güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Trabzon Havalisinde Yaşayanlar Öz ve Öz Türktür – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

1870 tarihli salnameye göre Trabzon'un kazaları şunlardır: Giresun, Ordu, Rize, Of, Tirebolu, İcareteyn ( İcare-i ulya, İcare-i süfla), Livane, Hopa, Atina, Ünye Niksar, Torul, Kelkit, Şiran Sancakları: Lazistan, Canik, Gümüşhane . 1888 yılında ise Trabzon 4 sancak ve 22 kazadan oluşmaktadır. Bu kazalar Trabzon, Rize, Samsun ve Gümüşhane sancaklarıdır.

18 Ekim 1893 tarihli bir belgede Trabzon'daki Ermeni nüfusuyla ilgili ayrıntılı bilgi mevcuttur. Vali Kadri Bey tarafından Dâhiliye Nezareti'ne çekilen bu telgrafta; Trabzon sancağı dâhilinde erkek ve kadın 22.681 Ermeni olduğu ve bunlardan 6000 kişinin Trabzon şehrinde oturduğu, Canik Sancağı'nda erkek ve kadın 18.714 ve Gümüşhane Sancağı'nda 1.494 Ermeni olmak üzere toplam nüfusun 42. 349 olduğu bildirilmektedir. Yine bu belgeden anlaşıldığına göre Ermenilerin fazla olduğu mahallerin sayımı esnasında tahrir komisyonlarında bir Ermeni memur bulundurulmuştur . Krıkorıan, eserinde yaptığı detaylı çalışmada Ermenilerin nüfusunun 1874 ile 1902-1903 yılları arasında 47.000 ile 53.000 arasında olabileceğini ifade etmektedir.

Ahmet Halaçoğlu'nun çalışmasında ise Trabzon'daki Ermeni nüfusuyla ilgili olarak, Hicri 1313 (M. 1895-96) tarihli Trabzon Vilayet Salnamesi'nde vilayetin toplam nüfusu 1. 071.477 kişi olarak gösterilmiş ve bunun 869.727'sinin Müslüman, 157, 212'sinin Rum, 42. 349'unun Ermeni, 1.304'ünün Katolik, 880'inin Protestan ve 5'inin de Yahudi olduğu belirtilmiştir .

1881/82-1893 sayımında, Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenilerin sayısının 1.076.908 olduğu ve Ankara, Trabzon gibi bölgelerin önemli miktarda bir Ermeni nüfusunu barındırdığı görülüyordu . Kemal Karpat'ın Osmanlı Nüfusu adlı eserinde Ermenilerin vilayetlere göre dağılımını rahatlıkla görebilmekteyiz. Aşağıdaki tablo Trabzon'un etnik yapısını ayrıntılı bir şekilde göstermekte ve Ermenilerin diğer topluluklara oranla dağılımını içermektedir .

Bu ve bunun gibi çeşitli kaynaklara bakıldığında 1880 ve 1895 yılları arasındaki toplam Ermeni nüfusu 40.000 ile 42.000 arasında değişmektedir. Oysa Ermeni Patrikhanesi yayınladığı istatistiklerde Trabzon Vilayeti'ndeki Ermenileri 120.000 olarak belirtmiştir.

