güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Trabzon Havalisinde Yaşayanlar Öz ve Öz Türktür – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

23 Mayıs 1916'da Vakfıkebir Kaymakamlığı'ndan iletilen şifreye göre, Ermeni çeteleri, ilk Loma hattından geri çekilirken Viçe nahiyesinin Sümela köyünden Tahsildar Osman Efendi'nin evine sığınan birçok kadın ve çocuğu katletmişlerdir. Ab-ı Hemşin köyünden otuz kişilik bir çete birkaç evi abluka altına almış, içinde bulunan çocukları toplayıp dere kenarına gönderip orada öldürmüşlerdir. Bunlardan iki kadın yaralı olarak kurtulmuştur. Ab-ı Süfla köyünde kalan kadınlar, bazı Ruslar tarafından "kaçınız kaçınız Ermeniler geliyor sizi de keserler" diye uyarılmışlardır. Of kazasının Kelali(Gül Ali) köyünden beş kişilik bir çete, bir kadına jandarma huzurunda tecavüz girişiminde bulunmuş, jandarmanın engel olması üzerine adı geçeni süngü ile öldürmüşler ve kadına tamamı tecavüz etmiştir. Bunlardan bir tanesi kadının yanağının bir kısmını dişleriyle koparmıştır. Oftan asker çekildikten sonra Rusların ve Ermenilerin orada birçok ulemayı hatta müftü efendiyi de öldürdükleri belirtilmektedir. Rus istilasına uğrayan yerlerde, fakirlik dolayısıyla göç etme imkânı bulamayan Müslümanlara karşı Rusların reva gördükleri çeşitli zulüm ve baskılar hakkında, polis dairesine müracaat ederek yaşadıklarını anlatan kişilerin tasdikli ifadelerine göre;

Of kazasının Lazandos köyüne giren birinci Rus askeri kafilesinden bir gün sonra oraya varan Ermeni çeteleriyle karışık olarak bulunan ikinci Rus kafilesi bir kadına tecavüz etmiş, kocasını süngü darbeleriyle kollarından yaralamışlardır. Bu kişiler birçok kadına tecavüz edip erkeklerini öldürmüşlerdir. Of kazasının Alano köyünden ele geçirdikleri kadınları siperlerine götürerek tecavüz etmişlerdir. Polit köyü, Savan köyü, Zino köyü, Komanit köyü, Kelali köyünde de benzeri girişimlerde bulunmuşlardır .

Of kazasının Savan köyünden olup düşmanın istilasından sonra kaçabilen on beş yaşlarında Şahbazoğlu Mustafa bin Mehmed aşağıdaki şekilde ifade vermiştir: Askerimizin geri çekilmesi üzerine köyümüze giren düşman askeri etrafı keşfederek askerlerimizin olmadığını anlayınca, dikkat ve itina ile evleri, erkek ve kadınların üzerlerini arayarak para, ziynet, vb ne varsa ele geçirip zapt etmişlerdir. Yaptıkları soygunlardan sonra köyde kalıp, kaçamayan kadınlara tecavüz etmişlerdir. Düşman askerinin vahşiyane tecavüzleri, gasp ve el koyma işleri üç gün devam etmiştir.

Akçaabad köylerinde Rus ve Ermeni çeteleri ahalinin elinde bulunan yiyecekleri toplayıp birçok haneleri yakarak kadınları gerilere sürmüşlerdir. Sürmene eşrafından Fortunzade Polad ve İsmail Çebioğlu Saadeddin Efendiler'in beyanatına göre: Ruslar adı geçen kazanın Pervana köyünde tecavüz ve öldürme olaylarında bulunmuşlardır. Purnak, Zimlekova, Zimla-i Kebir ve Sagir köyleri ahalisinden acziyetleri dolayısıyla çıkamayanları katletmişlerdir. Sürmene kazasının İnöztaş köyünde, bir Müslüman'ı ve hanımını öldürmüşlerdir. Yomra nahiyesinin Like köyünden Yakıncıoğlu Hafız Abdurrahman bin Mehmed'in göç sırasında kendisine ulaşan Karanlı köyünden kırk yaşlarında bir kadının ifadesine dayanarak verdiği beyanatta; buraları istila eden düşman askerleri rast geldikleri gençleri Ermeni çetelerine teslim etmişler, ihtiyarlar ile masum çocukları süngüleriyle katletmişler ve kadınlara vahşice tecavüz etmişlerdir.

Rusların ve Ermeni çetelerinin Müslümanlara karşı yaptığı katliam ve kötülüklerin şahidi olup bunları anlatmak için polis dairesine müracaat eden Yomra Nahiyesi'nin Kalefka köyünden Salimoğlu Mehmed'in karısı, yirmi beş yaşlarındaki Fatma'nın yeminli olarak alınan ifadesine göre; köylerine gelen düşman askeri köy muhtarının evinde toplanan ahaliden birçok erkek, kadın ve çocukları adı geçen haneden alarak bir dereye getirmişler, orada erkekleri kendilerinden ayırıp, bir tarafa gönderdikten sonra bir kıza tecavüz etmişler, henüz doğmuş bir kız çocuğunu havaya fırlatarak altından tuttukları süngüye saplamak suretiyle öldürmüşler, tecavüzlere karşı insanlık adına müdahale etmeye çalışan bir Rum kadını da süngü ve tüfek darbeleriyle öldürmüşlerdir. Maçka kazasının İpsila köyünden Besim bin Mehmet'in de verdiği yeminli ifadesinden anlaşıldığına göre; bölgeye gelen düşman askeri ile Ermeni çeteleri Holdus köyünden bir kızın, Haçavera köyünden yine başka bir kızın da ırzına geçmişlerdir. İpsila köyünde birçok kişiyi süngülerle öldürmüşler, Hasan Ağa'nın ellerini ve kollarını kesmişler, canlı olduğu halde yakmışlar, çeşitli işkencelerle öldürmüşlerdir. Köyden kaçamayan polis memurlarından Hasan Efendi'yi asmışlar, eski polis memurlarından Aldıkaçdızade Hikmet Efendi'yi de katletmişlerdir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.