güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Trabzon Havalisinde Yaşayanlar Öz ve Öz Türktür – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Bir taraftan Rusların Karadeniz'deki savaş gemilerinin üstünlüğü, dünyanın savaşa girmiş olduğu bu karışık, ağır hava içinde tarafsız kalamayıp mutlaka Ruslarla çatışmaya mecbur kalınacağı düşüncesi bir taraftan da halk efkarının İngilizlerin aleyhinde olması nedenlerinden ötürü hükümet, Alman gemilerini elden çıkarmak istememişti. Bu gemiler daha sonra Karadeniz'e açılmış ve Rusya'nın limanlarını bombalayarak Osmanlı Devleti'ni fiili olarak savaşa sokmuştu. Sivastopol ve Batum bombardımanlarının acılarını çıkarmak için Ruslar ilk önce 17 gemi ile Trabzon şehrini ateşe verdiler

Lenin ve Stalin, Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlı Devleti'ni paylaşmak için yapıldığını sürekli olarak saptadılar. Amerikalı Stannard Becker, Ortadoğu'ya hükmetme savaşı olarak Birinci Dünya Savaşı'nın en büyük hedefinin Türkiye olduğunu belirtir. En zengin petrol, bakır, gümüş gibi yeraltı kaynaklarının ve en verimli topraklarının bulunduğu bölge Türkiye'dir. Rusya, İngiltere ve Fransa'nın Birinci Dünya Savaşı öncesinde Osmanlı Devleti'nin ittifak teklifini ısrarlı olarak reddetmesi de kuşkusuz anlamlıdır .

Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na Almanya'nın yanında katılması üzerine bunu kendileri için büyük bir fırsat olarak değerlendiren Ermeni çeteleri faaliyetlerine hız verdi. Türk-Rus Savaşı'nın başlaması üzerine sınırı geçen Rus orduları, Ermeni çeteleri için eşi benzeri bulunmaz bir fırsattı. Türkiye'den Ermeni ileri gelenleri Rusya'ya geçip alayların kurulmasında görev aldılar ve Doğu Anadolu'daki Ermenilerin çoğu Rusya'ya geçerek gönüllü alaylarına yazıldılar .

Rusya'nın Ermenilerden çeteler oluşturduğunun haber alınması üzerine, Osmanlı ordusundaki Ermeniler firar ederek çetelere katılmaya başladılar. Türkiye'deki Ermenilerin yanı sıra çeşitli bölgelerde dağınık bulunan Ermeniler de gönüllü alayları kurmuşlar ve Kafkas cephesine katılmışlardır.

Osmanlı Hükümeti, 6 Eylül 1914'te, Ermenilerin kalabalık olduğu vilayetlere bir şifre tamim göndererek, Ermeni siyasi partilerinin başkanları ve elebaşlarının hareketlerinin devamlı kontrol altında tutulması talimatını verdi . Hükümet, Ermeni komitelerinin düşmanla işbirliği yaptığını ve Anadolu'da birbiri ardından isyanlar çıkarttığını haber alınca, olayların yatışacağı inancıyla kesin bir tedbir alma yoluna gitmemişti. Osmanlı Devleti'nin ölüm kalım savaşı verdiği bu sırada Ermeniler, cephede ve cephe gerisinde düşmanlarının işine yarayacak faaliyetlerde bulunuyorlardı. Hatta topyekûn bir isyana hazırlandıkları seziliyordu.

4.2.        Yörede Tehcir Kararı'nın Uygulanışı

Osmanlı Hükümeti, Ermenileri silahlandıran komite yuvalarını dağıtmak için 24 Nisan 1915 tarihinde Dâhiliye Nezareti, vilayetlere ve mutasarrıflıklara bir genelge yollayarak; Ermeni Komite Merkezlerinin kapatılmasını, evraklarına el konulmasını ve tutuklananların askeri mahkemelere sevkini kararlaştırmıştır . Ermenilerin sevk edilmesi kararı tamamıyla askeri ve güvenlik sebeplerinden kaynaklanmıştır.

Osmanlı Devleti, Ermenilerin faaliyetleri karşısında, ordunun güvenliği ile ikmal yollarının güvenliğini sağlamak amacıyla 27 Mayıs 1915 tarihli sevk ve iskân kararını almak zorunda kaldı. Bu kararın içeriğinde;

1.Savaş halinde ordu,    kolordu,              tümen ve            mevki kumandanları,     yurt savunması, asayişin korunması ve hükümet emirlerine karşı halk tarafından karşı koyma, direnme veya silahlı tecavüz meydana gelirse buna karşı derhal askeri kuvvet kullanarak hareketi bastırmaya, tecavüzve direnmeyi yok etmeye yetkili ve mecburdur.

2.Ordu, kolordu ve tümen kumandanları askeri gereklilikler karşısında casusluk, ihanet halinde görecekleri kasaba ve köy halkını, teker teker veya toplu halde diğer yerlere sevk ve iskân ettirebilirler . Kanunun içeriğine dikkat edildiğinde Ermenilerle ilgili bir ifade bulunmamaktadır. Ermeniler yürüttükleri faaliyetlerden dolayı sevk işlemine maruz kalmışlardır.

Sevk ve İskân kararının alınma nedenlerinden birisini de 15 Nisan 1915 tarihli Van isyanı oluşturmaktadır. Bağımsız bir Ermenistan kurma çabası, 93 Harbi'nden (1877-78) sonra            ivme kazanmıştır. Van'daki olaylarda Van Ermenilerinden çok, dışarıdan, özellikle Rusya'dan    gelen Ermeniler ön ayak olmuşlardır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.