güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TRABZON HAVALİSİNDE YAŞAYANLAR ÖZ VE ÖZ TÜRKTÜR – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Bu alıntı bilgiler Yakupoğlu Memiş Ağa’nın hayat hikayesi bize göstermektedir ki Trabzon ve havalisinde Ayanlık devri dediğimiz merkeze karşı bir oranda yerel Derebeylerin iktidar sahibi olması meselesi Osmanlı Devleti tarafından kısmen eski derebeylerinin bazılarına merkezi otorite adına haklar verilerek bölge bir nevi merkezileştirilmeye, merkeze bağlı hale getirilmeye yönelinmiştir.  Bu  geçici durumun sonunda Osmanlı merkezi bölgeyi devlete dahil merkezden yönetilen bir duruma getirmek için teşkilatlandırmaya ihtiyaç duymaya başlamış bunun sonucunda Osmanlı Devleti bölgeyi Batum, Trabzon, Artvin hatta Rize sahasını kapsayacak şekilde yeniden teşkilatlanmaya yönelmiştir. Osmanlı Devleti’nin bu çalışmaları hakkında bilgi veren kaynaklara baktığımızda şu bilgilerin verildiğini görmekteyiz:

Özet

Bu makalede Trabzon’un 1790-1850’li yıllardaki idarî yapısı, Trabzon şer’iye sicilleri ile arşiv belgelerine dayanılarak incelenmektedir.

Bilindiği üzere Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru bölgedeki idarî yapının yenileştirilmesi için bazı teşebbüslerde bulunmuştu. Başlangıçta bu teşebbüsler, bölgede geniş ölçüde nüfuza sahip olan yerel hanedanların tepkisi yüzünden başarılı olamadı. Fakat 19. Yüzyılın ortalarına doğru olumlu yönde bir takım sonuçlar elde edildi. Arşiv malzemeleri, merkez ile taşra arasındaki ilişkilerin doğasına uygun olarak Trabzon’daki idarî yapıda meydana gelen bu gelişmeleri anlamamıza izin vermektedir.

Giriş

XVIII. yüzyılın sonlarında Osmanlı Devleti’nin ciddî anlamda yenileşmeye ihtiyacı olduğu bütün devlet adamları tarafından kabul edilmekteydi. Nizam-ı Cedid reformlarının planlanması ve uygulanması için padişah tarafından kendilerinden görüş istenen yöneticiler ve ilim adamları bu doğrultuda görüş belirtmişlerdi. Bu sırada üzerinde tartışılan husus yenilik yapılmasına gerek olup olmadığı değildi; mesele, yeniliğin hangi alanlarda ve ne şekilde yapılacağı sorusunda düğümlenmekteydi. Padişaha sunulan layihalarda az çok farklı görüş belirtenler olmuş, neticede Nizam-ı Cedid diye bilinen, ağırlığını askerî ve malî konuların oluşturduğu çalışmalar başlatılmıştı. Ancak elde edilen kısmî başarılara karşılık reformlar sürdürülememiştir.

Bu yıllarda Osmanlı devlet ve toplum hayatında yeniliğe ihtiyaç duyulan sektörler sadece askerî ve malî alanlar değildi elbette. İdarî alanlarda da yeniden yapılanmaya gidilmesi gerekmekteydi ki, Osmanlı liman kentlerinin önemlilerinden olan Trabzon, bu ihtiyacın açıkça hissedildiği yerlerden biriydi.

Üstelik XIX. yüzyılın ilk yarısında ticaretin gelişmesi ile birlikte burası ön plâna çıkmış, eyaletteki idarî yapıdan kaynaklanan zaaf ve problemler uluslararası ilişkilere de yansımaya başlamıştı. Bundan dolayı yenileşme sürecine uygun biçimde Trabzon’da da bir takım girişimlerde bulunuldu. Ancak yüzyılların birikimi olan problemlerin çözümü kolay olmadığı gibi, mevcut durumdan menfaati olanlar yeniliklere karşı çıkıyorlar, teşebbüsleri engelliyorlar, çıkardıkları problemlerle karar vericileri usandırıyorlardı.

Tanzimat’ın uygulanması için pilot bölge olarak seçilen ilk vilayetlerden biri Trabzon idi, ama bazı teşebbüslere rağmen 1847’ye varıncaya kadar usul-i cedid bölgede tatbik edilemedi. İşte bu başarısızlığın sebebi olarak gözüken eski yönetim tarzı, yönetimde yenileşmenin ihtiyaçtan öte artık zaruret halini alması, mevcut durumun değişmesini istemeyen yerel güçlerden kaynaklanan direnişler, buna karşılık reformları tatbik etmek maksadıyla yapılan girişimler makalemizin konusunu teşkil etmektedir. İnceleme dönemi Osmanlı yenileşmesinin dönüm noktası sayılan XVIII. yüzyıl sonu ile Kırım Savaşı arasındaki süreyi kapsamaktadır. Çalışmanın ana kaynaklarını Osmanlı arşiv belgeleri ile Trabzon şer’iye sicilleri teşkil etmektedir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.