SON DAKİKA

TRABZON VE HAVALİSİNDE YAŞAYANLAR ÖZ VE ÖZ TÜRK’TÜR

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

 

18. Buradan iki günlük uzaklıkta, Okenit Tzanlarının (Tzanlar birçok etnik kola ayrılıyor) sınırlarının başladığı yerde, eskiler tarafından inşa edilmiş ve zamanla terk edilmişliği yüzünden harabeye dönmüş Kharton [[[6]]] adında bir kale vardı. 19. Justinianos burayı tamir ederek, buraya birçok insanın yerleşmesine [[[7]]] ve güvenliği sağlamasına neden oldu. 20. Buradan doğuya doğru gidildiğinde, kuzey tarafında dik bir geçit var. Buraya Varkhon (Barkhon) [[[8]]] adında yeni bir kale inşa etti. 21. Varkhon’dan öteye, dağın eteklerinde, Okenitlerin öküzlerini barındırdıkları mesirelik bir yer var. Tzanlar öküzleri tarla sürmek için beslemiyorlar. Daha önce söylediğim gibi; Tzanlar çalışmıyorlar ve toprağı sürmesini de bilmiyorlar. Ne toprağı sürmek ne de başka bir şeyle ilgileniyorlar, hayvanları sütleri ve etleri için besliyorlar. 22. Buradaki dağ eteklerinden ötede, düzlük alanda Kena diye bir köy bulunuyor [[[9]]]. Kena köyünün solunda, batıya doğru ilerlerken, Sisilisson kalesi bulunuyor [[[10]]]. Bu kale eskiden inşa edilmiş ve zamanla epey tahrip olmuş. Burayı da yenileyerek, diğer kalelere yaptığı gibi, buraya da güvenlik güçleri yerleştirdi. 23. Oradan sol tarafta ve kuzeye doğru ilerlerken, sakinlerinin Longino’nun fossat’ı adını verdikleri bir yer var. Buraya bu adı verdiler, çünkü bir zamanlar eski bir Roma generali olan Longinos, bir seferinde buraya kamp kurmuştu.

24. Justinianos, Sisilisson kalesinden bir günlük uzaklıkta bulunan bu yere de Vurgusnois kalesini inşa etti. 25. Sisilisson, daha önce değinildiği gibi; Justinianos’un büyük dikkatle kurduğu kaledir. 26. Buradan Koksilin Tzanlarının sınırları başlıyor. Buraya da Skhamalinikhon ve Tzantzakon adında iki kale inşa ederek başka bir general tayin etti.

Z. Justinanos tarafında Tzanların memleketinde bunlar oldu. Bunlardan öteye, Efksinos Pontos’ta Trabzon şehri bulunuyor [[[11]]]. Burada su sıkıntısı vardı ve Justinianos buraya şahit Egenios’un adını taşıyan bir su kemeri inşa ederek, böylece buranın sakinlerinin çok ciddi bir problemine son verdi. 2. Justinianos, hem Trabzon hem Amasya’da zamanla tahribat görmüş birçok kutsal mekânı yeniledi. 3. Trabzon sınırlarının ötesinde Rizeon adında bir yer var [[[12]]]. Onu da her türlü şöhrete layık şekilde yeniledi ve kale ile çevreledi. 4. Yani bu kale, Pers sınırların bulunan herhangi bir şehrin kalelerinden daha küçük veya daha az güvenli değil. 5. Laziki’de Losorio adında bir kale inşa etti ve yollarda tahkimat yaptırdı [[[13]]].

Yorumlar

[1] Eskiden Türkler Anadolu’ya gelmeden önce, bütün Anadolu ormanlarla kaplıydı, öyle ki, Anadolu’nun bir ucundan diğerine, bir maymun hiç yere inmeden gidebilirdi. Hatta Osmanlı döneminde bile ormanlık alan bayağı genişti. Yapılan savaşlar yüzünden, bütün ormanlar ya yakıldı ya da kesildi. Savaştan önce, ordunun önünde her zaman baltacı birliği olur, ordunun geçeceği yolları açardı. Bazı ormanlık alanlar da, özellikle kuru bölgelerde (Tzan bölgesinde olduğu gibi) iklim değişikliği yüzünden yok olup gittiler. Doğanın bu yok oluşu halen hızlı bir şekilde sürmektedir.

[2] Tzanların yaşadığı bölge dağlarla çevrili değil. Bu durumda, Trabzon kırsalında bulunan dev dağlar arasında bulunan vadilerde yaşamadıkları ortaya çıkıyor. Tabi ki bu bin beş yüz yıllık koca bir zaman zarfında Tzan bölgesinden sahillere ve sahillerden kırsala hiç göç olmadı anlamına da gelmez.

[3] Yaşadıkları bölge ufak ufak tepeciklerden oluşmakta ve bu tepecikler, topraksız, çok sert olduğu için burada yetişen ağaçlar da tamamen meyvesizdir. Oysa Trabzon kırsalında kendi kendine oluşan yabani ağaçların dahi (Ceviz, Kestane, Hurma, Fındık, vb.) meyveleri mevcuttur. Ayrıca, buralarda çayırlara dahi kimse rastlayamaz diyor Prokopios. Demek ki Trabzon kırsalında bulunan yaylalardan da uzakta bir yer olduğu anlaşılmaktadır. Belki de sonradan bu hale gelmiş olabilirler.

