güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

YAKIN TARİHİMİZDE ROL OYNAMIŞ İZLER BIRAKMIŞ ÜNLÜ ASKERİ VE SİVİL GEMİLERİMİZ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Hiç değilse onu bu denizdeki yaşantısında ebedi kılmak için elimizden geleni yapalım. Bunun için onun hakkında yeterli oranda bilgilenip gelecek nesilleri bilgilendirelim. Onu gereği gibi Anmayı gerçekleştirip sürdürebilelim.

Bu cismani yapısıyla korunamadığına esef etmekte olduğum Hamidiye kruvazörünün Osmanlı devletinin son döneminde önem taşıyan bir kruvazör olduğu gibi Türk denizcilik tarihi açısından da önemli bir gemi olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. Balkan savaşları yenilgisinde hezimetler yaşayan Türk ordusunun yüzünü güldüren en önemli zaferi olarak Hamidiye Kruvazörünün Akdeniz ve ege denizinde Yunan donanmasına ve İngiliz donanmasına korkulu anlar yaşatıp pek çok gemilerini batırması adeta tek başına Akdeniz hâkimiyetini elinde tutup süvarisi Rauf Orbay’la birlikte destanlaşması boşuna değildir. Şanlı Hamidiye Kruvazörü Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Türk donanması içinde de üslendiği görevler oldukça önemlidir. Mustafa Kemal’in yapmakta olduğu şapka devrimine karşı ayaklanan Rize ve Trabzon havalisinin dize getirilip itaat altına alınmasını sağlayanda bu şanlı gemimiz olmuştur. Bu isyancı bölgeye ordu gönderip halk ve asker açısından can kaybına sebep olmamak için sadece bu gemi gönderilmiş açıktan yaptığı birkaç top atışıyla bölge halkına beyaz bayrak çektirip atma Hamidiye atma şapkayı da giyeceğuk vergiyi de vereceğuk dedirten ve yeni yönetime halkı itaat ettiren bu gemi bu açıdan da önemlidir. Yani Türk vatanının savunması kadar Türk devrimlerinin savunmasını da yapan Hamidiye Kruvazörünü bir diğer özelliği de süvarisi olarak destanlaşan Rauf Orbay’ı Kurtuluş harbinin ilk beşleri arasına sokması olmuştur. Umarım genç nesiller bu şanlı Hamidiye Kruvazörününşanlı tarihini okuyarak çok iyi tanırlar. Hayallerinde ve düşüncelerinde destanlaştırıp yaşatmayı gerçekleştirebilirler.

ERTUĞRUL FIRKATEYNİ:Bu gemi aslında tarih sahnesinde ve denizlerimizde Hamidiye gemisinden daha önce görülmüş, görüntü vermiş bir gemidir. Bu gemimizin bir özelliği ahşap teknesine rağmen kendisine buhar kazanları monte ettirilmiş bir yapıda olmasıdır. Bu gemimizin gövdesi ahşap olarak ülkemiz tezgâhlarında yapılmıştır. Aslında yelkenli bir gemi olarak denize indirilmiştir.

 Bu geminin Sultan Abdülaziz döneminde 1863 de Pazartesi günü denize indirilen bu geminin daha sonra İngiltere’ye gönderilerek 1864 de makine ve kazanlarının burada monte edildiğini görmekteyiz. İngiltere’deki bu monte çalışmalarına müteakip Kosova ve Hüdavendigar gemileriyle birlikte yurda dönerken Cpherbuvg, Toulom ve bazı İspanyol limanlarına uğramış olan Ertuğrul Firkateyni İstanbul’a döndüğünde Beşiktaş sahil sarayı hümayunu( Dolmabahçe Sarayı) önünde demirlemiştir. Bir müddet burada demirli kalan firkateyn daha sonra bilhassa Abdülaziz’i tahtan indirilmesinden sonra Haliç’e demirletilip Abdülhamit’in çekincesinden buraya kapatılan Osmanlı donanması ile birlikte burada kapalı kalmıştır.

 Hareketsizlikten ahşap gövdesi tahrip olan gemi Abdülhamit tarafından hatırlanıp Japonya ya gönderilinceye kadar burada kalacaktır. Gemide 8 adet 150mm’lik Krupp topu, 5 adet 150 librelik Amstrong Topu, 2 adet 4 fontluk, 2 adet 3 fontluk Krupp; 2 adet 5 namlulu Hoçkins, 2 adet 5 namlulu Nordenfeld, 4 adet 4 namlulu Nordenfeld, 1 adet 12 ve 1 adet 6 librelik roket kovanı, 1 torpido şeklinde silah bulunmaktadır. Ertuğrul firkateyninin boyu 79 metre, eni 15,5 metre olup 8 metreye yakın su çekiyordu. 60 ton su alıyor, aldığı kömürle 10 mil süratle 9 saat seyredebiliyordu.

 Gemi zamana göre modern araçlarla donatılmış elektrikle aydınlatılmış bütün bunlar göz önünde bulundurulursa geminin tekne çürüklüğünden başka bir kusuru olmayacak hale getirilmiştir. Bu gemi hakkında personel olarak farklı kaynaklarda farklı bilgiler verilmektedir. Ancak Süleyman Nutku verdiği bilgide 54 subay ve 553 er olarak toplam 607 kişiden bahseder. Başka kaynaklarda ise Ertuğrul Firkateyninin personeli 61 subay ve memur, 548 er ve erbaş olarak 609 olarak verilir. Bazı kaynaklarda ise bu rakam 56 subay, 537 er toplam 593 dür. Yine bir başka kaynak da 62 subay, 547 er, erbaş toplam 609 dur. Bazı kaynaklar bunu 56 subay 591 er ve sivil memur olmak üzere toplam 655’e çıkarırken daha detaylı bilgi veren kaynaklar 44 subay,14 yüzbaşı, mühendis 591 er 5 sivil ve 1 şair olmak üzere toplam 655 kişilik bir personelden bahseder.

Bu gemiyi Türk Denizcilik tarihinde meşhur hale getiren olay 1889-1890 tarihinde gerçekleştirilmek üzere görevlendirildiği Japonya gezisine çıkışı ve bu gezi esnasında daha doğrusu gezi dönüşünde Japon sularında batışıdır. Ertuğrul Faciası olarak bilinen bu batışı ve bu batış nedeniyle verilen deniz şehitleri Ertuğrul Firkateynini Türk insanının nezdinde unutulmaz kılmıştır. Devamı yarın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.