güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Trabzon Havalisinde Yaşayanlar Öz ve Öz Türktür – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

İstanbul'da bulunan Rus sefiri, bazı vilayetlerde Ermenilere baskı yapılarak göç etmelerine sebep olunduğu, Rusya tebeasından olan ve ticaretle uğraşan bazı Ermenilerin de Rusya'ya gitmesine engel olunduğu iddialarında bulunmuş, fakat Trabzon Valisi Kadri Paşa bu iddiaların gerçek dışı olduğunu açıklamıştı.

Ermeniler, Osmanlı topraklarına girmek için Karadeniz limanlarını sıklıkla kullanmışlardır. Bu durum arşiv belgelerinde ve kurumlar arası yazışmalarda açıkça görülmektedir. 1903 yılında Abaza kayıklarını kullanmak yoluyla Batum'a gelen silahlı Ermeniler soruşturma konusu olmuştur . Ermeni isyancılar, bu silah ve insan kaçakçılığında Trabzon, Samsun ve Batum Limanı'nı kullanmakta ve kayıkçılar aracılığıyla rahatça hareket etmekteydiler. 1907 tarihli başka bir belge bu durumun devam ettiğini göstermektedir. Trabzonlu Mustafa Reis ve arkadaşları Çifte Kavak'tan on dokuz Ermeni'yi Rusya'ya kaçırmakta iken yakalanmış ve bu durumu önlemek için çeşitli tedbirler alınmıştır.

Trabzon Vilayeti ve Anadolu'ya sadece Rusya'dan değil Amerika'dan da Ermeni nüfusunun yerleştirilmesine devam edilmiştir. 1919 yılında Barış Konferansında kullanmak ve nüfuslarını arttırmak amacıyla Amerika'dan Anadolu'ya önemli miktarda Ermeni getirildiği görülmektedir. Dâhiliye Nezareti konu ilgili Trabzon Vilayeti ile birlikte gerekli diğer vilayetlere delilleriyle birlikte bilgi  göndermesi hususunda yazı göndermiştir . Bu göç hareketinin I. Dünya Savaşı'nın sonunda yayınlanan Wilson prensipleri ile ilgisi olduğu bariz bir şekilde görülmektedir.

Ermeniler, nüfus olarak Anadolu'nun hiçbir yerinde üstün olmadıkları için bu durumu değiştirmek istemektedirler. Bunun da Bulgarların Balkanlar'da yaptıkları gibi Müslüman halkı bezdirip bölgeden kaçırmak yoluyla mümkün olacağını düşünmektedirler. Ancak Ermenilerin burada gözden kaçırdıkları bir nokta Anadolu'nun Türklerin anavatanı olduğu gerçeğidir.

2.2.3.   Devrim ve Ermeni Kiliseleri

IV. yüzyılda Bizans döneminde Ermenilerin ana dili yasak edilmiş, ruhani reislerinin millet üzerindeki hakları tanınmamış özellikle de 452 Chalcedoine (Kadıköy) meclisi toplantısından sonra Bizanslılar, Ermenilerin inançlarındaki aykırılıkları sökmek, kilisenin etkilerini, milliyet hislerini ortadan kaldırmak için onları sürgün etmiş ve Bizans'ın daimi politikası olarak Ermenileri daima bulundukları bölgenin dışına çıkarmışlardır.

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u aldıktan sonra, sırf kendi teşebbüsü ile Ermenilerin Bursa'daki Ruhani Reisleri Hovakim'i İstanbul'a getirterek, Rum Patrikliği'nin yanında, bir de Ermeni Patrikliği kurmuş (1461) ve Ermenileri de, bu Patriklik aracılığıyla yönetmiştir .

Osmanlıların, devletin kuruluşunda Gayri Müslim iki büyük topluluğu oluşturan Ortodoks Rumlara ve Gregoryen Ermenilere, devlet içinde devlet oluşturacak şekilde, dini ayrıcalıkların yanında kültürel ve hukuki alanda tanımış olduğu geniş haklar, Osmanlı Devleti'nin zaaf döneminde yabancı devletlerin rahatlıkla kullandıkları bir araç haline gelmiştir.

Ermeni dini liderleri kendilerine, Ermenice "Milletin Temsilcisi" demek olan Katogikos unvanını verdiler. 1895 yılına kadar, Eçmiyazin, Akdamar ve Sis Katagikoslukları olmak üzere üç büyük kilise doğmuş, bunların dışında biri İstanbul'da diğeri Kudüs'te olmak üzere iki de patriklik ortaya çıkmıştır. İstanbul Ermeni Patrikliği, bağımsız olmakla beraber, zaman zaman Eçmiyazin Katogikosluğu'nun kontrolü altına girmiştir .

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.