güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Unutulmaması Gereken Devrim Şehidi Kubilay

Yazının Giriş Tarihi: 22.01.2025 08:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.01.2025 08:09

Ama nasıl Kerbela da Muaviye’nin emrindeki bozuk zihniyetli Emevi ordusu içinden bazı bireyler Hz. Hüseyin’in başına hakarette bulunmuşlarsa Emevilerin İslam dünyasına hediyesi olan tarikatlardan birine mensup Derviş Mehmet de ve şürekâsı da aynı hakareti Kubilay’ın başına uygulamışlardır. Onlar bu hakaretlerle bu vahşetle uğraşırken Menemendeki alaya mensup birlikler yetişmiş olaya müdahale etmişlerdir.

Kendilerine kurşun işlemediğini söyleyen bazı isyancılar ordunun gerçek mermileri karşısında yere serilirken kendisine kurşun işlemeyeceğini söyleyip şeriat isteyen Derviş Mehmet başta olmak üzere sağ kalan isyancılar olay yerinden kaçmışlardır. Ama kısa zamanda yakalanarak kurulan İstiklal Mahkemesinin karşısına çıkarılmışlar General Mustafa Muğlalı başkanlığındaki askeri mahkeme tarafından yargılanarak gerekli cezalara çarptırılmışlardır. Askeri birliklerin yakalayıp hapsettiği isyancı gruptan bazı kişiler mahkeme de beraat ederken bazıları hapis cezasıyla cezalandırılmış bazıları daha doğrusu Derviş Mehmet başta olmak üzere 41 tanesi idam edilerek olay nihayetlendirilmiştir.

Mustafa Kemal bu olayda Menemenliye çok kızmış hatta Menemen’in haritadan silinmesini istemiştir şeklinde beyanlar mevcuttur. Ancak daha sonra Menemen’in yaşadığı olayın gerçek yönleri kendisine izah edildiğinde bu kararından vazgeçtiği belirtilmektedir. Menemen Olayı gerici diyebileceğimiz irticacı diyebileceğimiz eski yönetim artıklarının tek başlarına Türkiye Cumhuriyeti’nin gücünü sınadıkları ilk ve son olay olmuştur. İlk olay diyorum. Çünkü bu grubun benzer bir isyan olan Şeyh Sait İsyanında Menemen Olayında olduğu gibi yalnız olmadıkları ortadadır. Orada şeriat istemenin yanında ayrılıkçı Kürtlerin bağımsızlık iddiası da hiç değilse özerklik şeklinde bile olsa ayrı bir Kürt devleti oluşturma uğruna bu irticacı gruba verdikleri bir destek vardır. Şeyh Sait İsyanı gericilerle, irticacılarla, Ayrılıkçı Kürtlerin teşviki mesai halinde icraat gösterdikleri bir olaydır.

Kubilay yahut Menemen Olayı dediğimiz 23 Aralık 1930 Tarihli irticai faaliyet sonrasında Kubilay ve Hasan Şevki Bey’den Menemen Olayının şehidi olarak Türk Milleti’nin verdiği şehitler arasında yerlerini alırken daha sonra adlarına bir anıt dikilmiştir. Kubilay’ı ve Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki Beyleri çoğunluk teşkil eden Türk şehitlerinden ayıran en önemli özellik bu üçünün Cumhuriyet Rejimini, Laik ve Kemalist sistemi yıkmak isteyenlerle mücadele ederken şehit düşmüş olmalarıdır. Bu özellikleri nedeniyle kendilerine Devrim Şehidi denmiştir. Bilhassa Kubilay öğretmenlik vasfı nedeniyle aynı zamanda cehaletle savaşan bir savaşçı konumunda olması nedeniyle devrim şehitliği yanında Türk öğretmeninin cehaletle savaş yolunda verdiği savaşın ilk şehidi olma özelliğini de taşıdığını görmekteyiz. Menemen Olayları şehitlerini Gönen’imizdeki Aznavur İsyanı ve Gönen’in Aznavur tarafından işgali sırasında Kuvayi Milliyecilerin verdiği şehitlere benzetmemiz de mümkündür.

Aynı özellik Manyas bölgesinde yaşandığı belirtilen Tavşan Tepe Şehitleri için de geçerlidir. Çünkü bu iki grup şehit de aynı Derviş Mehmet gibi tekbirlerle, dualarla yürüyen bir elinde Kur’an bir elinde Ferman diyerek halifeye ve dine bağlılığını ilan eden Aznavur ve şürekâsının karşısında mücadele ederken hayatlarını kaybetmiş şehitlerdir. Bu olay gösterir ki yobaz softalar, tarikatçılar, gericiler her zaman ilerlemenin, yeni rejimin karşısında olmuşlar kendilerini İslam gösterip, İslam görüp yenilik getiren getirmeye çalışan gelen yeni sistemleri korumaya çalışan İslam kardeşlerini kâfir gösterip şehit etmekten çekinmemişlerdir. Osmanlı Sultanı Genç Osman, 2. Selim, Alemdar Mustafa Paşa en nihayet Mustafa Fehmi Kubilay hep bu özellikleri nedeniyle bu gerici dediğimiz irticacı dediğimiz grupların hedefi olmuş, onların vahşet gösterileri neticesinde hayatlarını kaybetmişlerdir.

Ne yazık ki onlar bu özelliklerini asırlardır korurken onlar kendilerine hasım gördükleriyle mücadeleyi hiçbir zaman bırakmayıp kendinden sonraki nesillere havale edip onları bu mücadele konusunda bilinçlendirirken ne yazık ki milletimize yenilikler getirenler onların yanında yer alanlar kendisinden sonraki nesillere kendi özelliklerini tam anlamıyla aksettirip benimsetemezlerken irticacı gruplarla neden ve nasıl mücadele edileceğini hiçbir zaman tam anlamıyla öğretememişlerdir.

Nitekim Menemen Olayı sonrasında irticacı ve gerici grup silah kullanarak Cumhuriyet sisteminin Laik ve Kemalist sistemi ortadan kaldıramayacaklarını anlamışlar ve mücadelelerini halk tabiriyle yer altına çekerek gizli gizli çalışmalara yönelmişlerdir. Sait Mollaların, Aznavur Ahmetlerin, Mustafa Sabrilerin, Ali Kemallerin, Damat Feritlerin, Şeyh Rızaların, Şeyh Saitlerin, Derviş Mehmetlerin nesilleri çocuk ve torunları hatta onlara uyup onlarla hareket eden kitleleri oluşturan nesilleri içlerindeki Cumhuriyet, Laiklik ve Kemalistlik düşmanlıklarını koruyup geliştirmişler, kuvvetlendirmişlerdir. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.