güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

YAKIN TARİHİMİZDE ROL OYNAMIŞ İZLER BIRAKMIŞ ÜNLÜ ASKERİ VE SİVİL GEMİLERİMİZ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Akdeniz deki korsan harekâtına çıkmadan önce Karadeniz de Bulgarlarla yapılan bir mücadele sırasında Bulgar donanmasına mensup Drazki isimli bir Bulgar torpido botu tarafından torpillendi. Daha önce de belirttiğimiz bu olay neticesinde baş tarafı iyice zarar gören bu gemimiz burnu sulara gömülmüş vaziyette İstanbul’a ulaşıp tamir edildikten sonra tekrara görev yapmaya döndü. İmroz ve Bozcaada civarında Yunan muhriplerine karşı başarılı görevler yapan bu gemimiz daha sonra anlatmış olduğumuz ünlü korsan harekâtını gerçekleştirmiştir.

 Bu korsan harekâtı dönüşünden sonra bir müddet tamir gören Hamidiye kruvazörünün patlayan 1. Dünya Savaşında da Yarbay Kasımpaşalı Vasıf Muhiddin Bey kumandasında çok önemli görevler yaptığını görmekteyiz. Nitekim 29 Ekim 1914 de Kırım’ın güneyinde de Kefe Limanını bombardıman etmiştir. Midilli kruvazörüyle birlikte Karadeniz deki Osmanlı nakliyatını himaye eden Hamidiye 20 Kasım 1914 de Tuatse li bombardıman ederek buradaki yağ sarnıçlarını imha etmiştir. Midilli ile birlikte Karadeniz de gerçekleştirdiği seyirle Karadeniz kontrolünü gerçekleştirmiştir. Mondros mütarekesi imzalanınca Haliç e demirletilen Hamidiye diğer Osmanlı donanması gibi meskuf tutulmuştur. Hamidiye’nin başarılı olarak gerçekleştirdiği korsan harekâtı neticesinde kazandığı başarı devrim Osmanlı yönetimi tarafından simgelenmek istenmiştir.

Bazı kaynaklarda belirtildiğine göre 1 Şubat 1913 de Mecidiye büyüklüğünde bir tunç madalya çıkarılmıştır. Bir yüzünde padişah turasının diğer yüzünde Hamidiye kruvazörünün kabartma resmi bulunan bu madalya korsan harekâtına katılan tüm Hamidiye personeline dağıtılmıştır. Mondros Mütarekesiyle Haliç’e çekilip demirletilen Hamidiye gemisi bu sürede okul gemisi olarak kullanılmış29 Ekim 1923 de 101 pare top atarak Cumhuriyeti selamlayan donanma gemilerimizden birisi de Hamidiye kruvazörü olmuştur. Cumhuriyet hükümeti döneminde tekrar ski önemlisi de kavuşan Hamidiye gemisi uzun süre donanmaya sancak gemisi olarak görev yapmış. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki deniz tatbikatlarına katılmıştır. Mustafa Kemal’i 12 Eylül 1924 deki Karadeniz Gezisinde taşıyan Hamidiye gemisi olmuştur.

 1925 yılında Rize civarında ve köylerinde şapka inkılâbı aleyhinde çıkan isyan olaylarının bastırılmasında emniyet görevi Hamidiye ye verilmiştir. Rize Trabzon civarlarına gelen Hamidiye şapka giymemek için isyan eden ve kendilerine yapılan nasihatlere baş eğmeyen bölge halkını yaptığı sallo atışlarla kısa zamanda korkutup yola getirmiş onun kararlılığı karşısında çaresizliklerinin farkına varan isyancı şapka inkılâbı karşıtları “ Atma Hamidiye atma, şapka da giyeceyuk, vergi de vereceyuk” nidalarıyla teslimiyetlerini dile getirerek yola gelmiş ve şapka inkılâbına boyun eğip rıza göstermek zorunda kalmışlardır.  Hamidiye bu isyancıların yargılanmaları boyunca Rize de kalarak isyan hareketinin civar ilçe ve illere sıçramasına engel olma görevini sürdürmüştür. 1926 yılında Dış İşleri Bakanı Rüştü Aras’ı Rus Hariciye Komiseri Çiçerin’le görüşmeye Odessaya Hamidiye gemisi götürmüştür. Mustafa Kemal’in vefatında da onun naşını güvertesinde İzmit’e nakleden Yavuz zıhlısının hemen arkasında takip eden gemi Hamidiye kruvazörü olmuştur. Yıllarca donanmaya hizmet eden Hamidiye gemimiz 1938 yılının 19 Kasım’ındaki Mustafa Kemal’in naşının nakli töreninden sonra bir müddet okul gemisi olarak da görev yapmıştır.

 1964 e kadar korunan bu gemi ne yazık ki bu tarih de daha doğrusu 10 Eylül 1964 de hurdacılara satılmıştır ve ne yazık ki pek çok tarihi gemimizin başına gelen felaket ve acı son bu gemimize de nasip olmuştur ve Şanlı Hamidiye hurdacılarca sökülüp büyük ihtimalle benzerleri gibi jilet olmuştur.

 Halbuki milletimiz kadir bilir tarihe değer verir bir millet olsaydı ve Hamidiye korunup yüzel bir müze haline getirilebilseydi bugün Deniz Müzesinde ondan kalan bir kaç parça eşya veya malzemeden, parçadan çok daha kıymetli bir belgeler topluluğu olarak karşımızda durabilir. Görünüş ve heybetiyle şanlı tarihini bizlere ve gelecek nesillere daha iyi aktarabilirdi düşüncesindeyim. Ama ne yazık ki bugün ancak onun ansiklopedilerde, kitaplarda kalmış, belgelerde kalmış görüntülerine bakmakla yetinmek durumundayız. Geçmişin Şanlı Hamidiyesi artık hayal denizimizde yüzmeye mahkûm bir durumdadır. Devamı yarın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.