YAKIN TARİHİMİZDE ROL OYNAMIŞ İZLER BIRAKMIŞ ÜNLÜ ASKERİ VE SİVİL GEMİLERİMİZ

Yavuz ve Midilli zırhlılarının bu teknik özellikleri gösterir ki bu iki gemi aşağı yukarı ittihat terakki yönetiminin İngiltere’ye ısmarladıkları Sultan Osman ve Reşadiye zırhlılarının özelliklerini taşımaktadırlar.

Haliyle bu iki geminin alınamayışının donanmada yarattığı açıklığı eksikliği Yavuz ve Midilli kapatacak özelliktedir. Bu nedenledir ki Osmanlı toplumu yani halkımız bu iki gemiyi hemen bağrına basmış ve benimsemiştir. Gerçi bu iki geminin Türk denizcilerine teslimi tam manasıyla hemen gerçekleşmemiştir.

Hatta Midilli Türk denizcilerine teslim edilmeden Türk denizcilerinin kullanımına geçmeden batmıştır. ama yine de halkımız bu iki gemiyi benimsemiş sevmiştir. Bunlardan Midilli uzunluğunun daha fazla olması 4 bacağı görüntüsüyle zarafetiyle halkın daha fazla beğenisini toplamış daha fazla göz doldurmuş bir gemidir.

Buna karşılık Yavuz Osmanlıya daha uzun hizmetiyle Türklüğü daha uzun hizmetiyle Türklüğe mal olmuş Türk dünyasının sözlü folklöründe bile yani Türkülerinde manilerinde bile yer ve ifade bulmuştur.

Duruma göre değişen Türkü ve manilerde kabaca su dizelerin su sözlerin yer aldığını görebiliriz;

Yavuz geliyor Yavuz denizi yara yara

Kız ben seni alırım başına vura vura

******************************

Yavuz geliyor Yavuz suları yara yara

Biz düşmanı yeneriz başına vura vura

*******************************

Yavuz geliyor Yavuz denizi aşa aşa

Askerinle bin yaşa Mustafa Kemal Paşa

Bu dizeler gösterir ki Yavuz Zırhlısı da halkımızın beğeni ve benimseyişini kazanmıştır. Halkımız her iki gemiyi benimsemiş olmasına rağmen bunlardan Midilli gemisini bizimle beraberliği oldukça kısa olmuştur.

Daha açık bir ifadeyle bize hizmeti bize geçmesinden sonra kabaca dört sene sürmüştür.

Çünkü bu gemi Osmanlı hizmetine girdikten sonra Yavuz ile birlikte Osmanlı donanmasını da yanına alarak Karadeniz’e açılıp Rus limanlarını bombardıman ettikten sonra bu yolla savaşa girmesini sağladığı Osmanlı devletine Karadeniz’de görev yaparak hizmet etmiştir.

Bazen Hamidiye ile birlikte bazen başka gemilerle Karadeniz’de devriye görevi yapmış Rus donanmasına karşı Emniyet Sağlama görevini gerçekleştirmiştir. Midilli gemisinin sonu ise Ege denizinde görev yaptığında gerçekleşmiştir. Çanakkale savaşları bitip artık Birinci dünya savaşının sonları yaklaştığında Gökçeada civarlarında demirlemiş bir İngiliz Monutorunu batırdıktan sonra Yavuz Zırhlısı ile birlikte geri dönerken bu sahadaki bir mayına çarparak yaralanmış aynı şekilde yaralanan Yavuz ağır hasarla kurtulurken Midilli kurtulamayıp batmıştır.

Daha açık bir ifadeyle bize hizmeti bize geçmesinden sonra kabaca dört sene sürmüştür.

Çünkü bu gemi Osmanlı hizmetine girdikten sonra Yavuz ile birlikte Osmanlı donanmasını da yanına alarak Karadeniz’e açılıp Rus limanlarını bombardıman ettikten sonra bu yolla savaşa girmesini sağladığı Osmanlı devletine Karadeniz’de görev yaparak hizmet etmiştir. Devamı yarın…