güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Trabzon Havalisinde Yaşayanlar Öz ve Öz Türktür – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Uspenski, yine çok samimi itiraflarda bulunmaktadır:

"Genel yönetimin aldığı kararların dışına çıkarak şunu söyleyeyim ki, şimdi esas mesele Yunan ya da Ermeni halklarının menfaatlerini korumak değildir, mesele Türklerden sonra elimize geçmiş Müslüman kültürünün mescitlerinin korunmasıdır. Trabzon, Osmanlı Devleti'ne ait bir arazidir. Eğer muharebeden sonra Trabzon’da Türk hâkimiyeti tekrar oluşturulursa bu mescitlerin hepsi Türk hükümetine geri verilecektir; Ermeni, Yunan ya da Gürcülere değil".

4.5. I. Dünya Savaşı Sonrasında Bölgenin Genel Durumu

Ziraata elverişli toprakları az olan Trabzon Vilayeti, hem büyük nüfusu, hem de bölgesinde konuşlanan 3. Ordu'yu beslemek zorundaydı. Trabzon halkının büyük kısmı ticaret ve denizcilik sayesinde yaşamını sürdürüyordu. Savaş nedeniyle vilayetteki buğday, un, pirinç, bulgur, kuru sebze, yağ, çay, şeker ve hayvan yeminin %25'ine tekâlif-i harbiye namıyla el konulup ambarlara depolandı. Arazi yapısı oldukça engebeli olan Trabzon'da yollar yeterli olmadığından, özellikle deniz yoluyla taşımacılık yoğunluk kazanıyordu. Ancak Rus harp gemilerinin gidip gelen kayıkları taciz ve tahrip etmesi deniz taşımacılığını azalttığı gibi, riskli hale getiriyordu .

Rus işgali üzerine Trabzon'dan çıkamayıp içerde kalmış olan toprak sahipleri, Rusların, Rumların ve Ermenilerin baskıları altında kuşkulu bir yaşam geçirdiklerinden topraklarını ekip biçememişlerdi .

1915 yılı başlarında Trabzonlular her gün 100.000-150.000 kilo erzak ve levazımı 3. Orduya taşıyordu. 3. Ordu devamlı erzak ve levazım istiyor, valilik ise erzak ve nakliye vasıtalarının azlığından yakınıyordu. Savaş esnasında Trabzon'da karaborsacılık oldukça yaygınlaştı. 1915 yılı hasadı da Trabzonluları tatmin edecek düzeyde değildi. Trabzon'da artan yiyecek darlığı ve pahalılığından en çok etkilenen gruplardan biri de, 300-400 kuruş maaş alan memurlardı. Hızla yükselen fiyatlar karşısında sabit gelirli memurlar geçim zorluğu yaşamaktaydı. Bunun üzerine bir de komutanlar arasındaki anlaşmazlıklardan kaynaklanan sorunlar eklenmiş ve askerler usulsüz bir şekilde kara ve deniz vasıtalarına el koymuşlar, halkı tedirgin etmişlerdir.

Askeri alandaki bir diğer sıkıntı ise, din adamlarına verilen askerlik muafiyetinden faydalanmak isteyen kişilerin rüşvet yoluyla bu görevlere girip askerlikten kaçmalarıydı. Yine Trabzonluların yaşadığı bir diğer zorluk ise, 3. Ordunun bakımına ek olarak bölgeye gelen 80.000 civarında mültecinin yerleşim ve iaşe ihtiyacının karşılanmasıydı. Bu sebeplerden dolayı şehirde yaşanan en büyük sıkıntı, ekmek meselesiydi. Her geçen gün ekmek bulmak güçleşiyordu.

Ruslar, ülkelerinde meydana gelen devrimin arkasından Trabzon ve çevresini tahliye ettikleri sırada Trabzon'dan Erzincan'a kadar bütün köyler Ermeni çeteleri tarafından tahrip edilmiş, camilere pislikler atılmış, meyve ağaçları kesilmiş, kuyular katledilen Müslümanlarla doldurulmuş, viran evler ve bahçeler kesilmiş eller, ayaklar ve parçalanmış vücutlarla dolmuştur.

Rusya savaştan çekilmek zorunda kalınca barış görüşmeleri Mart 1918'te Trabzon'da yapıldı. Türkler, Güney Kafkasya ile Türkiye arasındaki sınırın, Rus Bolşeviklerle yapılmış olan Brest Antlaşması'yla belirlenmiş olduğu görüşündeydiler; keza Trabzon'a bu antlaşmayı tartışmaya açmak için değil, sadece yeni komşuları olan Güney Kafkasya Cumhuriyeti ile dostluk ilişkileri kurmak için geldiklerini ifade ediyorlardı . Kaçaznuni, o dönemdeki siyasi durumu şöyle özetlemektedir:

Türkler içimizdeki görüş ayrılıkları konusunda fevkalade bilgiliydiler ve bu yüzden kendi görüşlerinde ısrar ediyorlardı. Bizler Trabzon’da toplantılar yaparak yazışmalarla uğraştığımız sırada, Türk ordusu hiçbir engelle karşılaşmadan ilerliyordu.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.