güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Türk Kadının Hukuki Durumu Hakkında Eser Taramaları

Yazının Giriş Tarihi: 23.06.2021 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.06.2021 00:05

Tanzimat Devrinde Kadın

1839’da, Abdülmecit zamanında memleketi Avrupai bir devlet sistemine doğru götürmeyi hedef tutan, can, ırz, namus, mal güvenliğini, vergi adaletini, asker toplama usulünde ıslahatı Gülhane Meydan’ında ilan eden Tanzimat-ı Hayriye fermanı memlekete birçok yenilikler getirmiştir. Ancak, Tanzimat hareketi, evvelki ıslahat hareketlerine nispetle daha fazla başarılı saymakla beraber, esaslı bir tedbir olamadı. Bu harekette, eski görüş ile yeni görüşü bir arada yürütme çabası bariz olarak görülmektedir. Islahatın tatbikatında düzgün bir yürüyüş yoktur. Bir taraftan hamleler ve fakat diğer taraftan duraklamalar, gerilemeler ve bocalamalar gösterilebilir. Çünkü zaman zaman hassasiyet gösteren muhafazakarlık, taassup ve irticaı kollamak, sonra tekrar mantığa ve siyasi icaplara uyarak yürümeye başlamak icap etmiştir. Yine bu sebeple İslami hukuk müesseseleri yanında Avrupai hukuk müesseseleri kurulmuş, iki cins müessese ve kanunlar yan yana yürümeye çalışmışlar, maarif sahasında medreselerle modern mektepler yan yana yer almıştır.

Tanzimat-ı Hayriye fermanında kadınla için yeni hükümler yoktu. Fakat, Tanzimat zihniyeti, bütün memleket işlerinde olduğu gibi, kadınlara ait hususlarda da kendisini gösteriyordu. Bazı kanunlarda kadınlar lehine değişiklik oluyor, kızlar için yeni okullar açılıyor, eski yasaklar geniş ölçüde yumuşuyor, fikir ve edebiyat alanında kadının özellikle ailedeki hak ve yetkileri lehine yazılar görülüyor ve bu suretle yeni bir devreye girildiği anlaşılıyordu. Bundan dolayı Tanzimat’ın başlangıcından İkinci Meşrutiyete kadar süren zamana kadın hakları bakımından “ Yeni Görüşlere Giriş” devri demek herhalde yanlış olmayacaktır.

Ancak, bütün konularda olduğu gibi, kadın meselesinde de, iki görüş daima kendisini göstermiş, bir yandan ileri hamleler, diğer yandan geri davranışlar yan yana yürümüştür. Kadınlar için alınan bütün yeni ve olumlu kararlarda bir çeşit harem ve selamlık zihniyeti itina ile korunmuş, yeni açılan okullarda, ebelik öğretiminde, hastanelerde kadınlar için ayrılan muayene saatlerinde ve benzeri bütün yeni hareketlerde, kadınla erkeğin karşılaşmaması için büyük bir dikkat gösterilmiştir. Bu konularda yapılan resmi ilanlarda bile, bu husus da halk efkarına devamlı olarak bir çeşit teminat vermek lüzumu duyulmuştur.

İkinci Meşrutiyet Devrinde Kadın

Abdülhamit’in uzun süren mutlakıyet idaresinden sonra, bir kısım yurt aydınlarının himmeti ile, 1908’de İkinci Meşrutiyet ilan edildi. Kadınlar bu hareketi çok olumlu karşılamışlardı. Selanik’te çıkan bir kadın dergisi,(mefharet), 1908 inkılabını alkışlamak için kapağına “Yaşasın Millet Meclisi” sözlerini koymuştur. Bu suretle, Osmanlı İmparatorluğu içinde ilk defa olarak o zamanki tabirle Meclis-i Meb’usan değil, Millet Meclisi deyimi kullanılıyordu.

Hemen hemen devamlı olarak ve daima memleketimiz aleyhine sonuçlanan harflerle geçen bu buhranlı devrede, fikir hayatında ve sosyal konularda birçok gelişmeler olmuştur. Kadın hakları erkek, kadın birçok yazarlar, kuruluşlar, konferansçılar tarafından ısrarla istenmiş, kadının ailedeki yerinden, toplum içindeki yerine kadar, her konuda büyük dilekler ileri sürülmüştür. Bundan dolayı da bu devreye “Büyük Dilekler Devri” demek yanlış olmayacaktır.

Başlangıçta kadınlar kendileri için ortaokullar üstünde öğretim, bütün sosyal hizmetlere katılmak istemişlerdir. Öyle anlaşılıyor ki, İkinci Meşrutiyet’in hürriyet ve eşitlik prensiplerinin hemen kadınlara tatbik edileceği umulmuştur. Bu ümit gerçekleşmediği için, birçok kadın yazarlar, asabi, gergin, kırılmış bir dil kullanmışlardır. Meşrutiyet ilanından beş yıl sonra, bir kadın gazetesinde, “Erkeklerin Milli Bayramı” başlığı altında, Hürriyet’e kavuşmuş erkeklerin beşinci yılı kutlamakla ve “Hala yaşamakta olduğumuz bu esaret devresinden biz de kurtarınız denmektedir.

Bununla beraber, kadınlar yavaş yavaş sosyal hayata katılma yolundadırlar. Devam edecek…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.