güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

YAKIN TARİHİMİZDE ROL OYNAMIŞ, İZLER BIRAKMIŞ ÜNLÜ ASKERİ VE SİVİL GEMİLERİMİZ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Bunlardan son 3 denizaltı Egedeki harekâtların da İtilaf devletlerine ait 7 nakliye gemisi batırmışlardır. Diğer yandan UB-7 ve UB-8 Çanakkale boğazının güçlü akıntıları karşısında zayıf kaldıklarından Karadeniz’de görev yapmışlardır. Filoya dâhil olup bunların dışında kalan diğer denizaltıların başına ise daha Marmara’ya ulaşamadan bazı kazalar gelmiştir. Bunlardan UB-3 İstanbul filotoyasına katılmak üzere hareket etmiş İzmir’e 80 mil kala son telsiz mesajı alınmıştır. Seyir planına göre 28 Mayısta İzmir Limanında olmalıydı.  Alman Adriyatik Pula filotoyasında görevliyken İstanbul filotoyasına gönderilen UB-44 8 ağustos da hareket etmiş iz bırakmadan kaybolmuştur.  Almanya’dan Osmanlıya yardım için gönderilen Osmanlının denizaltı taleplerine cevap vermek için oluşturulan İstanbul denizaltı filotoyasına ait en tanınmış denizaltı gemisi şüphesiz U-21 denizaltısıdır. Bu gemi Almanya’dan denize açılmış İspanyanın Atlantik kıyılarından Madrid Alman elçisinin ayarladığı bir tankerden yakıt ikmali yaparak Akdeniz’e girmiştir. Sicilya kıyılarında bir Fransız muhribinden sıyrılmayı başarmış, müttefikler safındaki Karadağ’ın Adriyatik Limanı Kotor Limanına 13 Mayısta ulaşmayı başarmıştır. Birkaç gün dinlendikten sonra 25 Mayıs günü Semadirek açıklarına tam da itilaf devletlerinin Gelibolu yarımadasına çıkarma yaptıklarının bir ay sonrasında ulaşmayı başarabilmiştir. Alman denizaltılarının Akdeniz’e sığındığını haber alan birleşik itilaf devletleri donanma komutanlığı gergin durumdadır. U-21 denizaltısı 25 Mayıs sabahı Gelibolu Yarımadası ile Gökçeada arasındaki sulara ulaştığında İtilaf donanmasının denizaltı arama manevraları yapmakta olduğunu gözlemledi.  Periskopu fark edildiği için dalmak zorunda kaldı. Seddülbahir açığından hareket ederek öğleye doğru Karatepe Arıburnu arasında periskoptan Triumph zırhlısını belirledi dalarak zırhlıya yaklaştı sabahtan başlayarak Osmanlı mevzilerini ateş altında tutan bu zırhlıyı hedef seçti. Zırhlı bu sıra öğle yemeği molasındaydı. 12.30 sularında saldırı pozisyonu aldı tek torpido zırhlıyı vasattan vurarak dokuz dakika içinde önce yan yatıp sonra batmasını sağladı. Bu batış nedeniyle İngilizlerin kaybettiği dördüncü büyük gemi söz konusu olmuştur. Normal zamanlarda 700 civarında mürettebatı olan, insan kaybı hakkında farklı bilgiler vardır. O zamanın İngiliz kaynaklarına göre bu batış nedeniyle 3 subay,14 er ölmüş, 42 personel kaybolmuştur. Rogel Kies anılarında 3 subay ve 53 erin kurtarılabildiğini yazmıştır. Amiral Kies’in raporunda bu bilgiler verilirken İngiliz Kuvvetleri komutanlığı ise mürettebatın çoğunun kurtarıldığı yönünde rapor vermiştir. Aynı gün İngiliz donanması Vergance adlı geminin de torpido saldırısına uğradığı ve torpilin hedefi bulamadığı yolunda rapor verdiği görülmektedir. Triumph gibi bir savaş devini batıran ve Çanakkale savaşları sırasında Osmanlı Denizlerini bekleyen bir Alman denizaltısı olan U-21 denizaltısı ve komutanı Hersing Türk milletinin de takdirini kazanmıştır. Bu denizaltının ve Hersing’in maceraları yıllar boyu tarih dergisinde şöyle dile getirilmektedir.

