güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TRABZON HAVALİSİNDE YAŞAYANLAR ÖZ VE ÖZ TÜRKTÜR – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

İdamla cezalandırma keyfiyetinin yakında kendi başlarına da gelebileceğini düşünen Of ve Sürmene ağaları ile Trabzon âyanı da Memiş Ağa’nın yanında yer aldı. Bu sırada Süleyman Paşa’nın Faş tarafında meşgul olmasından yararlanan Memiş Ağa Trabzon kalesini zapt etti. Kaimmakam Hasan Ağa, Canik tarafına çekildi. Böylelikle Rize - Giresun arasındaki bölge Memiş Ağa’nın eline geçti. Bunun üzerine Süleyman Paşa, Faş’ın muhafazasını bir adamına bırakarak birkaç gemiyle Görele’ye geldi ve Kuğuzâde konağını alıp üzerine gelen mütegallibe grubunu bozguna uğrattı. Ayrıca Trabzon ve Sürmene ağalarını yanına çağırıp iltifatlarda bulunarak Memiş Ağa’nın yalnız kalmasını sağladı. Kastamonu Valisi Ali Paşa’nın da yeterli askerle birlikte Tuzcuoğlu üzerine gitmesi sağlanınca, Memiş Ağa bu hücuma karşı koymaya güç yetiremeyerek Of’a firar etti. Nihayet casuslar marifetiyle kaldığı yer tespit edilerek yakalanıp 1232 (1816-1817) tarihi başlarında idam edildi. Süleyman Paşa, Tuzcuoğlu Memiş Ağa isyanının bertaraf edilmesinden sonra diğer derebeylerini bir takım vaatlerle devlete hizmete devam etme konusunda ikna etti. Arkasından bölgede bazı yeni düzenlemelere girişmeye niyetlendi. Fakat Babıâli, Orta ve Doğu Karadeniz sahillerinde, yerel desteği güçlü olan böyle dirayetli bir vezirin bulunmasının doğru olmayacağı düşüncesiyle Şubat 1818’de kendisine Alaiye sancağını tevcih etti. Süleyman Paşa, Trabzon’dan ayrıldığında hasta idi. Ünye’de hastalığı şiddetlendi ve Çarşamba’daki evinde istirahata çekildi ve azlinden üç ay sonra orada vefat etti.

Süleyman Paşa’nın yerine eski sadrazamlardan Abaza Husrev Mehmed Paşa, 28 Ocak 1818 tarihinde “Gönye sancağı ilhaken ve Faş muhafazası şartıyla” tayin edildi35. Husrev Paşa Trabzon’da iki yıl görev yaptı. Onun iyi bir devlet adamı olarak ün salmasından dolayı Trabzon’a geldikten hemen sonra, bilhassa Of kazası uleması, bazı ağaların yaptıkları uygunsuzluk, zulüm ve baskılardan şikâyetçi oldu. Husrev Paşa, bu ağaları, öncelikle bazı ikna edici ifadeleri içeren mektuplar yollayarak devlete itaate sevk etmeye çalıştı. Ağalar ise menfaatlerini korumak maksadıyla devlet idaresine muti gibi gözüküp valiyi aldatmak istediler. Buna rağmen vali ağaların önde gelenlerinin eski suçlarını affetmek suretiyle döneminde gailesiz bir idare gerçekleştirdi.

Husrev Paşa’dan sonra valiliğe eski Mora valisi İbrahim Paşa tayin edildi (16 Temmuz 1820). İbrahim Paşa’nın bir yıllık görev süresinden sonra, Bolu ve Kastamonu sancaklarının mutasarrıfı olan Hacı Salih Paşa vali oldu (11 Kasım 1820)37. Döneminde bilhassa bazı özel harcamalarının veya kendisi ile adamlarına verilen hediyelerin vilayet masrafı denilerek tevzi defterlerine dâhil edilmesi dikkat çekti. Meselâ Ünye’den Trabzon’a gelirken Akçaabâd’da misafir olduğu sırada yapılan harcamalar arasında, valinin torununa tüfek veya valiye çamaşır hediyesi gibi kamu hizmeti ile hiç bir alakası olmayan harcamalar yapılmış ve bunlar da tevzi defterlerine dâhil edilmişti38. Böylece bu çeşit harcamalar halkın ödemesi gereken vergiyi yükseltirken, daha alt birimlerdeki görevlilerin de çıkar elde etmek için benzer yöntemleri kullanmaları tepkilere yol açtı. Buna benzer haksız uygulamaların padişahın kulağına gitmesi üzerine Aralık 1821 ortasında azledilerek Tokat’a gönderildi, malları müsadere edildi.

15 Aralık 1821 tarihinde Abaza Husrev Mehmed Paşa ikinci defa vali tayin edildiyse de, çok geçmeden Erzurum valiliğine nakledildi, yerine de Hafız Ali Paşa getirildi. Husrev Paşa’ya İran meselesinden dolayı Şark Seraskerliği verilince Ali Paşa’ya da Trabzon’a ilaveten Erzurum valiliği verildi. Hafız Ali Paşa sürekli sınır bölgesinde bulunduğundan dolayı İran meselesi sona erinceye değin yani dört sene süreyle Trabzon adeta valisiz kalmış, işler kaimmakam olarak tayin edilen Hacegân-ı Divan-ı Hümayun’dan olan kethüdası Mehmed Ragıb Efendi tarafından yürütülmüştü.

Genel olarak otorite boşluğunun yaşandığı bu sırada bölgeye derebeyleri hakim olmuş, büyük bir zorlukla nizama sokulan vilayet yönetimi yeniden başıboşluğa maruz kalmıştı. Bu sırada Tuzcuoğullarından Abdülkadir, Tahir ve Abdülaziz ağalar, Lazistan, Sürmene ve Of kazalarındaki ağa takımıyla müttefik olarak adeta Trabzon’u baskı altına almışlardı. Meselenin İstanbul’da duyulması üzerine Çeçenzade Hasan Paşa Ocak 1824’te valiliğe getirildi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.