Bu antlaşmaya göre; iade edilecek Fransız esirlerin karşılığında bundan böyle kara sularımızda (10 mil) Türk bayraklı gemilere dokunulmayacak. ALEMDAR ise Ereğli’de kalacak hareket etmeyecekti. İki taraf arasındaki bu yakınlaşma 20 Ekim 1921’de “Ankara Antlaşması” ile son buldu, bu antlaşma ile Fransa tarafından tanınan TBMM ve Mustafa Kemal Paşa, daha sonra Mudanya ve Lozan ile tüm dünyaca tanınmış oldu.

ALEMDAR kurtarılmıştır, personeli gizlice çalışarak batık kaldığı günlerdeki izleri silip temizleyerek onu İstiklal Savaşımızın en önemli lojistik desteklerini sağlayacağı Novorosiyk seferine hazırlanmaktadır. M. Kemal Atatürk Ankara Antlaşmas’nı NUTUK’da anlatmaya şu sözlerle başlamıştır. (Nutuk sh.620):

“Efendiler Sakarya muzafferiyetin den sonra, garp ile olan müspet ve neticeli temas ve müspetimizi, Ankara ihtilaf namesi teşkil eder. Bu ihtilaf name, Ankara’da 20 Teşrinevvel (Ekim)1921 de imza edilmiştir. Bu hususta mücmel (özetle) bir fikir vermek için, kısa bir izahatta bulunayım..” diyerek Ankara Antlaşması’nın müzakere safahatını, Fransız hükümetinin eski üyelerinden Mösyö Franklin Bouillon ile yaptığı, Hariciye Vekili Yusuf Kemal Bey ile Fevzi Çakmak Paşa’nında katıldığı toplantılarda geçen olay ve konuşmaları anlattıktan sonra olayı şöyle bağlar. (13 Haziran 1921 Pazartesi başlayan görüşmeler 20 Ekim 1921 de antlaşma ile sona ermiştir.)

“Efendiler, Mösyö Franklin Bouillon ile mühim ve tali mesail üzerine günlerce ve günlerce müdavelei efkârda bulunduk. Netice olarak birbirimizi fikirleriyle, hisleriyle meslekleriyle anlamak müyesser oldu zannederim. Fakat Fransa hükümetiyle Türk hükümeti milliyeti arasında, kati itilaf noktaları tespit edebilmek için biraz daha zamanın geçmesi zaruri oldu. Neye intizar (bekleme, gözleme) olunuyordu? ihtimal ki,Türk mevcudiyeti milliye sini Birinci ve İkinci İnönü den sonra daha büyüyecek bir eserle teyit edilmiş olmasına !.. Filhakika, Mösyö Franklin Bouillon‘un kararı katiye iktiran ettirip (kesin karara varıp ulaşıp) imza eylediği Ankara itilafnamesi, Sakarya Melhamei Kübrasından 37 gün sonra, arz etmiş olduğum gibi, 20 Teşrinevvel 1921 de vücut bulmuş bir vesikadır.”

BU İTİLAFNAME İLE, SİYASİ, İKTİSADİ ASKERİ İLA.. HİÇBİR HUSUSTA İSTİKLALİMİZDEN HİÇBİR ŞEY FEDA ETMEKSİZİN ECZAYI VATANIMIZIN KIYMETLİ PARÇALARINI İŞGALDEN TAHLİS ETMİŞ OLDUK. BU İTİLAFNAME İLE AMALİ MİLLİYEMİZ, İLK DEFA OLARAK DÜVELİ GARBİYEDEN BİRİ TARAFINDAN, TASDİK VE İFADE EDİLMİŞ OLDU.(NUTUK M. KEMAL ATATÜRK CİLT II SAHİFE 625) Devamı yarın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.