Alman kumandanı, pür azamet demirli duran“Triumph”u görünce mırıldanmaktan kendini alamamıştı: “Eminim, hiçbir denizaltı, bu kadar güzel bir hedef bulmamıştır!’’

İngiliz amiralinin forsunu taşıyan büyük savaş gemisinde, müthiş telaş ve heyecan vardı. Bütün yüksek rütbeli deniz subaylarıyla Çanakkale Savaşları’nı yerinde takip etmek üzere Londra’dan gelmiş olan “Daily Telegrafh” gazetesinin ünlü yazarı Ellis Ashmit Hartlet kumanda köprüsünde toplanmışlardı. Dürbünler Kabatepe önüne çevrilmişti.

Amiral, dürbünü üzgün bir tavırla önüne indirdi.

 -“Efendilerim,“Triumph” gitti.”

Deniz subayları, derhal toplandılar ve sulara gömülmekte olan “Triumph” zırhlısını selamladılar. Ünlü gazeteci merak içindeydi, sordu.

-“Acaba neden infilak etti?”

Amiral bir an durdu, sonra, “Bir Alman denizaltısının hücumuna uğradığı belli” cevabını verdi.

Yüksek rütbeli İngiliz subayları hep birden tasdik ettiler:

“1 Evet, bir Alman denizaltısı!”

Tahminlerinde yanılmamışlardı. "Esasen, bir kaç gün önce, Alman denizaltılarının Çanakkale yolunda olduklarına dair haberler almışlar ve alarm durumuna geçmişlerdi. Olay 1915 yılı Mayıs ayının 25. Pazar gününün erken saatlerinde geçmişti. Türk Deniz Kuvvetleri Kumandanı Alman Amirali Souchon, Avusturya Donanma Komutanlığı’na müracaat ederek iki denizaltı gönderilip gönderilemeyeceğini sormuş ve ret cevabı almıştı. Bunun üzerine Amiral 2 Mart 1915’te Berlin’deki deniz kurmay heyetine bir telgraf çekti. Bu telgrafta özet olarak şöyle deniyordu.

“Çanakkale savunmasında denizaltı gemilerinin etkisi pek ümit verici ve değerli olabilir. Avusturya amirali denizaltı gönderilmesi hakkındaki ricamı onların Adriyatik Denizi’nde daha faydalı olacağını ileri sürerek reddetti. Denizaltılar her türlü ihtiyaçlarını Anadolu sahillerinden alabilirler.”

Aynı gün, Enver Paşa da, Alman Orduları Başkumandanlığına bir telgraf çekti. Çanakkale’deki durumu anlattıktan sonra şöyle diyordu.

“Bir kaç büyük denizaltı gemisine ihtiyaç vardır. Bu takdirde düşman Çanakkale’yi yarıp geçmeyi düşünemez. Belki Avusturya'nın üç büyük denizaltı gemisini satın almak mümkündür. Bu takdirde Alman mürettebatının buraya gönderilmesi icap eder.”

Ertesi günü, yani 3 Martta, İstanbul’daki Alman Büyük Fiçisi Von Vangelheim da Hariciye Nezareti’ne aynı isteği tekrarlayan başka bir telgraf çekti.

Berlin Deniz Kurmay Dairesi ile Avusturya Donanması Komutanı arasında yapılan temaslar bir sonuç vermemişti. Avusturyalılar, bu gemilerin kendilerine daha çok yararlı olacağında ısrar etmişlerdi. Devamı yarın…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.