güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Trabzon Havalisinde Yaşayanlar Öz ve Öz Türktür – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Kars Rusların eline geçtiğinde, orada yaşayan Ermeniler hem Osmanlı askerlerine hem de sivil Türklere saldırmışlardır. İngilizler, Ermenilerin, yaralı Türklerin öldürülmesinde Ruslara yardım ettiklerini rapor etmiştir. Erzurum'u işgal eder etmez, Ruslar polis teşkilatının başına bir Ermeni'yi geçirmiştir. Türklere zulmedilmeye başlanmıştır. 6000 Türk ailesi şehri terk etmeye zorlanmıştır. Bunun üzerine İngiliz Büyükelçisi şöyle yazmıştır: "Şüphesiz ki Ruslar Erzurum'u işgal ettiklerinde Ermeniler, elde ettikleri Rus korumasından faydalanarak Müslüman nüfusa zarar verdiler, acımasızca davrandılar ve onları tahrik ettiler". Savaş esnasında Osmanlı'nın Doğu bölgesinde yaşayan Ermenilerin çoğu Ruslarla taraf olmuştur.

Savaşın sonuçlanmasından önce, İstanbul Patrikhanesinin büyük devletler Hariciye Vekillerine birer şikâyet mektubu yolladığı, Rusya Ermenilerinin de Türkiye'deki Ermenilere yardım edilmesi için Rus Hükümetine müracaat ettikleri anlaşılıyor. Ayastefanos'ta barış görüşmeleri başlayınca, açıkta kalmamak için, Patrik Rus Karargahına giderek, Başkumandan Grandük Nicolas'tan, anlaşmaya Ermenilerle ilgili bir madde konması için şahsen ricada bulunuyor. Ayastefanos Antlaşması'na konan 16. madde ile Doğu Anadolu'da Ermenilerin yaşadığı yerlerde mahalli şartların gerektirdiği ıslahatın yapılması yoluyla Ermeni toplumunun emniyet altına alınması, Osmanlılara iade edilecek, halen işgal altındaki yerlerin de bundan sonra boşaltılması öngörülüyordu .

1877-78 Osmanlı-Rus savaşı sonunda Rusya, Osmanlı Devleti'nin imzalamak zorunda kaldığı Ayastefanos Antlaşması ile hem Balkanlarda, hem de Kafkasya'da mutlak bir üstünlük ele geçirmiştir. Ancak bu antlaşma İngiltere ve Avusturya'nın, menfaatlerine ters düşmekteydi. Rusya, Almanya ve Fransa'nın da desteğini alan İngiltere ve Avusturya'nın kararlı tavırları sonucunda Berlin'de milletlerarası bir konferansın toplanmasına razı olmuş ve 13 Haziran 1878'de Berlin Kongresi toplanarak, 13 Temmuz'da antlaşma imzalanmıştır.

Ermeni meselesinde dönüm noktası, 1878 yılındaki Berlin Konferansı ve Antlaşması'dır. Bu konferanstan sonra Ermeni meselesi, büyük devletlerin diplomasisinde Türkiye'ye karşı baskı aracına dönüşmüştür. Anlaşma'nın 61. maddesi: Özellikle Ermenilerin yerleşik bulundukları bütün bölgelerde reform talep edilmesi, Ermenilerin Türkiye'nin dört bir yanına dağıtıldıkları göz önünde bulundurulduğunda, antlaşmayı imzalayan devletlerin Türkiye'nin bütünü üzerinde hâkimiyet kurma çabasıyla açıklanabilir .

1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında Osmanlıların mağlup olmasını fırsat sayan, Ermeni Patriği Nerses Varjabedyan'ın, Rusya ile iş birliğine girmesi ve Ayastefanos Antlaşması'na, Ermeniler lehine 16. maddeyi koydurması hem bardağı taşıran son damla oldu hem de Ermenilerin gerçek niyetlerini ortaya koydu. Niyetleri, Avrupa'nın yardımıyla Doğu Anadolu'da bir Ermenistan Devleti kurmaktı. Ermeniler, Berlin Antlaşmasının 61. maddesiyle teorik olarak elde ettikleri reform isteklerini uygulamaya geçirmek ve hızlandırmak için, siyasi ve askeri teşkilatlanmaya başladılar ve bağlı oldukları meşru Osmanlı Devleti aleyhine, Avrupa ile dirsek temasına geçtiler. Nitekim 1877'de Cenevre'de Marksist eğilimli Hınçak Cemiyeti ile 1890'da Tiflis'te ihtilalci Taşnak Cemiyeti kuruldu.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.