[4] Trabzon kırsalında Justiniastan beri açılmış ve işleyen herhangi bir yol bulunmamaktadır Özellikle Of-Çaykara boğazı için sözü dahi edilemez. Çaykara-Bayburt yolunu Ruslar açtı ve bugün bile o yolda çalışan ihtiyarlara rastlamak mümkündür.

[5] Bilindiği üzere Of-Çaykara boğazında kale veya kale kalıntıları bulunmamaktadır.

[6] İnşa edilen Oronon’dan Kharton kalesine iki günlük yol var. Yolların olmadığını ve bölgede atların yürüyemeyeceğini düşündüğümüzde, km. olarak o kadar da uzak bir mesafeden bahsedilmediği anlaşılmaktadır.

[7] Justinianos, Tzan bölgesine birçok insanın yerleşmesine neden oldu, bu da bölgenin demografisinin yavaş yavaş değişmiş ve zamanla karışımın olabileceğinin bir işaretidir.

[8] Tzanlar çalışmıyorlar dedi Prokopios... Bu tabi ki bugünün insanı da aynıdır anlamına gelmez ama Trabzon kırsalında eskiden bulunan meslekler, bir şehir merkezinde bile zor bulunabilirdi. Bölge, demircilikten kalaycılığa, duvarcılıktan taş oyma sanatına, marangozluktan ahşap oyma sanatına kadar her mesleğe sahip olduğunu da vurgulamak gerekir.

[9] Özellikle Prokopios’un sözünü ettiği Okenit ve Kena isimleri bugün Oçena denilen köyle ilişkilendirilmeye çalışılıyor. Oysa ki sadece Oçena’da değil, koca bir Of-Çaykara boğazında herhangi bir düzlüğe rastlamak son derece zordur. Düz alanda kurulu hiçbir köy yoktur. Velev ki Prokopios’un bahsettiği köy bugünkü Oçena olsun, bin beş yüz yılda belki de bin beş yüz sefer boşalmış ve sakinleri değişmiştir. Bir kere Osmanlı Tahrir Defterlerinde bu köye 1515, 1525 defterlerinde rastlanmamaktadır. 1555 yılında ise bu köy kayıt altına alınıyor ve toplam hane sayısı beş olarak gözüküyor. Yani bin beş yüz yılda beş hane? Ayrıca, bu köye ilk gelenlerin, önce mağaralarda zaman geçirdiği de, bazı mağaralarda bulunan duvarcıklar ve kömür kalıntılarından belli oluyor. Toplam beş haneden kurulduğu da sadece Osmanlı kaynaklarından değil, köyün Müslümanlaşma ile ilgili söylencesinden de belli olmaktadır. Daha sonra köye gelip yerleşen aileler, farklı bir Helen şivesiyle gelmişlerdir. Bu nedenle köyde üç farklı şive mevcuttur.

[10] Oçena köyünün girişi ve çıkışı güney ve kuzeyden mümkündür. Güneyi Bayburt tarafında, kuzeyi ise Çaykara ve Of tarafına bakar. Doğusu ve batısı yüksek dağlarla çevrilidir. Dolayısıyla Prokopios’un sözünü ettiği batıya doğru ilerleme olayı burada gerçekleşmesi imkânsızdır. Ancak dağ çıkılarak aşılır.

[11] Prokopios burada Efksinos Pontos coğrafyasından söz ediyor. Bu coğrafya tanımı Trabzon şehrinin hemen dışı veya denizden birkaç km. yukarısı olması mümkün değildir. Ama iki bin beş yüz yıl öncesinde şehir surlarının dışında yerli halkın yaşamış olduğu kayıtlarda mevcuttur. Ama bu durum iki bin beş yüz yıl hiç değişmeden devam etmiştir gibi hayali bir iddiayı da gerektirmez.

[12] Prokopios’un sınır ve sınır ötesi anlayışı bayağı geniş bir yer kaplamakta olduğu anlaşılıyor. Trabzon sınırından öteye Rize’nin varlığından söz ediyor. Oysa Trabzon - Rize arası koca bir alandır.

[13] Burada Lazlardan söz etmektedir. Aynı coğrafyada ve aynı zaman zarfında hem Tzanlardan hem de Lazlardan söz edilmektedir. Buradan da Tzanların Lazlarla etnik açıdan herhangi bir ilişkisinin bulunmadığı açıkça ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, Türkiye kısmında yaşayan Lazların henüz Megrel adını daha yeni duymuşlarken, Oçena halkı bu adı biliyor ve karalama babında kullanıyordu. Aynı zamanda, bütün Çaykara bölgesi Haltlardan haberdardı. Yörede akan Haldizen deresi de Halt adının bilindiğine işarettir. Haldizen toponimi de Haldei+zoni sentez kelimesinden oluşmakta olup anlamı Halt bölgesi anlamındadır. Sanırım bu da bize Halt veya Tzan sınırları konusunda bir fikir vermektedir.

Son olarak, yörede bulunan halkın ana dili bin yıllardır Romeyika’dır. Diğer Tzan bölgesi olarak karşımıza çıkan koca bölge, kültürel ve fiziksel olarak da bize benzememektedir. Trabzon kırsalında bulunan ve bugün halen Romeyika konuşan köyler, Trabzon kültür havuzu içerisindedir ve bu havuzun sınırı Solaklı vadisi itibarıyla yukarıdan Sarakhos (Uzungöl) ve Oçena (Köknar, Karaçam ve Uzuntarla)’dır.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bandirma Yasam En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.