güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

YAKIN TARİHİMİZDE ROL OYNAMIŞ İZLER BIRAKMIŞ ÜNLÜ ASKERİ VE SİVİL GEMİLERİMİZ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Hamidiye Gemisi, Trablusgarp Savaşı’nda Osmanlı donanması faal görev almadığından bir görev üstlenememiş ise de bu savaşları takip eden Balkan Savaşlarında fiilen görev üstlenmiş ve denizlerde gerçekleştirdiği başarılı hareketlerle adını Türk Denizcilik tarihinde Türk Askeri Denizciliğinden altın harflerle yazdırarak ebedileştirmiştir. Hamidiye kruvazörünün Balkan Harpleri sırasında icraatlarını ait bilgileri internet sayfalarında şu şekilde görebiliriz:

VARNA DENİZ MUHAREBESİ

Balkan Savaşı başlayınca Hüseyin Rauf Bey (Orbay) komutasında Karadeniz'de görevlendirildi. Aralık 1912'de Varna'yı ve Bulgaristan'ın diğer limanlarını bombaladı. 20 - 21 Aralık 1912 gecesi bir Bulgar torpil gemisi Drazki (Bulgarca: Дръзки) tarafından vuruldu. Baş tarafı tamamen suya gömülü olarak İstanbul'a dönmeyi başardı ve Haliç'te onarıma alındı. Akın harekâtı

Kıdemli Yüzbaşı Hüseyin Rauf Bey komutasındaki Hamidiye Kruvazörü’nün Ege ve Akdeniz’de olağanüstü güç koşullarda icra etmiş olduğu yaklaşık yedi buçuk ay süren Akın Harekatı, Türk Deniz Kuvvetlerinin altın sayfalarından birisini teşkil ettiği gibi, Genel Deniz Harp Tarihi açısından da bu tür harekatın emsalsiz örnekleri arasında gösterilmektedir. Birinci Dünya Savaşında Emdem ve İkinci Dünya Savaşında Scanhorst ve Bismark gibi Alman korsan kruvazörlerine ilham kaynağı olmuştur.

EGE DENİZİ'NDE

Balkan Savaşı esnasında, Yunan Donanmasının Ege’de siklet merkezi tesis etmesini önlemek, başta Averof Kruvazörü olmak üzere, Yunanistan’ın ana muharip unsurlarını, kuvvet inkısamı yaratacak şekilde üzerine çekerek Osmanlı Donanması üzerindeki baskıyı hafifletmek amacıyla Hamidiye’nin Ege’deki Yunan askeri tesis ve gemilerine yönelik taarruzi bir harekât icra etmesi kararlaştırılmıştır.

Hazırlanan harekât planında, gemi komutanı Rauf Bey'in (Hüseyin Rauf Orbay) koşullara bağlı olarak vereceği kararlara istinaden Ege’de tecavüzi hareketlerde bulunması, daha sonra İzmir’e dönmesi, bu mümkün olmadığı takdirde İskenderiye, Bindisi gibi tarafsız limanlarda hem kendisini emniyete alması hem de lojistik destek temin etmesi öngörülmüştür.

Hamidiye Kruvazörü 13 Ocak 1913’te harekât emrini aldıktan sonra Yunan gemileri tarafından tespit edilmeden Çanakkale’den Ege’ye çıkmış ve 15 Ocak 1913 günü Orta Ege’de Siros Adası’ndaki askeri hedefler ile birlikte, fabrika ve barut deposunu 2800 metre mesafeden ateş altına alarak imha etmiş; daha sonra liman önüne yaklaşarak Yunan Donanmasına ait Makedonya kruvazörünü top taarruzları ile nötralize etmiştir.

Rauf Bey, Ege’deki harekât süresince gemi personeline fes giydirmeyerek üçüncü ülkelere ait tarafsız gemilerin Hamidiye’yi Osmanlı Devleti dışında bir ülkenin gemisi olarak değerlendirmelerini hedeflemiştir.

Rauf Bey, Siros Adası’na gerçekleştirdiği harekât sonrasında İzmir Körfezi yaklaşma sularında Yunan Donanmasının üstün kuvvetlerle kendisini karşılayacağını değerlendirerek Akdeniz’e çıkmaya karar vermiş; ancak önce doğuya seyrederek Anadolu’ya müteveccihen hareket ediyor izlenimini verdikten sonra, havanın kararması ile birlikte derhal güneye dönerek, düşman kuvvetleri tarafından tespit edilmeden Akdeniz’e çıkmıştır.

AKDENİZ VE SÜVEYŞ

 Hamidiye (1913)

Hamidiye Kruvazörü, lojistik destek ve en önemlisi yakıt (kömür, maksimum kapasite 700 ton) temin etmek için yaptığı çeşitli girişimlerden sonra 19 Ocak 1913 günü tarafsız ülke konumunda olan Mısır’a gelmiş; Mısır Hidivi'nin izni ile Süveyş Kanalı’nı geçmiş; İngiliz Komiserliği’nin muhalefetine rağmen, 29 Ocak 1913 günü karasuları dışına özel teknelerle getirilen kömürü gemiye alarak başarı ile ikmalini tamamlamıştır. Devamı yarın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.