güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TRABZON HAVALİSİNDE YAŞAYANLAR ÖZ VE ÖZ TÜRKTÜR – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

İngiliz basınına yansıyan haberlere göre Karadeniz’de bulunan Osmanlı deniz gücü içinde Goeben ve Breslau’nun varlığı, Rusların hareket alanını kısıtlıyordu ve bu gemiler etkisiz hale getirilirse, Rus kuvvetleri daha rahat hareket edebilecekti. Bu iki gemiye rağmen saldırılarına devam eden Ruslar kısa zamanda Trabzon’u ele geçirmeyi planlıyordu. Zira Ekim 1915’e gelindiğinde saldırılarına hız veren Rus deniz kuvvetleri, 3-4 Ekim günü Trabzon limanını bombalamış, burada bulunan depolara zarar verilmiş ve bu saldırı sırasında iki büyük patlama meydana gelmişti. Türk kuvvetlerinden bu saldırılara cevap gelmezken Ruslar, Pulathane’ye (Akçaabat) yönelmiş ve iskele yakınlarına demirlemiş 50 tonluk bir gemiyi ele geçirerek Batum’a kaçırmıştı. Bu olay sırasında Akçaabatlılar, ağır makineli silahlarla karadan Rusları hedef almış fakat bir netice elde edilememişti.

Birinci Dünya Savaşı yıllarında Rusların yoğun bombardımanları karşısında can derdine düşen Trabzon halkı için bir olumsuz gelişme de 1916 yılı başlarında yaşanmış ve Ruslar 16 Şubat 1916’da Erzurum’u işgal etmiştir. İngiliz basınına göre Erzurum’un kaybedilmesi, Trabzon’un da yakında Rusların eline geçeceğini işaret ediyordu. Zira uluslararası haber ajanslarına göre bölgede yaklaşık 100 bin kişi (asker) cephane ve yiyecekten yoksun kalmıştı. Trabzon’un Rus işgaline uğraması ihtimalinin iyice güçlenmesi üzerine vilayet yöneticileri tarafından halka Trabzon’u boşaltma çağrısında bulunulmuştu. Öyle ki Karadeniz kıyısı boyunca hâkimiyeti ele geçiren Ruslar, 21-22 Şubat tarihlerinde Rize’nin Pazar bölgesinden, Büyükdere Nehri’ne kadar Türkleri takip etmişti. 20 mil boyunca devam eden bu askeri yürüyüş Trabzon için ciddi bir tehdit oluşturuyordu ve İngilizlere göre Trabzon, Karadeniz’de Türklerin elinde kalan ve iyice korunmuş olan tek yerdi.

Mart 1915’e gelindiğinde Trabzon’a yönelik Rus baskısı iyice artmış, saldırılar yoğunlaşmıştı. Rus torpidoları Trabzon’u bombalayarak limanda bulunan birkaç gemiyi batırmış, buna karşın Türk kuvvetleri tarafından yapılan geri saldırı oldukça etkisiz kalmıştı. Sahile çıkarma yapmayı başaran Rus birlikleri, karadan da ilerleyişini sürdürerek Atina (Pazar) yakınlarında konuşlanmıştı. Deniz desteğini de arkasına alan Rus kara birlikleri Türk siperleri üzerine şiddetli bir taarruzda bulunmuş fakat ağır kayıplar vererek Mapavri’ye (Çayeli) geri çekilmek zorunda kalmıştı. Kısa sürede toparlanan Rus birlikleri Çayeli yakınlarındaki Türk kuvvetleri üzerine yeni bir saldırı düzenlemiş, topçu ateşinin de etkisiyle Rize’ye kaçan Türklere ağır kayıplar verdirilmişti. Ruslarla, Türk kuvvetleri arasında devam eden çarpışmalarla ilgili bilgiler veren Daily Chronicle muhabiri Mr. Harold Williams, sahilden iç bölgelere giden en kestirme yolun Rize’den başladığını, buradaki Rus başarısının Erzurum’daki üstünlüklerini pekiştirdiğini, Rusların bu başarıları karşısında Türklerin hiç olmazsa Trabzon’u korumak için büyük çaba sarf ettiklerini belirtmiştir. Aynı tarihlerde Petrograd’tan (St. Petersburg) Paris’e iletilen bir bilgiye göre, Sivas’ta acilen toplanmış olan geçici Türk birlikleri komuta merkezi, Trabzon’un çok yakında kaybedileceğinden endişe duyuyordu. Zira o sırada Rus kara ordusu Trabzon’a 40 mil mesafedeydi ve şehir hemen her gün bombalanıyordu. Üstelik yiyecek ve cephane yönünden oldukça zayıf durumda olan Türklerle karşılaşacak olan Rus kuvvetleri büyük bir olasılıkla bir kaç gün içerisinde şehri ele geçirecekti. Bölgedeki durumu bu şekilde özetleyen İngilizler, Rusların Anadolu’daki bu ilerleyişinden oldukça memnundular. Öyle ki aralarında Erzurum, Van ve Bitlis’in bulunduğu şehirleri ele geçiren Ruslar, Erzurum’un 100 mil kadar batısında bulunan ve mühimmat deposu olan Erzincan’a yönelmişti. Rusların bu ilerleyişi karşısında Türkler, Anadolu ve İstanbul’u korumak için daha büyük fedakârlıklar yapmak zorunda kalacaktı.

Rus birliklerinin Rize yönünden hızla batıya ilerleyişi, Trabzon için oldukça kötü bir gelişmeliydi. Zira Rus elçiliğinden Central News’in Roma muhabirine verilen bilgiye göre, Rus taburları süratli bir şekilde Karadeniz üzerinden Trabzon’a hareket ediyordu. Bir yandan sahilden hızla ilerleyen Ruslar, öte yandan İspir istikametinden kara birlikleri ile de Trabzon’u kuşatıyordu. Kırım’dan gelen takviye taburları sayesinde hareket alanını iyice genişleten Ruslar, bu olumlu hava içinde Trabzon’a yaklaşmıştı. Bazı İtalyan gazetelerinin belirttiğine göre Rusların hızla Trabzon’a yaklaşması, Constan- tinople’de (İstanbul’da) büyük bir panik yaşanmasına neden olmuştu. Bu paniğin kaynağını değerlendiren ve önlem alma gereği duyan askeri yetkililer, bölgeye takviye birlikler göndermeye karar vermişti. Fakat bunların Sivas’ı mı, Erzincan’ı mı yoksa Trabzon’u mu savunmak için gönderileceği hususunda tereddütler mevcuttu.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.