güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Trabzon Havalisinde Yaşayanlar Öz ve Öz Türktür – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Ermenilerin yayınladığı abartılı iddialar Versailles Barış Konferansı delegelerine ve tüm dünyaya I. Dünya Savaşı öncesi Doğu Anadolu topraklarında Ermenilerin, Türklerden daha fazla olduğunu ve bunun da Ermenistan Devleti'ni kurmak için gerekli meşruiyeti sağladığını gösterebilmek amacını taşıyordu.

1867 yılında Selahaddin Bey, Avrupa'daki Ermenilerin toplam nüfusunu 400 bin, Asya'dakileri (Kars, Ardahan ve Batum) 2 milyon olarak tahmin etmişti. Ravenstein, 1878 yılında elde edebildiği bütün istatistiklere dayanarak Avrupa'daki Ermenileri 112.200 ve Asya'dakileri 760 bin, toplam Osmanlı Ermeni nüfusunu da 872 bin olarak hesaplamıştı.

1880'li yıllarda Van İngiliz Konsolosu olan Clayton'a göre Ermeniler iktidara hazırlanırken bağımsız Ermenistan için gerekli Ermeni nüfus bir türlü istenilen düzeye çıkacak gibi görünmemektedir. Onun için de bir yandan dışarıdan Ermeni göçü özendirilirken, öte yandan bölgedeki Türk nüfus Anadolu'nun diğer bölgelerine göç ettirilmektedir. İngiliz Yüzbaşı bunu da yeterli görmemekte ve geriye kalan halktan özellikle Kürtler, Ermenilerle birlikte yaşamaya zorlanmalıdır. Osmanlı halkının Küçük Asya'nın başka bölgelerine göç etmelerini buna karşın Ermenilerin bu yöreye aktarılmalarını teşvik etmenin büyük faydası olacaktır. Eğer bu iş sessiz sedasız yapılabilirse geriye Kürtlerle Nasturiler kalır. Kürtler, Ermenilerle kader birliği etmeye teşvik edilmelidir. Serbest bir eğitimle aralarındaki dini nefret yumuşatılmalı, bu iki ırk bütünleştirilmelidir, şeklinde ifadeler kullanmaktadır.

İngiltere, stratejik çıkarları açısından önemli olan bölgelerin denetimini doğrudan ya da vekâleten üstlenme gereği duyuyordu. 1880'den sonra Gladstone'un iktidara gelmesinden kısa bir süre sonra Dışişleri Bakanı George Granville, Berlin Antlaşması'nın koşullarının yerine getirilmesi için Osmanlı Devleti'ne baskı yapmaya başladı. Goschen, "Yarbay C. W. Wilson ve Binbaşı Henry Trotter, çeşitli zamanlarda kendi topladıkları istatistiklerin yardımıyla Abidin Paşa ve Ermeni patriği tarafından ayrı ayrı verilen rakamları dikkatle incelemekteler" diye kaydediyordu . Hıristiyanların sayısını arttırmak ve Müslümanların sayısını az göstermek üzere hileli rakamlar veren Ermeni Patriği Nerces'i eleştirmekten de geri durmadılar. Bu bilgiler için başvurdukları kaynaklar, öncelikle Ermeni patriği ve piskoposlar; ikinci olarak, Osmanlı yetkilileri ve yayımlanmış yıllıklar; üçüncü olarak, çeşitli kişiler tarafından yapılmış tahminler; son olarak da, önceden ilişkiye geçtikleri belli başlı bütün cemaatlere yaptıkları ziyaretlerden edindikleri kişisel gözlemlerdi.

Bu çalışmanın sonucuna göre Erzurum, Van, Bitlis, Diyarbakır ve Harput vilayetlerindeki gayrimüslimlerin sayısı 567 bin; aşiretler, mülteciler ve göçmenler hariç olmak üzere Müslümanların sayısı ise 1 milyon 488 bin olarak verilmişti. İngilizler, 1896 yılında derlediği yeni bir karşılaştırmada, altı Doğu Anadolu vilayetinin 1890 ve 1896 yıllarındaki Müslüman ve gayrimüslim nüfusuyla ilgili tahminler vermekteydi. Bu tahminlerden en son yapılana göre bölgede 697.598 gayrimüslim ve 2,75 milyonun üzerinde Müslüman vardı.

Yapılan bir araştırmada 1896-1897 yıllarında Anadolu ve Rumeli'de Ermenilerin yoğun olarak bulunduğu vilayetlerde 530.000 erkek ve 450.000 kadın nüfus olmak üzere 980.536 Ermeni nüfus olduğu ve birkaç vilayetin de sayılmadığı belirtilmektedir.

Fransızların Sarı Kitabı'nda ise Ermeni Patrikhanesi kayıtlarına dayanılarak verilen bilgilere göre Ermenilerin nüfusu altı vilayette 1.108.000, Osmanlı Devleti'nin genelinde 2.560.000 olarak gösterilmektedir ki bu fazlasıyla abartılı bir rakamdır. Stanford J. Shaw ise, Osmanlı nüfusuyla ilgili daha tarafsız rakamlar vermektedir .

Karadeniz, uluslararası ticarete 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile açılmıştır. Karadeniz'in uluslararası ticarete açılması ile birlikte bu bölgedeki ticaret hareketlenmiş ve eski İran-Trabzon transit yolu canlandırılmıştır. 19. yüzyılın başlarında dış ticaretteki büyüme, Trabzon'da önemli demografik değişmelere yol açmıştır. Trabzon, özellikle buharlı gemilerin kullanılmaya başlanılmasından sonra hızlı bir gelişme göstermiştir. 1836'da Karadeniz'de ilk buharlı gemiler çalışmaya başlayınca şehrin ticaret hayatı hızlı bir şekilde gelişmiştir. Devlete en çok gelir getiren limanlardan biri olan Trabzon'da bu sırada yirminin üzerinde yabancı ülke temsilciliği bulunmaktaydı. Ayrıca bütün bu yüzyıl boyunca kaybedilen topraklardan Anadolu'ya yapılan göçler sonucu devletin nüfus yoğunluğu içinde Müslümanların oranı sürekli artmıştır .

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.