güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

UYGULAMADAKİ REJİMİMİZİN CUMHURİYET OLDUĞUNU SÖYLEMEK NE ORANDA MÜMKÜNDÜR?

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:46

Yani ülkemizde belirli dönemlerde iş başına geçen partiler ülke halkına değil ülke halkı adına hizmet yapar görünürken kendilerini destekleyen kitleye hizmet verir onların dediği şekilde ülkeyi ve ülkede ki insan topluluklarını yönetir hale geldiği dönemler görülmeye başlamıştır. Bunun sonucunda da ülkemizde belirli aralıklarla askeri darbeler yaşanmış ve bu dönemlerde de halkı askeriyenin isteklerine göre yönetildiği görülmüştür. Ama darbelerin etkisi geçince yine aynı şey olmuş ülke de hangi siyasi görüşün partisi iktidarsa o kitlenin ülkeyi ve halkı yönettiği bir sistem bir Cumhuriyet rejimi ülkemizde uygulanması devam etmiştir.

Ne yazık ki bugünde aynı şekilde bir uygulama söz konusudur düşüncesini taşımaktayım. Nasıl geçmiş dönemlerde halk parti iktidarda iken ülkeyi halk partililer demokrat parti iktidarda iken demokrat partililer anavatan iktidarda iken anavatanlılar doğru yol iktidardayken doğruyollular yönetmişse bugünde ülkeyi Adalet ve Kalkınma partisi iktidarda olduğu için adalet ve kalkınma partililer yönetmektedir. Onarlın dışında ki halk kitlesi ve millet onların istek ve arzularına göre yönetilmekte kendi istek ve arzuları söz konusu olmayan kendi kendilerinin yönetime etkisi olmayan bir yönetim içinde yönetilmektedirler. Bu böyle olunca da ülkemizde halkın tümünün kendi kendisini yönettiği idareden böyle bir idare demek olan cumhuriyetten ne derce söz etmek doğrudur. Üstelik hiçbir zaman ülkemizde hakim olan iktidar partileri iktidara bilinçli seçmenlerin verdiği bilinçli oylarla gelmemişlerdir kanaatındayım.

Çünkü okuma yazma bilmeyen seçmen olduğu gibi sadece partinin liderini sevdiği partinin adını sevdiği için oy veren takım tutar gibi parti tutan seçmenlerin oy verdiği seçimlerle ülkemizde iktidar olmalar söz konusudur. Hele hele ülkemizin son dönemlerinde seçim öncesinde başlayan yiyecek, giyecek, eşya ve para dağıtımları ile kazanılan seçmen oyları da düşünülürse bu oylarla iktidar olmalar düşünülürse bu oylara dayanılarak birilerinin halkı yönettiği düşünülürse bu ülkemizde ki yönetim sistemine ne oranda halkın kendi kendisini yönetmesi demektir bunu düşünmek gerekir kanaatındayım. Bence ülkemizde isim olarak bir Cumhuriyet mevcuttur. Şekil olarak bir Cumhuriyet idaresi mevcuttur ancak bu sistem bu rejim halkımızın tamamının hiç değilse büyük çoğunluğunun kendi kendisini yönettiği bir idare sistemi demek mümkün değildir diye düşünmekteyim.

Hele son yıllarda yapılan anayasal değişiklerle ülkemize getirilen Cumhurbaşkanlığı rejimi adıyla adlandırılan bir oranda başkanlık sistemi diyebileceğimiz rejim uygulamaya geçildikten sonra ülkemizdeki rejimin halkın kendi kendini idare etmesi demek olan cumhuriyet rejimiyle aynı olduğunu söylemek bence daha zorlaşmış görülmektedir. Şunu da belirtmek isterim ki bu yeni rejimde kabine sistemi dediğimiz sistem ortadan kalkmış kanun yapma yetkisi kanun hükmünde kararnameler yayınlama usulü sayesinde TBMM’nin tekelinde bir oranda çıkarılmıştır. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki eskiden sadece devlet başkanı olan cumhurbaşkanı bu yeni rejimde yürütme organı olan hükümetin de fiilen başkanı olmuş devletin bütün organlarının yöneticilerinin atama ve azil işlemlerini de tekerinde toplamıştır. Bütün bu özellikleri nedeniyle devletin yürütme, yasama ve yargı organları cumhurbaşkanının emrine ve kontrolüne girme durumu söz konusu olabileceğinden cumhurbaşkanı demek devlet demek devlet başkanı demek cumhurbaşkanı demekle aynı olma görüntüsü durumu ortaya çıkmış gözükmektedir. Böyle bir görüntü Cumhurbaşkanı’nı Osmanlı padişahlarının sahip olduğu hak ve yetkilere sahip kılma durumuna getirdiğinden hatta Osmanlı padişahlarının bile sadrazam denilen hükümet başkanı ve divan denilen bir kabine vasıtasıyla devleti idare etmesine karşılık Cumhurbaşkanı’nın devleti bizzat kendisi yönetip yönlendirmesi nedeniyle Osmanlı padişahından bile daha yetkili durumda görünmesi söz konusu olmuştur. Cumhurbaşkanlığı sistemindeki Cumhurbaşkanı’nın Osmanlı padişahından farkı padişahın veraset yoluyla iş başına gelmesine karşılık Cumhurbaşkanı’nın seçimle iş başına gelmesi Osmanlı padişahının iş başından ölüm veya darbe neticesinde görevinden uzaklaştırılması uzaklaşması söz konusu olmasına karşılık cumhurbaşkanının istifa veya görev süresinin sona ermesiyle söz konusu olmasıdır. Bütün bu bilgilerden sonra şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki ülkemizdeki şu andaki rejimin Mustafa Kemal’in milletimize ve ülkemize getirmiş olduğu demokrasi sistemiyle parlamenter sistemle daha geniş manada bize armağan ettiği cumhuriyet rejimi sistemiyle aynı olduğunu söylemek zordur düşüncesindeyim. Bu nedenle kafalarda uyanabilecek şu soruyu yani ülkemizdeki rejim acaba cumhuriyet rejimi diyebileceğimiz rejim midir? sorusunu düşünmeden edememekteyim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.