Bir başka nüfus istatistiği ise Dâhiliye Nezareti'ne bağlı Sicil-i Nüfus-u İdare- i Umumiyesi Müdüriyeti tarafından 1318 ve 1320 tarihli nüfus nizamnamesi gereği her vilâyet, kaza ve köyde, gayrimüslimlerin de yer aldığı komisyonlar tarafından yapılmış ve 1905'te başlayıp 1914'te tamamlanmış olan nüfus istatistiğidir. Bu verilere göre 1914'te Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenilerin nüfusunun 1.221.850 olduğu görülmektedir. Birçok yazar da bu rakamları vermektedir. Bu açıdan olaya siyasi açıdan bakanların iddia ettiği gibi Ermeni nüfusunun 5 milyon gibi bir sayıyla alakası bulunmamaktadır. Ayrıca konumuzla alakalı olarak Trabzon'un 1914'teki nüfus yapısına bakılırsa, 921.128 Müslüman'a karşılık 161.574 Rum ve 68.899 Ermeni olmak üzere 230.473 gayrimüslim bulunduğu görülmektedir . Bütün bu verileri değerlendirecek olursak Ermeniler Osmanlı Devleti'nin hemen hemen her vilayetinde bulunmalarına rağmen hiçbir dönemde ve hiçbir bölgede Müslümanlardan fazla olmamış ve bölgede hak iddia edebilecek bir yapıya kavuşamamışlardır. Osmanlı Devleti, Ermenilerin nüfusunu az gösteriyor olsaydı, Ermenilerin zamanla artan itaatsizliği yüzünden nüfuslarında bir azalma görülürdü. Ancak durumun böyle olmadığını Osmanlı nüfus istatistiklerinde rahatlıkla görebilmekteyiz. Osmanlı Devleti'nin azınlıklarla ilgili tuttuğu kayıtların nasıl oluştuğunu görmek açısından Trabzon ili kayıtları önemlidir. Ermenilerin yaşadığı bölgelerde kayıtların tam ve itinalı bir şekilde tutulduğu tek şehir neredeyse Trabzon'dur.

2.2.1877-78 OSMANLI-RUS HARBİ SONRASINDA DOĞU KARADENİZ'DE ORTAYA ÇIKAN GELİŞMELER

2.2.1.1877-78 Osmanlı Rus Harbi ve Ermeniler

Geniş toprakları, zengin yer altı kaynakları ve stratejik açıdan arz ettiği önem sebebiyle Osmanlı Devleti, hızla endüstrileşmesini sağlayan Avrupalı devletler için değerli bir sömürge alanı olarak görülmekteydi. O yüzden Osmanlı Devleti'nin hâkimiyeti altında yaşayan gayrimüslim tebâya olan ilgi gün geçtikçe arttı. 1877¬1878 Osmanlı-Rus savaşında Rumeli büyük ölçüde elden çıkarken Anadolu'da da Ermeniler harekete geçti .

Ermeniler adına hareket ettiklerini ileri süren bazı kişilerin Osmanlı hükümeti ve İstanbul konferansına katılan dış güçlere sundukları raporlarda, Balkanlardaki Hıristiyanlara verilecek hakların Ermenilere de verilmesi istenirken, Ermeni patriği gerekirse bunun için bir ayaklanma başlatabileceklerini ima etmekteydi. Neticede, 1877-78 Osmanlı Rus savaşına kadar Ermeniler, siyasallaşma çabalarının bir sonucu olarak dini ve kültürel alanda teşkilatlanma, kurumlaşma ve milli toparlanma aşamasını belirli seviyeye getirmiş bulunuyordu. Şimdi sıra, niyeti açığa vurmaya ve bunu dünya kamuoyuna duyurmaya gelmişti. Bir başka deyişle amaç siyasallaşma çabalarının sonucunda gelişen Ermeni milliyetçiliğini niyetten eyleme dönüştürüp, hedefe ulaşmayı sağlayacak hareketi başlatmaktı. Neticede 1877-78 Osmanlı-Rus savaşından sonra ortaya çıkan siyasi partilerle bu fırsatı da yakalayacaklardır .

1877-78'de Rusya ve Osmanlı Devleti arasında ortaya çıkan savaşın başlarında, Osmanlılar, Hıristiyan ya da Müslüman da olsa, kendi tebaalarına itimat edebilmeliydiler. Aslında, Hıristiyanların Osmanlı ordusuna kabul edilmelerinin daha ilk günlerinde, Erzurum'da yaşayan 84 Hıristiyan gönüllü askeri hizmet için Osmanlı ordusuna başvurmuştur. Ancak, Erzurum'daki Rus konsolosluğu, Hıristiyan piskoposlara, Rusya'nın ülkesi için savaşan Hıristiyanlara iyi gözle bakmadığını bildirmiştir. Böylece, piskoposlar Hıristiyanlara Osmanlı ordusuna hizmet etmemelerini söylemiş ve Hıristiyanlar gönüllü askeri hizmet için kaydolmayı bırakmışlardır .

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.