güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

YAKIN TARİHİMİZDE ROL OYNAMIŞ, İZLER BIRAKMIŞ ÜNLÜ ASKERİ VE SİVİL GEMİLERİMİZ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

İlk anda en ağır yarayı “Kocatepe Muhribi “ alır. Çünkü birkaç dakika içinde, uçaklardan atılan ve denize düşen, 1 ve 2 inci roketlerden sonra, 3 ve 4 üncü roketler; gemiye tam isabet sağlar. Gemide büyük hasar meydana gelir.

Muhrip telsizleri merkeze “hava saldırısına uğradık” mesajları geçmeye başlar.

Bunun üzerine Deniz Kuvvetleri: yapılan yanlışlığın, bölgede deniz unsuru bulunmadığı şeklinde verilen bilginin yanlışlığı, anlaşılır. Bu durum hemen Hava Kuvvetleri Komutanlığına bildirilmesine rağmen: hava hücumu “TCG Kocatepe” batıncaya kadar, 5 saat boyunca sürdürülür.

Ama anlamak mümkün değil, Deniz Kuvvetlerinin 5 saat boyunca, “SALDIRIYI DURDURUN” şeklindeki tüm bildirgelerine rağmen, Hava Kuvvetleri tarafından saldırı durdurulmaz ve “Kocatepe Muhribi” batıncaya kadar sürdürülür.

Bu saldırılarda her ne kadar batmasa da, Çakmak muhribi de, ağır hasar alır ve ancak, kuzeye, Mersin sahillerine doğru kaçarak kurtulmayı başarır. Bunun üzerine: uçaklar, tek başına kalmış olan Kocatepe Muhribine saldırırlar ve batırana kadar bombalarlar.

Tam 4 saat süren bu rezillik Kocatepe muhribinin, Akdeniz’in derin sularına batması ile ve 54 personelin ölümü ile sonuçlanır. Adatepe ve Çakmak muhribleri, yaralı olarak, Mersin Limanına ulaşmayı başarırlar. Kocatepe muhribinin batırıldığı haberi gelince, Ankara’da harekat merkezindeki görevliler yıkılır. Bombalama sırasında, durumun farkında olmayan uçak pilotları, üslerine döndüklerinde, gerçeği öğrendiklerinde ise, büyük psikolojik sarsıntıya girerler. Takip eden dönemde, bu saldırıya katılan pilotların birçoğunun intihar ettiği veya intihara teşebbüs ettikleri görülür.

Kocatepe batırıldıktan sonra ise Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Emin Alpkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Org. Kemal Kayacan’ı arar ve şu meşhur sözü söyler “Hani, bölgede gemimiz yok demiştiniz” İşte, Kocatepe muhribinin kendi uçaklarımız  tarafından batırılması ve 54 görevli Türk evladının ölümünün ardındaki, en büyük gerçek bu. Yani Kara, Hava ve Deniz unsurları arasındaki, koordinasyon, haberleşme eksikliği. Haberleşme sistemlerindeki, milli çevrim sistemlerinin eksikliği. Aselsan ve Havelsan gibi kuruluşlar, bu konudaki zafiyeti gidermek için, derhal çalışmalara başlarlar. Çünkü bu olayların, bu şekilde gelişmesinin en büyük nedeninin kim tarafından yapıldığı tam olarak bilinemeyen, elektronik yönlendirmelerdir. Kim tarafından oluşturulduğu bilinemeyen, sanal radar görüntüleri yaratılmış ve Türk askeri unsurları, bunlara inanmak durumunda kalmışlar ve bu hazin olay ortaya çıkmıştır.

Biz, yine Kocatepe muhribinde yaşanan olaylara dönelim. Gemi batmadan önce, Kaptan Albay Güven Erkaya’nın emri gereği terk edilir. Kurtulanların ise: geminin kaptanının da bulunduğu bölüm İsrailliler tarafından, diğer bir gurup İngilizler tarafından, bir gurup ise Libyalılar tarafından kurtarılırlar.

Çünkü gemi Mersin Limanından hareket etmeden önce, gemi Komutanı Albay Güven Erkaya tarafından, gemi personeline, özellikle “gemiyi terk etme” eğitimi yaptırılır. Hatta olaydan sonra, hatıralarını anlatan, Kocatepe Harekat Merkez Subayı Üsteğmen Özhan Bakkalbaşıoğlu “Komutanımız, sanki saldırı içine doğmuş gibi, sefere çıkmadan önce, gemiyi terk eğitimi yaptırmıştı” demiştir. Hatta: bölgede, yani geminin görev yapacağı bölgede, hava üstünlüğünün kesin olarak Türk tarafında olduğu bilinmesine rağmen, yine kaptan Alb. Güven Erkaya tarafından: “gemide, bir hava saldırısında yapılması gerekenler ve geminin nasıl terk edileceği “ konusunda ilave eğitimler yaptırılmıştır. Yunan uçakları kalkış yerinden, aldıkları yakıt ile yalnızca Kıbrıs’a gelebiliyorlar, geri dönemiyorlardı. Evet 2 gün sonra, bu senaryo gerçek oldu. Anlamak mümkün değil, kötü düşünmek istemiyorum. Yine de, bu eğitimler, personel zayiatının az olmasına neden olması açısından, olumlu idi.

Bu arada 72 gemi personelini, gemiden gemiye helikopterle kurtaran Captain Ian McKenchie’ye Türkiye tarafından, “Turkish Distinguished Service” Madalyası verilmiştir.

ADATEPE, MAREŞEL FEVZİ ÇAKMAK VE TINAZTEPE MUHRİPLERİ

Bu üç muhrip Kocatepe gibi Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında fiili görev alan deniz kuvvetlerine mensup savaş gemilerimizdir. Şüphesiz Kıbrıs barış Harekâtı sırasında görev alan birkaç muhribimiz çıkartma gemlerimiz mevcutsa da Kıbrıs Barış Harekâtında batan Kocatepe’den sonra Türk toplumunun ismiyle tanıdığı en meşhur muhriplerimiz bu üç gemimiz olmuştur. Bu muhriplerimiz hakkında kısaca bilgi vermek istediğimizde genel kaynaklardan ve internet bilgilerinde şu bilgileri görebilmekteyiz. Adatepe hakkında şu bilgileri zikredebiliriz:

Adatepe muhribi ABD deniz kuvvetlerine ait Gearing sınıfı bir denizaltı savunma harbi muhribi olan USS Forrest Royal (DD-872) gemisi II. Dünya Savaşı sonunda, New York eyaletindeki Staten Island’da kurulu Bethlehem Steel Company tarafından 8 Haziran 1945'te kızağa kondu. 17 Ocak 1946 tarihinde denize indirilen tekne 29 Haziran 1946’da ABD Deniz Kuvvetleri'ne katıldı. USS Forrest Royal Kore Savaşı sırasında 1950-51 yılları arası Kore kıyılarında görev aldı. Devamı yarın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.