güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Türk Kökenli Etnik Guruplardan Pomaklar

Yazının Giriş Tarihi: 07.04.2021 00:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.04.2021 00:07

M.Ö. 208 yılında, Dardan'ların, güneydoğu İllirya'nın bir bölgesinin hükümdarı Erop ile yaptığı koalisyon sonucu Makedonya'ya saldırdılar. Makedonlar ise Lühnid şehri ve etrafında askeri hareketlerini sınırlı tutmasından dolayı, Dardan ordusu Makedonya'nın güneybatı sınır bölgesinde bulunan Oristid'e kadar indi. Bu sefer, Dardania ordusu İllirya'nın bölgesi olan Desaretia ordu güçleri ile işbirliği yaparak, Pelagonia'dan, Makedonya Krallığı'nın batısına geçti. İllirya ordusunun Makedon devleti topraklarına girmesi, özellikle Orestid'anın Dardan ordusu tarafından işgal edilmesi, Makedon hükümdarını Ahe'daki savaştan el çekmesini ve Makedonya'ya dönmek zorunda bıraktı.

Lini'nin yazdıklarına göre; Dardan saldırıları, Filip'in "Romalılara karşı savaşmaktan çekilip, kendi krallığını korumak zorunda bıraktı". Bu son olaylarla ilgili, Justin'in bir haberiyle de bağlantı kurmak gerekir, ona göre; "Dardanlar, Makedonya'nın sınır bölgelerini harap etmeye başlamışlardı ve 20 bin esir almışlardı".Daha sonra devamla Justin; V. Filip Makedonya'nın bulunduğu ağır durumu ve en önemli rakipleriyle ilişkilerini analiz ederek ilk savaşı Dardanlara karşı yapmaya karar verdi, çünkü Dardanlar ciddi bir tehdit teşkil ediyor ve büyük askeri güce sahiptiler. Bun kararını gerçekleştirmek için o, Dardanlara karşı m.ö. 208 ve 206 yıllarında savaştı. Dardanların m.ö. III-II yüzyıllarında siyasi örgütlenmesi ve ekonomik-sosyal gelişmeleri Dardania Krallığı m.ö. III. ve II. yüzyıllarında Balkanların siyasi olaylarında güçlü ve önemli bir siyasi oluşum olarak ortaya çıktı. Bu krallığın kurulduğu bölge Balkan'ın merkezinde bulunuyordu ve bu bölge, antik yazarların İlllryalıların büyük kabilesi Dardanlarla özdeşleştirdikleri yerdi. Bu bölge, Dardan Krallığı'nın zenginlik döneminde bu bölge, kuzeyde Angros nehirlerine (Morava ve İbar), Nais şehrine, Atutarlat'lar ve Skordlsk'ler sınırına kadar ulaşıyordu. Güneyde Akslos (Vardar) Nehrinin akıntısına kadar devam ediyor ve Paion, Pelagoni ve Penestin İle sınırlanıyordu. Doğuda, Margos Nehri (Batı Morava) Dardanla'yı Trakya'dan ayırıyordu, Batıda ise Drin nehri ve Şar Dağı İlllrya devleti İle Dardanla'yı sınırlandırıyordu. Eski Dardania genel hatlarıyla bugünkü Kosova bölgesine tekabül eder. Eksik bilgi kaynaklarından dolayı, Dardania Krallığı'nın iç örgütlenmesini hala iyi bilememekteyiz. Bugüne kadar elimizdeki yeterli olmayan veri kaynaklarına göre, Dardanlar aynı dönemde yaşadıkları güney İllirya ve Makedon komşularının sahip oldukları ekonomik-sosyal gelişmeye ve siyasi devlet örgütlenmesine ulaşamadılar.

Fakat bu, Dardanlarda hiçbir devlet organizasyonunun olmadığı, çok düşük düzeyde bir gelişmenin olduğu anlamını taşımaz. Sosyal ve ekonomik yapısı açısından Dardania Krallığı, kabile birliği temeli üzerinde doğan, basit İlkel bir kurum değildi. Tüm varoluş süreci boyunca, Dardania Krallığı'nın açık siyasi hedefleri ve örgütlü bir biçimde faaliyetleri vardı, doğal olarak, Makedonya ile savaşlar bu faaliyetlerin ana kısmını oluşturmaktadır. Dardanları, Makedon’larla savaşa iten tek neden "yağmaya susamışlık" değildi. Talan savaşları sadece Dardania Krallığı yapmamıştır. Talan savaşları Makedon hükümdarları da Yunanistan'da yapmıştır, daha sonra Romalı komutanların yaptığı gibi. Dardan- Makedon savaşlarının kaynağı savaşan tarafların politik nedenlerindendi. Bunun birinci nedeni Makedonya'nın hegemonyacı politikasıydı. Dardania Krallığı'nın da güçlü zamanında hegemonyacı eğilimleri vardı, özellikle komşusu Paion'a karşı. Komşu ülkeleriyle ilişkilerinde Dardania Krallığı da, diğer ülkelerdeki gibi, kendi ülkelerinin çıkarlarını evlilikler ilişkisi yoluyla da gözetmeye çalışan krallar tarafından temsil ediliyordu. Dardan Krallığı'nda krallık, babadan oğula geçiyordu. Kral, tüm Dardan'ların askeri gücünü elinde bulunduruyor ve yönetiyordu. Elimizde olan kısıtlı bilgilere göre, Dardan ordusu başında mızraklı ve kalkanlı alayın (falanga) bulunduğu 8 bin savaşçıdan oluşan, iyi organize olmuş, düzenli bir orduydu. Özel savaş taktiklerine göre manevra kabiliyetine sahip, ağır silahlarla donatılmış kara ordusundan oluşmuş bir orduydu. M.Ö. 199 yılında, Dardan ordusu Makedonya'dan çekildiği sırada, Makedon ordusu tarafından saldırıya uğradığında Tit Livi'nin yazdığına göre; " Dardan'lar bayrakları çevirerek düşman karşısında düzenli sıralarına yerleştiler, çatışma gerçek bir savaşta ki gibiydi", ve daha sonra devamla; "Dardanlar yola çıkar çıkmaz, Kralın adamları (V. Filip) hafif süvari ve kara ordularıyla onları kızdırıyorlardı, Dardan'ların ise bu tür orduları yoktu ve ağır silahlarla yüklenmişlerdi. Az kişi öldü, yaralananlar ise daha çoktu, fakat, yakalanan hiç olmadı, çünkü, savaş ' sırasında birbirlerine sıkıca bağlıdırlar, ayrılmazlar ve beraber saldırırlar yada beraber geri çekilirler. Öyle bir ordu basit bir kabile ordusu olamazdı. Dardan Krallığı'nda büyük bir güç oluşturuyordu. M.Ö. 279 yılında. Dardan Kralı, Ptoleme Keraun'a 20 bin savaşçıdan oluşan orduyu yardım olarak göndermeyi önermişti. Yetmiş yıl sonra, Makedonya'ya giren Dardan ordusu geri çekilirken, 20 bin savaş esirini yanında götürdü, m.ö. 170 yılında ise Perseu'ya karşı yaptığı savaşta 10 bin savaşçısını kaybetti. Devamı yarın…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.