güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Trabzon Havalisinde Yaşayanlar Öz Ve Öz Türktür – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Rus harekatının temel stratejilerinden biri olan Rize Limanı’nın ele geçirilmesi ve burada orduya yapılan takviyelerden sonra 19. Türkistan Alayıyla saldırıya geçen Ruslar, denizden Panteleimon Zırhlısı ve 6 muhrip ile Türk siperlerini yoğun ateş altına aldı. 26 Mart’ta başlatılan saldırı, aynı gün akşamına doğru Of’un işgal edilmesiyle neticelendi. Hızını kesmeden ileri harekata devam eden Ruslar, dört günlük bir süre sonunda 1 Nisan’da Homurgan’ı (Eski Sürmene merkezi) işgal etmişti. Aynı gün bir Türk denizaltısı tarafından, Rusların Portugal adlı gemisi, hastane işareti taşımasına rağmen silah ve mühimmat nakli yaparken batırıldı.

Karadere savunma hattına dayanan Rus kuvvetleri, Türklerin yaklaşık 14.000 kişilik askerle ciddi bir savunma hattı oluşturduğu bu yerde Ruslar için doğal zorlukla da karşılaşınca Novrosisk’ten destek beklemek zorunda kalmıştı. Bu süre içinde Rus ordusunun sayısı 32.500’e ulaşmış, donanması ise iki savaş gemisi, iki hücum botu, 8 torpido gemisi, 8 LPD-4 tipi mayın temizleyici ve devriye botları ile bir hayli güç kazanmıştı.

14 Nisan’da yeniden saldırıya geçen Rus ordusuna destek olmak üzere, Rostislav ve Panteleimon, kıyıya 12 palamar (yaklaşık 2 kilometre) yaklaşıp, makinelerini durdurarak 6 inçlik toplarla Kara Dere’nin sol kıyısında ve yumuşak bir tepenin yamacında bulunan Türk yerleşimlerine, ayrıca Sürmene kasabasına ve Araklı burnuna ateş açtılar. Bu bombardımandan yaklaşık bir saat sonra taarruza geçen Rus güçleri Türk direnişini kırdı.

14 Nisan günü öğlene doğru, Karadere'deki Türk savunma mevzilerini yaran Ruslar, 15 Nisan'da Yanbolu Deresi'ni geçmiş ve 16 Nisan'da Yomra'ya varmışlardı. 15/16 Nisan gecesi Trabzon şehri Türkler tarafından boşaltılırken, şehirde sadece Rum ve Ermeniler kalmıştı. Karadere'den çekilen birliklerimizden Teşkilat-ı Mahsusa Alayı, Giresun ve Trabzon Jandarma Alayları batıya, 28. Alay Değirmendere Vadisi’nden güneye, Maçka istikametine çekilmiş, Hortokop sırtlarında savunma mevzileri oluşturmuştu.

Rus saldırısı sırasında Aho Dağı'nı savunan birliklerimiz mevzilerini kahramanca müdafaa etmiş ve Aho Dağı'nın zaptı, Ruslara 1000 ölüye mal olmuştu. Nihayet Rus birlikleri 16 Nisan’da Yomra’da Kalafka Deresi’ni ele geçirdiler. Şimdi sıra Trabzon’un işgaline gelmişti, ancak bu şerefi kendisine mal etmek isteyen General Liyahof, artık donanmaya ihtiyaç kalmadığı gerekçesiyle zırhlıları Sivastopol’a geri göndermişti.

15 Nisan 1916’da Trabzon’a 18 km. kadar yaklaşan Ruslar, Türk kuvvetlerini arkadan vurmak için Akçaabat’a çıkarma yapmak üzereyken Trabzon’un boşaltılmış olduğunu haber almışlardı. Zira, beklenmedik bir şekilde Rus saflarına ulaşan Trabzonlu Rumların temsilcilerinden oluşan bir grup, Türklerin şehri terk ettiğini, dolayısıyla Rusların herhangi bir çatışma olmaksızın şehre girebileceklerini bildirdiler. Şehir 15/16 Nisan akşamı tahliye edilmiş, Türk halkının büyük bir kısmı şehri terk etmişti. Rus ordusunun deniz müfrezesinin Trabzon’a girmesiyle birlikte kıyı boyunca uzaklaşan Türklerin gözetlenmesi için donanmaya ait kruvazörler ve torpido gemileri görevlendirilmişti. Türkler tarafından mayınlanan liman ve çevresinin temizlenmesinden sonra Rus donanmasına ait gemilerden oluşan destek birlikleri de burada konuşlandırılmıştı.

Trabzon’un işgalinden sonra, bir yandan sahil boyunca Akçabat- Vakfıkebir istikametinde ilerleyen Rus kuvvetleri, 19 Nisan’da güneye doğru ilerleyerek Cevizlik’e girmiş, yan ve gerilerini korumak üzere Gümüşkihan- Madur hattına kadar ilerlemişlerdi.

Böylelikle, 1461’de Fatih Sultan Mehmet tarafından Rum Devleti’nin yıkılmasıyla Türklerin egemenliğine giren Trabzon, yüzlerce yıllık bir aradan sonra işgale uğramış ve Rus Çarlığı’nın kontrolü altına girmişti. Trabzon bölgesi komutanlığına atanan Alman asıllı Rus Generali Şvartz; Rusça, Rumca ve Türkçe bir bildiri yayımlayarak Trabzon’da Rus kanunlarının uygulanacağını, bütün eski düşmanlıkların unutulması gerektiğini, kanunlara karşı gelenlerin şiddetle cezalandırılacaklarını ilan etti. İşgalle birlikte yüzyıllar önce Türkler tarafından camiye çevrilmiş olan eski kiliselerde namaz kılınması yasaklandı ve binalar Rumlara verildi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.