güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Trabzon Havalisinde Yaşayanlar Öz ve Öz Türktür – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

1893 yılı olaylarının, felce uğrayan ticaret ve artan fakirlikle ilgili olduğunu söyleyen Longworth, bu yıl içinde meydana gelen en önemli iki olayı da Ermeni karışıklığı ve kolera salgını olarak göstermektedir. Yıllar geçtikçe Longworth'un vali Kadri Bey hakkındaki görüşlerinde de daha olumlu değişmelerin olduğu görülmektedir. Nitekim vali de mevcut sisteme göre, her şeyin başkente bağlı olmasından şikâyet ettiği ve başkente olan itirazlarından dolayı, ona "İkinci Mithat Paşa" gibi hareket etmemesinin ima edildiği belirtilmektedir. Kadri Bey'in Ermenilere karşı izlediği hassas politika da Longworth tarafından övgüye layık gösterilmektedir. Onun bu politikası adalet ve huzurun sağlanması için iyi bir yol olarak tanımlanmıştır. Ermeni tahrikçiler ve işbirlikçilerinin entrikalarının da en doğru şekilde tahmin edildiği vurgulanmaktadır .

Trabzon, Osmanlı Devleti'nin, İran ve Doğu Anadolu'nun Karadeniz'e açılan önemli ihracat ve ithalat limanlarından birisidir. Bu yüzden buraya yerleşen Ermeniler silah kaçakçılığında ve casusluk faaliyetlerinde bu bölgeyi kullanmışlar ve teşkilatlanmışlardır . Trabzon'da bir Ermeni komitesinin varlığı ve faaliyetleri, 1890 yıllarının başlarında tespit edilmiş ve bununla ilgili tedbirler alınmıştı. Bu komitenin yer altı faaliyetleri alınan tedbirlere rağmen önlenememiş, özellikle bütün Anadolu vilayetlerine sirayet ederek, 1895 yılında zirveye çıkmıştır . Trabzon hadisesi sebebiyle tutuklu bulunan bir papazın; olayları teşvik edenlerin Doğramacı Manuk ve Mekteb Muallimi Kirkor olduğunu ifade etmesi üzerine, Manuk'un evinde yapılan aramada silah, mermi, yasak yayınlar, şifre anahtarları ve Trabzon Ermeni Komitesi evrakı malzemeleri bulunmuştur .

Longworth'un ilk raporundan daha 1891 yılı içerisinde Ermenilerin isyana teşvik edildiklerini anlamaktayız. Longworth, burada vali Kadri Bey'in takip ettiği ihtiyat ve itidal politikasını övmekte ve bu politika sayesinde Trabzon, Anadolu'nun diğer eyaletlerinin yaşadığı çatışma ve tahrik politikasına katılmadığını belirtmektedir. Ancak yine de bu huzur ortamı uzun süreli ve kalıcı olmamıştır.

Trabzon'da olayların başlangıcı eski Van Valisi Bahri Paşa ile Trabzon Komutanı Hamdi Paşa'nın 2 Ekim 1895 Çarşamba günü, iki Ermeni tarafından silahlı saldırı sonucu yaralanmaları üzerine başlamıştır. Bu hadise üzerine kaçan katillerin aranılmasına başlanmış, şehirde bir olay çıkmaması için tedbirler alınmıştır. Bu olaydan sonra 8 Ekim günü, İstanbul olaylarında bir yakınının öldüğünü duyan Şınark isimli bir Ermeni'nin, bulunduğu hanın balkonundan halk üzerine ateş açmasıyla başlamış ve Müslümanlar ile Ermeniler birbirlerine girmişler, olay ancak ordunun müdahalesi ile durdurulabilmiştir . Ertesi gün yapılan incelemelerde Ermenilerden 177 erkek ve 5 kadın ölü, 14 erkek 4 kadın yaralı olduğu, Rumlardan 1, askerlerden 1 yaralı, Müslümanlardan 11 ölü, 25 yaralı bulunduğu anlaşılmıştır . Trabzon'da Sokak ortasında paşalara, Ermeniler tarafından yapılan saldırı çıkan olayların tek sebebi olarak görülmektedir.

Ermeniler, olayın faillerinden Estapani Berberyan'ı himaye edip, güvenlik güçlerine teslim etmemişler ve hatta adı geçen şahıs, Vilayet Kâtibi Rahmi Efendi'nin katline de karışarak, olayın daha da tırmanmasına sebep olmuştur. Ayrıca Trabzon Ermenileri, köylerde yaşayan yandaşlarını da şehre getirerek, evlerinde ikamet ettirmeye ve silahlarıyla çarşı pazarda gezdirerek, gösteriler yapmaya başlamışlardır . Yakalanan Ermenilerden olan Trabzonlu Kasparoğlu Armenak veled-i Karabet ile Stepanoğlu Bogos ve Gümüşhaneli Sitrak veled-i Arakel'in suçlu oldukları ihbar ve delillerle sabit olmuştur. Bu olayların tek sorumlusu

Ermenilerdir. Bahri ve Hamdi Paşaların yaralanması ve Trabzon olayları Hınçak Komitesi'nin faaliyetleridir .

Ermeniler, bu terör faaliyetlerini sadece Trabzon ile sınırlı tutmamışlar, civardaki şehirlere de bulaştırmışlardır. Ermeni çeteleri Bayburt'a geçerek orada hazırlıklara başladılar. Şakir Paşa hem bu durumun ortadan kaldırılması hem de fesat çıkarmak amacıyla Bayburt'a dışarıdan gelen Ermenilerin önünün alınabilmesi için derhal askeri takviye istedi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.